Almanya'nın En İyi 23 Turistik Noktası

Göz alıcı doğası, tarihi mekânları, sevimli kasabaları ile Almanya; gezilecek yerleriyle oldukça zengin bir ülke. Peki, Almanya’da en çok sevilen 23 mekân hangisi?

Bu yazımızda Almanya tatilinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken 23 destinasyonu derledik.

1. NEUSCHWANSTEIN ŞATOSU

Neuschwanstein Şatosu uluslararası anlamda Almanya'nın en ünlü ve Bavyera eyaletinin en popüler turistik yerlerinden biridir.

Her yıl dünyanın dört bir yanından 1,5 milyondan fazla turist bu masalsı şatoyu ziyaret etmektedir.

Alp Dağları'nın eteklerindeki konumu da onu Almanya'da popüler bir turizm merkezi haline getirmektedir.

1869'dan itibaren Bavyera Kralı Ludwig II'nin emriyle inşa edilmiştir. Kral için Neuschwanstein, bir ortaçağ şövalyesinin kalesinin mükemmel idealini temsil ediyordu.

Ludwig II'nin planlarına göre Neuschwanstein'da 200 oda olacaktı. Fakat sonunda sadece 15 tanesi tamamlanabilmişti.

Bugün şatoda, neo-gotik tarzda bir yatak odası, özgün mobilyaların sergilendiği bir oturma odası ve zengin bir şekilde dekore edilmiş taht odası bulunmaktadır.

Neuschwanstein Şatosu, aile için olduğu kadar çift olarak bir gezmek için de uygundur. Şatoyu her gün 6000 civarında kişi ziyaret etmektedir.

Ziyaretçi sayısı sınırlı olduğu için biletinizi mutlaka önceden online olarak ayırtmanız tavsiye edilir.

2. BRANDENBURG KAPISI

Brandenburg Kapısı belki de Berlin'in en görülmeye değer yeridir. Her Berlin kartpostalında bu fotojenik kapının resmini görmezsek olmaz.

Brandenburg Kapısı, 1789'dan 1793'e kadar Dorotheenstadt bulvarının bitişi olarak inşa edilmiştir. Brandenburg Kapısı'nın çatısındaki quadriga olarak da bilinen heykel 1806 yılında Napolyon tarafından Paris'e götürülmüş, 1814 yılında Berlin'e geri getirilmiştir.

Bugün bu klasisist yapı, Alman tarihiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğu için birçok ziyaretçiyi kendine çekmektedir.

Berlin'in ikiye bölündüğü süreçte, doğrudan Doğu ve Batı Berlin arasındaki sınırda yer alıyordu.

Birkaç on yıl önce, bu sınırı geçmek asla ulaşılamayacak bir hayal gibi görülüyordu.

3. SPEYER KATEDRALİ

Speyer Almanya'nın en güzel şehirlerinden biridir. Speyer Katedrali ise dünyanın en iyi korunmuş Romanesk katedrali ve Almanya'nın en güzel turistik yerlerinden biridir.

UNESCO 1981 yılında katedrali bir "Dünya Mirası Alanı" olarak seçmiştir. Speyer'in eski kentinde yapılan bir yürüyüşte bu manzara mutlaka görülmelidir.

Katedralin mahzeninde 8 imparator ve kral ile 4 kraliçe son kez ebedi istirahatlarına çekilmişlerdir. Ayrica mahzene girmek isterseniz 4 euroluk bir ücret vermeniz gerekmektedir.

Yaklaşık 60 metre yükseklikteki platformdan Speyer'in harika şehir manzarasını izleyebilirsiniz.

Katedral kulesine giderken Kral Salonu'na da bir göz atmakta fayda var. Salon, katedralin giriş kapısının üzerinde yer almakta.

Salonda ressam Johann Baptist Schraudolph'un daha önce transeptin duvarlarında yer alan dokuz anıtsal freski bulunmaktadır. 2012 yılından beri Kral Salonu'nda bulunan bu eserleri hayranlıkla inceleyebilirsiniz.

4. MARIENPLATZ

Marienplatz, Münih şehir merkezinde bulunan bir meydandır ve her gün binlerce turist agırlar.

Münih'in ana meydanı sadece Münih yaya bölgesinin başlama noktası değil, ayrıca başkentin birçok turistik merkezini de burada bulabilirsiniz.

Yeni Belediye Binası başlı başına bir şaheserdir.

Binanın inşası 1867'den 1909'a kadar sürmüştür ve neo-Gotik mimari tarzına aittir.

Her gün saat 11 ve 12'de belediye binasındaki çanlar çalarak adeta Dük V. Wilhelm ile Lorraine'li Renate'nin düğününü canlandırır.

