Almanya'daki gurbetçiler: Çok korkuyoruz, bize uyku yok

Almanya’da geçtiğimiz çarşamba akşamı neo-Nazi teröristin yaptığı saldırının yankıları sürüyor. Almanya'daki Türkler kaygılı. Vatandaşlar korktuklarını ve gece uyuyamadıklarını ifade ediyor.

Hürriyet'in konuya ilişkin haberi şu şekilde;

Frankfurt’tayız... Uçaktan inip daha bizi karşılayan dostumuza varmadan etrafımızı bizi tanıyan Türkler sardı. Türkiye’den gelen yakınlarını karşılamaya gelmişler ama yüzlerinde sevinç belirtisi yoktu. Tedirginlik okunuyordu. Hanau’daki elim ırkçı olayın etkisi altındaydılar. Offenbach’tan Karslı Recep, “Yalçın Bey” dedi, “Korkuyoruz, her an bizim de başımıza böyle bir felaket gelmesinden. Geceleri derin uykuya dalmaktan korkuyoruz. Tilki uykusu uyuyoruz. Kahveye gitmeye çekinir olduk. Bunun sonu nereye varacak?”

Yıllardır Almanya’ya gidip geliriz. Her defasında gurbetçi şikâyeti dinleriz ama artık son yıllarda şikâyetlerin konusunun değiştiğini görüyoruz açıkça. Nereye gitseniz artan ırkçılık, camilere, derneklere, spor kulüplerine saldırı... Türklerdeki korku artık ‘istenmemezlik duygusu’nu aşmış, nerdeyse can korkusuna düşmüşler...

12 bin ırkçı kol geziyor. Almanya’da gizli istihbarat kurumunun adı Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı... Her yıl asayiş raporu yayınlar. 2018 raporuna göre ırkçı şiddet yüzde 70 artmış. Aynı rapora göre şiddete meyilli en az 12 bin ırkçı kol geziyormuş sokaklarda. Hatta 500’ü hakkında tutuklama emri de varmış ama ne hikmetse bir türlü yakalanamıyormuş rapora göre... Irkçılar öyle azıtmış ki, göçmenleri, mültecileri bırakın, siyasetçileri de hedef tahtası yapmışlar. Niyetleri onların da gözünü korkutmakmış. Nitekim kısa bir süre önce de Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke’nin aşırı sağcı bir kişi tarafından evinin balkonunda öldürüldüğü biliniyor.

BU İLK IRKÇI OLAY DEĞİL

Almanya’da bu ilk ırkçı olay değil. 1979’da Hamburg’da Ramazan Avcı ırkçı şiddetin kurbanı olmuş, 1988’de Schwandorf kasabasında kundaklanan evde üç Türk ve bir Alman ölmüştü. 1992’de Mölln kasabasında üç ve 1993’te Solingen’de beş Türk yine kundaklama sonucu katledildi. Olayların faillerinin neo-Nazi gençler olduğu ortaya çıkmıştı. 2000 yılından itibaren ise sekiz Türk ile fizyonomisi Türk’e benzeyen bir Yunan ile bir kadın polis ‘Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü’ adlı neo-Nazi terör grubu tarafından öldürülmüştü. Bunlar bir çırpıda akla gelenler... Camilere, spor kulüplerine, derneklere, göçmenlere ait işyerlerine saldırıların sayısı da bir hayli kabarık...

ALMANYA’DA SAĞ TERÖR TEHDİDİ ÇOK YÜKSEK’

ALMANYA’nın Hanau kentinde 9 kişinin hayatını kaybettiği ırkçı terör saldırısı sonrası Almanya İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Asayiş Şubesi Başkanı ve Federal Savcı dün ortak bir basın toplantısı düzenledi. Berlin’de Basın Merkezi’nde yapılan basın toplantısında konuşan Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Hanau’daki saldırıyı “Çok açık bir ırkçı motifli terör saldırısı” olarak niteledi. Son birkaç ay içinde üç aşırı sağ terör saldırısı yaşadıklarına işaret eden Seehofer, “Aşırı sağ Almanya’da çok yüksek bir tehdit” dedi. Seehofer, Almanya’da polisin kamuya açık, hassas yerlerde varlığını yükselteceklerini vurguladı ve şöyle konuştu: “Biz son günlerde Almanya’da birçok yerde, aşırı sağcılara baskınlar düzenledik. Çok sayıda patlayıcı madde, el bombası ve otomatik silahlar bulduk. Tüm Almanya’da polisin varlığını artıracağız. Hassas yerlerde, özellikle camilerde, tren istasyonları, havaalanları ve sınıra yakın yerlerde sıkı güvenlik önlemleri alacağız.” Hanau’daki ırkçı saldırı gözleri aşırı sağ parti Almanya için Alternatif’e (AfD) çevirdi.

Alman istihbaratının AfD’yi izlemesi talepleri yeniden gündeme geldi. İçişleri Bakanı Seehofer, bu yöndeki bir soruya, bu kararın siyasetin değil, istihbaratın yetkisinde olduğunu söyledi. İstihbaratın alacağı kararların arkasında duracaklarını belirten Seehofer, ancak mahkeme kararlarını da dikkate almak gerektiğini, bu konuda çok sayıda davayla karşı karşıya olduklarını söyledi. Adalet Bakanı Christine Lambrecht de, AfD’nin ülkedeki toplumsal havayı değiştirdiğini söyledi. Lambrecht yeni hazırladığı yasayla bu besleyici zeminin üzerine gideceklerini vurguladı. Federal Savcı Peter Frank ile Federal Asayiş Şubesi Başkanı Holger Münch, failin cep telefonu, bilgisayar verilerini inceleme altına aldıklarını, yurtiçi ve yurtdışındaki ilişkilerini araştırdıklarını açıkladı.

Sonraki Haber