Alparslan Kuytul ve destekçileri
Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’nın Başkanı Alparslan Kuytul yurtdışına çıkış yasağı getirilerek serbest bırakıldı. Kuytul, kendisine destek verdiğini söylediği isimlere tek tek teşekkür eden bir mesaj yayımladı.
Furkancıların lideri, Saadet Partisi’ne ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na, başta Sezgin Tanrıkulu ve Mehmet Bekaroğlu olmak üzere çok sayıda CHP’li isme ve Milli Görüş’ün yayın organı Milli Gazete’ye TV5’e, T24’e, Gazete Duvar’a ve birçok gazeteciye teşekkür etti.
Aralık ayının içinde Adana’da Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’na yönelik soruşturma kapsamında haklarında 5 ayrı suçtan 3 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası istenen, ayrıca ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) darbe girişimini destekleyen açıklamaları nedeniyle 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle 2 dava açıldığı ifade edilen vakfın kurucu genel başkanı Alparslan Kuytul’un da aralarında bulunduğu 45 sanık hakkında tahliye kararı verilmişti.
KISACA KİMDİR ALPARSLAN KUYTUL
Alparslan Kuytul 1965 senesinde Adana Karataş’ta dünyaya geldi. 1991 senesinde Çukurova Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 1993-1997 seneleri arasında Kahire’deki El Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesi İslam Hukuku Bölümü’nde eğitim gördü. Üniversite’de okuduğu yıllarda Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’nı kurdu. Kuytul’un kendisine ait internet üzerinden yayın yapan TV Furkan isminde kanalı bulunmaktadır.
ALPARSLAN KUYTUL’UN ÖNEMLİ ÇIKIŞLARI
Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul’un, 15 Temmuz darbe girişimini canlı yayında öğrendiği ve ardından "Darbenin Müslümanlara hayırlı olması" temennisinde bulunduğu, üstelik darbe girişiminden bir gün önce, yani 14 Temmuz’da paylaşılan konuşmasında da "Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır, yakında işi bitirilecektir" ifadelerini kullandığı medyaya yansımıştı.
Hükümete yakın Yeni Söz gazetesi, Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul’u manşetine taşıyarak savcıları göreve çağırmıştı. Gazetenin "Sözde hoca, özde tahrikçi ajan" başlıklı haberinde "Alparslan Kuytul isimli kim olduğu meçhul kişi, 15 Temmuz gecesi darbe şakşakçılığı yapan bir konuşma yapmıştı. Toplumun huzurunu bozucu konuşmalarını sürdüren bu karanlık kişi, milli bir destan yazan 15 Temmuz şehit ve gazileri ile direnişe katılan yiğitleri aşağılamaya devam ediyor" ifadeleri yer almıştı.
Takvim gazetesi "FETÖ’cü Kuytul’dan küstah tehdit" başlıklı haberiyle Kuytul’un 15 Temmuz sözlerine "Furkan Vakfı’nın FETÖ’cü başkanı Alparslan Kuytul’dan bir skandal açıklama daha geldi. FETÖ ağzıyla ihanet örgütünün yalanlarını yeniden dillendirerek 15 Temmuz’da hain darbe girişimini bastırmaya çalışan bu milletin cesur evlatlarına dil uzattı. Milleti küstahça tehdit etmekten de geri kalmadı" diyerek karşı çıkmıştı.
MHP’nin yayın organı Ortadoğu gazetesi yazarı Yıldıray Çiçek de köşesinde Alparslan Kuytul’u hedef alarak "Sözde Kürdistancı İhsan Eliaçık, Mehmet Göktaş ve Alparslan Kuytul’un bölücü söylemlerini Türk milleti ve devleti özenle takip etmeli ve gereğini yapmalıdır" ifadelerini kullanmıştı.
Furkan Vakfı, son olarak Afrin’e yönelik başlatılan Zeytin Dalı operasyonuna da karşı çıktığı haberleriyle medyanın gündemine gelmişti.
ALPARSLAN KUYTUL VE ORGANİZASYONUNA DAİR
Gel gelelim Kuytul ve benzeri yapılarla ilgili ilahiyat yönünden bazı yorum ve yaklaşımlarımı vurgulamam gerekiyor.
Alparslan Kuytul ve Furkan Vakfı’nın yargıya havale edilmiş davalara müdahil olamam, çünkü suçun işlenme durumuna dair soruşturma halen devam etmektedir ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin kararı neticede yargı verecektir. Furkan Vakfı’nın bir vakıf mı yoksa cemaat oluşumu mu sorusunun muhatabı da ben değilim, yargıdır.
Ancak hatırlayanınız vardır, geçen yıl Aydınlık gazetesinde "Gizli FETÖ’cülerin Şifreleri" adlı bir yazım yayımlanmıştı. Ayrıca Süleymancı cemaati ve diğer cemaat ve tarikatlarla alakalı birçok yazım da yayımlanmıştı.
Tüm yazılarımda hatta Diyanet İşleri tarafından gizli olarak yayınlandığı söylenen rapor hakkında, "İslamcı yapılanmaların hepsi ağır sorunludur, cemaat ve tarikatlar devrim yasalarına aykırı işlev gören din dışı organizasyonlardır" vurgusu yapmıştım.
Evet, kişilerin suçluluğu kanıtlanmadıkça hiçbirimiz hiçbir kişi ya da kuruluş/kurum aleyhinde tasarrufta bulunamayız ama o kişiler ya da kuruluşlar/kurumlar da Anayasa’nın sağladığı ifade özgürlüğü sınırlarını ihlal etmemeli ve dinin sahih kaynaklarına sabotaj düzenlememelidirler.
Şimdi, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı ile onun başkanı Alparslan Kuytul’a düşen görev şudur, bir an önce milletin genelini rahatsız eden söz ve yorumlarını açıklamalıdırlar. Aksi halde açıklığa kavuşturulmayan her beyanat medyaya nasıl yansımış ve yargı bunları ne şekilde tevil etmişse zımnen kabul edilmiş olacaktır.
Bilinmesi gereken en önemli husus, özgürlüklerin, hele ki din merkezli ifade özgürlüklerinin sınırı devletin hassas kabullerinin ve halkın değer yargılarının başladığı
noktaya kadardır. O sınır aşılırsa hukuken ve dini olarak fitne alevlenmiş olur.