Marienplatz'a bitişik binalar ve burada düzenli olarak gerçekleşen çok sayıda etkinlik sayesinde bu meydan Münih'te ve Almanya genelinde popüler bir yerdir.

Eğer metropolde güne alışverişle başlamak istiyorsanız, Marienplatz sizin için doğru bir başlangıç noktasıdır.

5. FRAUENKIRCHE

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sadece birkaç temel duvarı ayakta kalan Dresden Frauenkirche, 2005 yılından bu yana yeniden tüm ihtişamıyla parlıyor.

1945'teki hava saldırılarında yıkılan Frauenkirche, Doğu Almanya döneminde bir harabe olarak varlığını sürdürüyordu. Kilisenin kalıntıları bir anıt olarak hizmet verecekti.

Restorasyon çalışmaları 1994 yılında başladı. Bugün Dresden Frauenkirche, tarihi nedeniyle resmi bir barış sembolü olarak görülmekte.

Yeniden inşa sırasında, hâlâ kullanılabilecek olan tüm kilise taşları titizlikle tasnif edilmiş ve yeni inşa edilen kiliseye yerleştirilmiştir.

Dresden'in en popüler mekânlarından biridir ve özel bir turistik yer olarak ülke çapında bir üne sahiptir.

6. MİNYATÜR HAMBURG

Hamburg'un Speicherstadt'ında dünyayı minyatür olarak görebilirsiniz.

2000 yılında kurulan Miniatur Wunderland Hamburg, Alman Ulusal Turist Kurulu'na göre 2017 yılında yabancı turistler arasında Almanya'nın en çok ilgi çeken mekânı oldu.

Miniaturwunderland Hamburg sizi Amerika, İskandinavya, Hamburg, Alpler, İsviçre ve İtalya'ya götürür.

7. MAINAU ADASI

Almanya'nın en güzel turistik mekânlarından biri Mainau çiçek adasıdır.

İsveç Kralı Wilhelm'in oğlu Lennart Bernadotte, 1951 yılından itibaren Mainau'yu bugün bildiğimiz çiçek adasına dönüştürmüş ve ziyarete açmıştır.

İsveç tahtından emekli olduktan sonra kendisini tamamen Mainau çiçek adası projesine adamıştı.

Bernadotte, Mainau Adası'ndaki şatoyu da yeniletmiş ve orada oturmaya başlamıştır.

Günümüzde, göz alabildiğine uzanan çiçekli yataklar ve çalılıklardan oluşan harika park manzaraları arasında yürüyüş yapabilirsiniz.

İlkbahar aylarında Mainau Adası'nda yaklaşık bir milyon lale ve çeşitli bahar çiçekleri açmaktadır.

Yaz aylarında ise 11.000'den fazla yıldız çiçeğinin seyrine dalabilirsiniz.

8. MOSELLE VADİSİ

Moselle Vadisi, Almanya'nın en eski şarap bölgesidir ve hem Alman hem de diğer ülkelerden gelen turistler için popüler bir destinasyondur.

Şarap bölgesi özellikle Riesling, Müller-Thurgau, Elbling, Kerner, Bacchus, Dornfelder, Blauer Spätburgunder ve Weißer Burgunder şarap çeşitleriyle meşhurdur.

Burada üzüm bağları arasında yürüyüş yapabilir veya bisiklete binebilirsiniz. Moselle Nehri üzerinde bir tekne gezisiyle oldukça pastoral bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Üzüm bağlarının, su boyunca uzanan romantik köy ve kasabaların manzarasıyla tatiliniz unutulmaz olacaktır.

Mosel-Saar-Ruwer bağcılık bölgesinde çok sayıda üzüm yetiştirilmektedir.

Moselle vadisi boyunca şarap üreticileri tesislerinde ve şarap tavernalarında şarap tadımı için sayısız fırsat sunulmaktadır.

9. NÜRNBERG KALESİ (KAISERBURG)

Almanya'daki turistik yerler arasında öne çıkan bir diğer nokta ise Nürnberg Kalesi'dir.

Kale yaklaşık 1000 yıllık olup, bir zamanlar soylu Hohenzollern ailesinin imparatorluk ikametgahı ve kale kontunun merkeziydi.

Kalenin altındaki mahzenlerde biralar muhafaza edilmektedir. Altstadthof bira imalathanesi, mahzen bölümünün olgunlaştırma odası olarak kullanmaktadır.

İkinci Dünya Savaşı'nda neredeyse tamamen yıkılmış, ancak daha sonra kısmi olarak yeniden inşa edilmiştir. Bugün ise popüler bir turistik mekandır.

