Altaylı davasında son savunmalar

Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın yargılandığı davada bugün esas hakkındaki savunmalar alınmaya başlanacak.

Altaylı ile birlikte toplam 3 sanık yargılanıyor. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmada sanıklar ve avukatları esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını yapacak. Savunmaların uzaması halinde davaya 18, 20 ve 21 Mayıs’ta da devam edilecek.

42 YIL 6 AYA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Cumhuriyet savcısı, Altaylı’nın, “Silahlı terör örgütü yöneticiliği” ve “Siyasi ve askeri casusluk” suçlarından 30 yıldan 42 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti. Mehmet Barıner için 22 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapis cezası isteyen savcı, tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou’nun ise beraatine ilişkin talepte bulunmuştu.

Esas hakkındaki mütalaada, FETÖ’nün üst düzey görevlilerinin kendi aralarındaki örgüt içi iletişimde kullandıkları ByLock programı yazışmalarına göre sanık Altaylı’nın, Mustafa Özcan ile irtibatının devam ettiği kaydedilmişti.

Altaylı’nın ele geçen cep telefonu imajları incelemesi sonrası elde edilen; örgütün üst düzey mensupları olan Bilal Ekşili ile yapmış olduğu telefon iletişimleri, bu kişiyle gizli irtibatta kullanmak için güvenlikli e-posta adresi olduğu kaydedilen mütalaada, “Sanığın, örgütün Mısır sorumlusu olan Sinan Yorulmaz ile olan 2015 yılındaki irtibatı, sanığın Şakir Şen ile Rasim Bölücek vasıtasıyla planlanan ABD’de görüşme planları, yine telefonunda ‘Salih Cemaat’ olarak kayıtlı Salih Yaylacı ile telefon görüşmeleri dikkate alındığında, sanığın örgütle olan irtibatını ve sakıncalı bulduğu kişilerle görüşmeyi kestiği yönündeki savunmasının, bu görüşmelerin tarihi itibariyle suçtan kurtulma çabası olarak değerlendirilmesi gerektiği, nitekim 2015 yıllarında sanığın bu kişilerle bağlantısının devam ettiği anlaşılmıştır” denilmişti.

FETÖ LİDERİYLE BAĞLANTISI

Altaylı’nın organik yapı içerisinde yer aldığı, örgütün üst düzey kişilerini, sosyal statüsü kapsamında tanıdığı devlet bürokratları ile bir araya getirdiği ifade edilen mütalaada, “Sanığın, özellikleÖzbekistan ve Kazakistan’da okul kurulmasında faaliyetleri olduğu, bu faaliyetleri örgütün 2 numaralı kişisi olarak konumlandırılan Mustafa Özcan ve örgüt içerisinde ‘Kervancı Ali’ olarak bilinen Ali Katırcıoğlu ile birlikte yürüttüğü, faaliyetlere ilişkin doğrudan örgüt liderine mektup yazarak bilgi verdiği, sanığın darbe girişimi sonrasında da örgütün ülkeyi itibarsızlaştırma, darbenin örgütle bir alakası olmadığına ilişkin propaganda dokümanlarının hazırlanmasında karar alıcı olarak görev yaptığı bilgilerine yer verilmişti.

Sonraki Haber