Altılı Masa dağıldı ABD şimdi ne yapacak
Ayaklarını ABD'nin tuttuğu masa dün devrildi. Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıktıklarını duyurdu. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 'Türkiye, ABD’nin bu gelişmeye vereceği yanıtlar üzerine düşünmelidir.' dedi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarıyla birlikte Altılı Masa dağıldı. Akşener sert ve net ifadelerle sinirli bir tonda Kılıçdaroğlu’nun adaylığını eleştirdi. ABD’nin ne yapacağı ve yeni hamlesinin ne olacağı bilinmezken Millet İttifakı’nın düştüğü durum “Cumhurbaşkanlığı yarışını terk ettiler, birbirleriyle yarışa giriştiler.” yorumlarına neden oldu. Altılı Masa’yı oluşturan partilerin bunalımı kamuoyuna en açık şekilde yansıdı. Akşener dün öğle saatlerinde Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısının çıkışında partisinin genel merkezinde konuştu.
Perşembe günü yapılan Altılı Masa toplantısı sonrasında Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etmediği bilgisi gündeme düştü. Aynı gece partisinin başkanlık divanı ve milletvekilleriyle sabaha karşı 03.30’a kadar toplantı yapan Meral Akşener, dün de öğle saatlerinde GİK üyeleriyle bir araya geldi. Akşener GİK üyeleriyle toplantının ardından Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Akşener’in açıklama sırasındaki öfkeli mizacı dikkat çekti. Akşener ağır ifadelerle masanın önerisine “hayır” dediğini duyurdu. “En sonda söyleyeceklerimi, en başta söyleyeyim: Geldiğimiz noktada, İYİ Parti bir kıskaca alınmış; bir dayatmaya, mecbur bırakılmış; tıpkı yıllardır, Türk Milleti’ne yapıldığı gibi, ölüm ve sıtma arasında, bir tercihe zorlanmıştır. Ve elbette, buna boyun eğmeyecektir.” dedi.
‘ŞAHSİ HIRSLAR KÜÇÜK HESAPLAR’
Akşener konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kişisel ikbal peşinde olmakla suçladı:
“Bu vesileyle, anlamış olduk ki; şahsi hırslar, Türkiye’ye tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki; kişisel ajandalar uğruna, mübah sayılan, kuyruklu yalanlar; milletin kazandığı, bir büyük hakikate, tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki; yenilgi yenilgi büyüyen, küçük hesaplar, 85 milyonun kazandığı, kutlu bir zafere tercih edilmiştir. Cumhuriyetimizin yeni asrında, milletimiz; Cumhuriyetimizin yıpranan değerleri için tarumar edilen demokrasisi için, prangalanan hürriyeti için, bir varoluş mücadelesi verirken; 'ceketimi koysam aday olur' diyenlerin karşısında da, dimdik duruyoruz, durmaya da devam edeceğiz.”
İMAMOĞLU VE YAVAŞ’A AÇIK TEKLİF
“Biz bugünlere; dayatmalara direnerek geldik. Biz bugünlere; kirli pazarlıkları reddederek geldik. Biz bugünlere; alışılmış yenilgilere, karşı çıkarak geldik.” diyen Akşener milletin sesi olacaklarını öne sürerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a adaylık teklif etti:
“Yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında da, uzun süredir; Sayın Erdoğan’a karşı, açık ara kazandığını gördüğümüz, iki ismin, adaylığı konusunda, görüşümüzü beyan ettik. Yani milletimizin haklı beklentilerini, Masa’nın kararlarına, yansıtma çabamız reddedildi. Üzülerek söylüyorum ki; geldiğimiz son noktada, dün itibariyle, Altılı Masa, artık, millet iradesini, kararlarına yansıtma kabiliyetini, kaybetmiştir. Tüm alternatiflerin, kara listeye alınarak tek bir adayın tasdiki için çalışan, bir noter masasına dönüşmüştür.”
AĞIR NİTELEMELER KULLANDI
Meral Akşener, Yavaş ve İmamoğlu’nu “Milletimiz, gayretlerinizi gördü, yanınızda durdu. Milletimiz, samimiyetinizi anladı, başının üstünde taşıdı. Milletimiz, sizleri sevdi, bağrına bastı. Ve bugün de; çok kritik bir kırılmanın eşiğinde, sizi göreve çağırıyor.” vurgusuyla adaylığa davet etti. Bir ara Altılı Masa için “kumar masası” benzetmesini yapan Akşener şöyle tamamladı:
“Bu vazife; Cumhuriyetimizin, yeni asrının şafağında yepyeni bir sayfa açma vazifesidir. Bu vazife; sadece bir dayatmayı değil, topyekûn bir dayatmacılığı, yıkma vazifesidir. Bu vazife; sadece bir kişiyi değil; kendini milletten büyük gören, çirkin bir zihniyeti yenme vazifesidir. Bu vazife; milletin sesini, duyma vazifesidir. Bu vazife; millet iradesini, yeniden hakim kılma vazifesidir… Çünkü bu çağrının sahibi, millettir… Ya; şanlı bir mücadelede, milyonlarla yürüyeceğiz; ya da trajik bir hikâyede, figüranlık yapacağız.”