Kalede, kalenin ve sakinlerinin tarihini aydınlatan bir de müze yer almaktadır.

Tarihi odaları gezerken Şövalyeler Salonu, Çifte Şapel ve şu anda Kaiserburg Müzesi'nin bulunduğu Bower'dan geçilmektedir.

Kaiserburg'un kale bahçesi de oldukça rağbet görmektedir.

10. DÜSSELDORF TARİHİ ŞEHİR MERKEZİ

Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin en eski ve uzun şehir merkezi Düsseldorf'ta bulunmaktadır.

Küçük ara sokaklarda sadece cümbüşlü partiler ve müzik gösterilerini değil, aynı zamanda Düsseldorf'un meşhur eski bira satış noktalarını da bulabilirsiniz.

Düsseldorf'un tarihi şehir merkezi, akarsu manzaralarının yanı sıra Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Sanat Koleksiyonu, pazar meydanı ve kentin en eski binası olan Aziz Lambertus Bazilikası için de görülmeye değerdir.

11. NÜRNBURGRING YARIŞ PİSTİ

Almanya'da ilgi çeken özel bir yer Eifel'deki Nürburgring Pisti'dir.

1925 ile 1927 yılları arasında inşa edilen yarış pisti adını yakınlardaki Nürburg'dan almıştır.

Keskin virajlar ve dik eğimler gibi zorlu pist koşulları Nürburgring'e "Yeşil Cehennem" lakabını kazandırmıştır.

Bugün yarış pisti burada özel aracınızla tur atmanıza izin verilmesiyle tanınmaktadır.

Eğer bu sizin için çok zahmetli olursa, bir yarış aracının sizi ringte gezdirmesini de isteyebilirsiniz.

Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinden amatörler, yüksek hızlar için mükemmel şekilde modifiye edilmiş araçlarıyla Nürburgring'e gelir. Toplam 28 kilometrelik bir alana yayılan yarış pistinin çevresi hız tutkunlarına hizmet vermektedir. Burada sayısız bar ve restoran bulunmaktadır. Buna ek olarak, doğrudan yarış pistine ulaşabileceğiniz ve gösteriyi güvenli bir mesafeden izleyebileceğiniz birçok yer bulunmaktadır.

12. HOLSTEN KAPISI

Geç dönem Gotik Holsten Kapısı, Hansa kenti Lübeck'in simgesi niteliğindedir. Eskiden Lübeck'in şehir kapılarından biriyken zengin Hansa şehrini dışarıdan koruyordu.

1863 yılında Lübeck sakinleri Holsten Kapısı'nın korunması ya da yıkılması konusunda oylama yaptı. Politikacılar sadece bir oy farkla bu simgesel yapının korunması yönünde oy vermişti.

Tarihi kapı, her yıl çok sayıda turisti Lübeck'e çekmektedir.

Holsten Kapısı'nın içinde bir de müze bulunmaktadır. Müzede Lübeck Hansa Birliği'nin tarihi anlatılmaktadır.

13. ERFURT KATEDRALİ

Erfurt Katedrali ve Severi Kilisesi'nden oluşan kilise topluluğu, Eski Kent ile birlikte Erfurt'un şehir manzarasına hakimdir. Eşsiz Krämerbrücke de Almanya'nın en popüler turistik yerlerinden biridir.

Kilisede toplam 13 çan bulunmaktadır. Bunlardan biri olan Gloriosa, dünyanın en büyük serbest sallanan ortaçağ kilise çanıdır.

Bugünkü katedralin bulunduğu yerde 752 gibi erken bir tarihte ilk kilisenin bulunduğu söylenmektedir. Yapıdan ilk kez 1117 yılında bahsedilmiştir.

14. TARİHİ QUEDLİNBURG ŞEHİR MERKEZİ VE STIFTSKIRCHE

Quedlinburg şehri özellikle tarihi şehir merkezi ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla dikkat çekmektedir.

Kentte yaklaşık sekiz yüzyıldan kalma 2.000 civarında yarı ahşap ev bulmak mümkündür. Quedlinburg'un tarihi şehir merkezi Almanya'daki en büyük alan anıtlarından biridir.

Haliyle UNSECO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır ve Almanya'da özel bir yere sahiptir.

Rönesans'tan kalma belediye binası pazar meydanında, katedral hazinesine sahip Romanesk Stiftskirche ise Schlossberg'de yer almaktadır.

Quedlinburg'un diğer güzel yerleri arasında Aziz Meryem Manastır Kilisesi'nin bulunduğu Münzberg ile, Manastır Bahçesi ve Brühl Parkı'nın bulunduğu Aziz Peter Kilisesi yer alır.

