Almanya’da kırılgan ittifaklar dönemi

Almanya seçimlerinde Sosyal Demokratlar oyların yüzde 25,7’sini, Hristiyan Demokratlar Birliği yüzde 24,1'ini aldı.

Almanya’da 299 seçim bölgesinden gelen ilk sonuçlara göre Sosyal Demokratlar oyların yüzde 25,7’sini, Hristiyan Demokratlar Birliği (CDU) yüzde 24,1'ini aldı. Diğer partiler ise sırasıyla yüzde 14,8'lik oyla Yeşiller, yüzde 11,5 oyla Hür Demokrat Parti ve yüzde 10,3'lük oranla Almanya İçin Alternatif (AFD) oldu. Böylece Almanya tarihinde ilk defa birinci gelen parti yüzde 31'den daha düşük oy almış oldu. Sosyal Demokratların adayı ve hâlihazırdaki koalisyonda maliye bakanı olan Olaf Scholz seçimden sonra yaptığı ilk açıklamada seçmenin kendisini "yeni şansölye olarak görmek istediğini" söyledi. Daha sonra ise "Seçmenler üç partiyi, Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'yi (FDP) güçlendirdi, dolayısıyla yurttaşların verdiği net yetki budur, gelecek hükümeti bu üçü kurmalıdır" diye konuştu.

'YOLLARIMIZ ARTIK AYRILIYOR'

SPD'nin 2005'ten beri ilk kez hükümete liderlik etmesinin ateşini yakan Scholz, bu açıklamasıyla, gönüllülükten değil de mecburiyetten büyük koalisyon kurarak uzun yıllardır Almanya'yı birlikte yöneten CDU ile SPD'nin artık yollarını ayıracağının işaretini verdi. Scholz ayruca hükümeti Noel'e kadar kurmak istediğini açıkladı.

MESELE ARİTMETİK DEĞİL

Hristiyan Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) Başbakan adayı Armin Laschet tarafından gelen ilk açıklamada, "Hristiyan Birlik partilerinin öncülüğünde bir koalisyon kurmak için elimizden geleni yapacağız." ifadeleri kullanıldı Laschet konuşmasında ayrıca şunları belirtti:

"Mesele aritmetik çoğunluğu elde etmek değil, hükümeti bir araya getirebilmek. Bunun ucu açık ve başa baş bir seçim olacağını biliyorduk. Sonuçtan memnun olmamız mümkün değil ama bu uzun bir gece olacak. Muhafazakârların liderliğinde bir hükümet inşa etmek için elimizden geleni yapacağız. Sonuçlar Almanya ve tüm demokratik partiler adına büyük bir meydan okuma" ifadelerini kullandı.

OYLARI ERİDİ

Görev süresinin dolması nedeniyle uzun bir aradan sonra Merkel'siz seçimlere giren Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ise tarihi oy kaybına uğradı. CDU/CSU, yüzde 24,1 ile sandıktan ikinci çıktı ancak bu oran partinin II. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da düzenlenen genel seçimlerde aldığı en düşük oy oranı oldu.

TÜRKİYE DÜŞMANI PARTİ HEZİMETE UĞRADI

Almanya’da seçim dönemi boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı yapan, PKK destekçisi Sol Parti ise hezimete uğradı. Bir önceki seçimlerde 8,6 oya sahip olan Sol Parti, yüzde 4,9 oy oranıyla yüzde 5'lik barajı geçemedi ve büyük yenilgi yaşadı. Ancak bu orana ulaşamasa da en az 3 bölgeden temsilci çıkartan Sol Parti, Alman Seçim Yasası'na göre elde ettiği oy oranında milletvekili kazandı ve mecliste grup olarak temsil edilme hakkı kazandı. PKK’nın Avrupa’daki yayın organı Yeni Yaşam’da seçim günü açık bir şekilde Sol Parti desteklenmişti.

ALMANYA’NIN ZORUNLULUKLARI

16 yıllık Merkel döneminde Almanya, ülke içi ve dışı büyük dönüşümler yaşadı. Uzmanlar Merkel’in 2008 Küresel kriz, sığınmacı akını, Trump’ın çalkantılı döneminde uyum içinde yönetişim, Çin ve AB arası dengeli ilişkiler, Rusya ile Kuzey Akımı 2’yi başarıyla başlatması gibi birçok konuya başarıyla öncülük ettiğini belirtiyor. Merkel sonrası dönemde Almanya’nın zorunluluklarının benzer olarak kaldığını belirten uzmanlar, hangi hükümet kurulursa kurulsun ABD’nin AUKUS birlikteliği ile Avrupa ittifakını karşısına aldığını, Fransa’nın uzun süredir dillendirdiği “Avrupa Ordusu” girişimine destek verilmesi gibi seçeneklerin masada olduğu konuşuluyor.

TÜRK KÖKENLİ 18 VEKİL

Öte yandan Almanya’da seçimler boyunca Türkiye’ye ve Türklere karşı olumlu mesajlara şahit olunmuştu. Almanya'da aralarında Türklerin de bulunduğu yaklaşık 7 milyon 400 bin göçmen seçmen var. Çeşitli partilerden 109 Türk kökenli aday da Federal Meclis'e girmek için yarıştı. Resmi olmayan sonuçlara göre 18 Türk kökenli milletvekilinin Federal Meclis’e girdiği açıklandı.

KATILIM ÖNCEKİ SEÇİME GÖRE ARTTI

ZDF, seçimlere katılım oranının yüzde 77'de civarında olduğunu açıkladı. Katılım oranı 2017 seçimlerine göre yüzde 0,8 oranında artış gösterdi. Oy verme işleminin ilk saatlerinde yaşlı seçmenler ağırlıklı olarak oy kullanırken, gün ortasından itibaren genç ve orta yaşlı seçmenler sandığa ilgi gösterdi.

Sonraki Haber