Bu yapılar da UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.

15. AUGSBURG'DA BULUNAN ALTIN SALON

Augsburg şehrinde bulunan Altın Salon 1615 ile 1620 yılları arasında inşa edilmiştir.

Esasen imparatorluk meclisleri için bir toplantı salonu olarak planlanmıştır.

Ancak Otuz Yıl Savaşları ve İmparatorluk Meclisi'nin Regensburg'a taşınması nedeniyle salon hiçbir zaman asıl amacına uygun olarak kullanılmamıştır. Altın Salon'da 2,6 kg altın varak kullanılmıştır.

Augsburg belediye binasının birinci katındaki Altın Salon'un eski ihtişamına kavuşturulması Augsburglular sayesinde olmuştur.

İkinci Dünya Savaşı sırasında belediye binası ve tamamen yıkılsa da daha sonra aslına sadık kalınarak salon yeniden inşa edilmeye başlandı.

Günümüzde ise salon Almanya'nın en güzel belediye binalarından birinde bulunur ve gerçek bir turist cazibe merkezidir.

16. EUROPA PARK

Europa-Park Rust, Almanya'nın güneyinde aileler için popüler bir eğlence merkezidir. Diğer pek çok tema parkının aksine, kışın bile birkaç hafta açıktır.

Toplam 95 hektarlık alanda sonsuz eğlenceyi deneyimlemek mümkündür.

17. HEIDELBERG KALESİ

Heidelberg Kalesi Almanya'nın en ünlü ören yerlerinden biridir ve uluslararası turistler arasında da oldukça popülerdir. Kalenin günümüze kadar korunmuş bölümünde kalenin tarihiyle ilgili sergileri görebilir ya da geniş bahçelerinde yürüyüş yapabilirsiniz.

Heidelberg Kalesi 1689 yılında Güneş Kral 14. Louis'nin askerleri tarafından kuşatılmış ve 1693 yılında Fransız öncüler tarafından bir kısmı havaya uçurulmuştur.

Yaz aylarında kalenin her sene ışıklandırılması ve ardından havai fişek gösterisi düzenlenmesi özel bir önem taşımaktadır.

Philosophenweg olarak adlandırılan yoldan Heidelberg'in kale kalıntılarına tepeden bakılabilmektedir.

Neckar nehrinin diğer yakası boyunca uzanan bu yol, adını burada düşüncelerini serbest bırakan şair ve düşünürlerden almaktadır.

18. SANSSOUCI SARAYI

Brandenburg eyaletinin başkenti Potsdam, çok sayıda saray ve diğer görkemli binalara ev sahipliği yapmaktadır. Ancak bu binalardan hiçbiri Sanssouci Sarayı kadar ihtişamlı değildir.

Prusya Kralı II. Frederick bu görkemli konutu 1745 yılında inşa ettirmiştir. Teraslı bahçeden saraya çıkan geniş basamaklar, sarayın dış görünüşünün belirgin bir özelliğidir.

Ziyaretçiler sık sık II. Frederick'in mezar taşına patates koymaktadır. Bunun sebebi Prusya kralının 1746'dan itibaren daha fazla patates yetiştirilmesini emretmesidir.

Teraslara salkım salkım üzüm ve zeytin ekilmiştir. II. Frederick'in mezarı en üst terasta yer almaktadır.

Sanssouci Sarayı'nın yanında, Sanssouci Sarayı Parkı'ndaki Pfingstberg'de bulunan Yeni Saray'ı, Orangery Sarayı'nı veya Belvedere'yi de ziyaret etmek mümkündür.

Yeni Saray, son Prusya Kralı II. Wilhelm'in en sevdiği saray olmuştur.

19. KÖLN KATEDRALİ

Almanya'nın simge haline gelmiş yapısı dünyaca ünlüdür ve Almanya'daki diğer pek çok yapı gibi UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.

Köln Katedrali, Gotik mimarinin gerçek bir başyapıtıdır. Katedralin inşa süresi 632 yıl gibi inanılmaz bir süredir. Çalışmalar 1248 yılında başlamış ve 1880 yılında tamamlanmıştır.

Katedral dışarıdan olduğu kadar içeriden de heybetiyle dikkat çekmektedir. Nef kısmı 144 metre uzunluğunda, tonoz kısmı ise 43 metre yüksekliğindedir.

Katedralin 157,22 metre yüksekliğindeki güney kulesinde bulunan seyir terasına 533 basamaktan sonra ulaşılmaktadır.

Koro odasındaki üc kralın mabedi, 13. yüzyıldan kalmadır ve Avrupa'daki en büyük Ortaçağ kuyumculuk eseridir.

20. WADDEN DENİZİ

Doğa severler için Kuzey Denizindeki Wadden Denizi gerçek bir cennettir. Gelgitlerin etkisi birçok kıyı şeridi boyunca net bir şekilde görülmektedir. Sular çekildiğinde, çamur düzlüklerinde güzel bir yürüyüşe çıkabilir ya da at arabasıyla gezintiye çıkabilirsiniz.

Deniz aynı zamanda güneye doğru uçan göçmen kuşlar için de bir dinlenme noktasıdır.

Wadden Denizi'nde meşhur kum kurtlarını da görebilirsiniz. Daha yukarı kesimlerde fokları şekerleme yaparken bile görmek mümkündür.

21. LEIPZIG HAYVANAT BAHÇESİ

Leipzig Hayvanat Bahçesi, bünyesinde barındırdığı zengin hayvan türleriyle Almanya'nın en güzel hayvanat bahçelerinden biridir.

İngiliz Sheridan Hayvanat Bahçesi Sıralamasına göre Leipzig Hayvanat Bahçesi birkaç yıldır Avrupa'nın en iyi ikinci, Almanya'nın ise en iyi birinci hayvanat bahçesi olarak kabul edilmektedir.

Leipzig'in Rosental vadisindeki park alanından Leipzig Hayvanat Bahçesi'nin zürafa alanına bakabilir ve metrelerce yükseklikteki hayvanları görebilirsiniz.

2011 yılından bu yana büyük bir tropik alanda Asya, Afrika ve Güney Amerikalardan gelen hayvan ve bitkileri gözlemleyebilirsiniz.

Gondwana Arazisi'ni tekneyle gezebilir veya araziyi yürüyerek dolaşabilirsiniz.

Tropik bölge manzaralı iki restoranda oturup bir şeyler içerek tatil atmosferini yaşayabilirsiniz.

22. ROTHENBURG OB DER TAUBER TARİHİ ŞEHİR MERKEZİ

Şüphesiz Rothenburg ob der Tauber'in tarihi şehir merkezi Almanya'nın en güzel ve popüler turistik yerlerinden biridir. Eski kentin Orta Çağ'dan kalma sokakları adeta orijinal haliyle günümüze kadar korunmuştur.

İnanılmaz bir şekilde, kasaba Otuz Yıl Savaşları'nın yıkıcı etkilerinden korunmuştur çünkü dönemin belediye başkanı Katolik bir generale karşı girdiği tek seferde üç litre şarap içme bahsini kazanmıştır.

Gözlerden uzak meydanlar, dolambaçlı sokaklar ve yemyeşil parklar sizi adeta Orta Çağ'a geri götürür.

Tarihi şehir merkezi hâlâ altı şehir kapısı olan bir surla çevrilidir. İki kişilik romantik yürüyüşler yapmak için birebirdir.

Rothenburg ob der Tauber sadece küçük bir kasaba olmasına rağmen, çok sayıda kilise, müze ve diğer tarihi mekanlarıyla sizi ağırlamayı bekliyor.

23. DÜŞES ANNA AMALIA KÜTÜPHANESİ

18. yüzyılda edebiyatta özgür düşüncenin güçlenmesinde, Weimar'da bulunan Anna Amalia Kütüphanesi'nin büyük katkısı olmuştur.

Wolfgang von Goethe, Friedrich Schiller ve Gottfried Herder ve diğer birçok ünlü şair ve düşünür 18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başında Weimar'da bulunmuşlardır.

Hoşgörülü hükümdar Dük Carl August, dahası annesi Anna Amalia sayesinde dönemin bilginleri özgürce gelişebilmiş ve sarayda çalışabilmişlerdir.

Anna Amalia o zamanlar için alışılmadık bir şekilde kadın edebiyatına ve Almanca çevirilere ilgi duyuyordu. Kütüphanede Anna Amalia'nın özel koleksiyonundan yaklaşık 5.000 kitap bulunmaktadır.

Kütüphane en çok üç kat boyunca yükselen oval rokoko salonu ile tanınır. Okumakta isteksiz olanlar bile bu sebepten kütüphaneye ilgi duymaktadır.

2 Eylül 2004'te çıkan bir yangında yaklaşık 50.000 cilt ve 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar olan döneme ait 35 tablo zarar görmüştür. Aralarında 1534 tarihli bir Luther İncili'nin de bulunduğu 28.000 eser yangından kurtarılabilmiştir.

Kaynak: Voucherwonderland

Derleme ve çeviri: Aydınlık.com.tr

Sonraki Haber