KILIÇDAROĞLU'NDAN İLK AÇIKLAMA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını veto ettiklerini açıklayan İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “İYİ Parti bir dayatmaya mecbur bırakılmış, ölüm ile sıtma arasında tercihe zorlanmıştır. Buna boyun eğmeyecektir.” sözleri sonrası ilk değerlendirme CHP kanadından geldi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Hiç merak etmeyin, bütün taşlar yerine oturacak.” dedi. TBMM’de TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile görüşen Kılıçdaroğlu ardından parti genel merkezine geçti, CHP MYK olağanüstü toplandı.
PERİNÇEK: ABD ŞİMDİ NE YAPACAK
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Altılı Masa'dan kalkmasını değerlendirdi. Perinçek, ABD'nin seçim planının çıkmaza girdiğini bildirdi.
Perinçek, Akşener'in açıklamasına ilişkin şöyle konuştu:
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bugünkü açıklamasından sonra durum şudur;
1. Altılı Masa dağılmıştır.
2. ABD’nin seçim planı çıkmazdadır.
3. Artık Biden Tayfası Tayyip Erdoğan’la yarışı bırakmıştır, kendi aralarında yarışa başlamışlardır. Bu yarış her türlü ayak oyunu ve ihaneti içermektedir.
4. Altılı Masa'nın bütün partileri krize giriyor ve bölünme işaretleri veriyor.
5. Türk milletinin önü açılıyor.
6. 'ABD şimdi ne yapacak.' sorusu tarihi önemdedir.
7. Türkiye ABD’nin bu gelişmeye vereceği yanıtlar üzerine düşünmelidir.
ALTILI MASA’NIN SON TOPLANTISINDA BUNLAR KONUŞULDU
Altılı Masa’nın “cumhurbaşkanı adayı” gündemli ilk toplantısında kriz baş gösterdi. Daha önce liderler 12 kez toplanmış ve 65 kez birebir görüşmüş, cumhurbaşkanı adayı için isim konuşulmadığı öne sürülmüştü. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adının masaya geldiği 13. toplantı yol ayrımı oldu. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın sunduğu Kılıçdaroğlu önerisini Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu destekledi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise karşı çıktı. Kulislerden sızanlar çatlağın boyutunun ciddi olduğunu gösterdi.
Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde perşembe günü gerçekleşen beş buçuk saatlik buluşma sonrasında yayınlanan bildiriye “Ortak cumhurbaşkanı adayımız ve geçiş süreci yol haritası konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz.” diye yazıldı. Genel başkanların partilerini bilgilendirmelerinin ardından 6 Mart pazartesi günü adayın ilan edileceği belirtildi. Ancak bildirinin aksine masada uzlaşma olmadı, gerilim yaşandı.
ANKET ÖNERİSİNE RED
Karamollaoğlu ve Uysal’ın Kılıçdaroğlu önerisine karşılık Akşener, “anketlerde önde gözüktükleri” gerekçesiyle Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı önerdi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş’ın belediye başkanları olarak görevlerinin başında olacaklarını vurguladı. Akşener ise aday belirlemek için anket önerisi yaptı. Bu sefer de diğer liderler bu öneriyi reddetti. Dört liderin Kılıçdaroğlu’na kesin desteği karşısında sessiz kalan Akşener, parti kurullarına sorması gerektiğini kaydetti. Aktarılana göre Kılıçdaroğlu, beş liderin şimdi, Akşener’in de istiyorsa sonra katılmasını belirtti. Akşener de “O zaman ben masadan kalkayım” diye karşılık verdi. Diğer liderler araya girdi. Toplantı, Davutoğlu’nun bildiriyi kaleme almasıyla sonuçlandı.
ETKİ SAVAŞI BAŞLADI
Ardından Akşener, kurmaylarıyla olağanüstü toplandı. Gece 22.30’dan sabah 03.30’a kadar istişare yapan Akşener partisinin genel merkezinden çıkarken açıklama yapmadı. Saadet Partililer hiçbir şey yokmuş gibi davranırken, CHP ve İYİ Parti yöneticileri sosyal medyada atıştı. Akşener’e yakınlığıyla bilinen Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, “Millet beşten büyüktür.” dedi. Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ise “Apoletlerini sök dedik sana.” diye yazdı. Grup Başkanvekili Erhan Usta da “Adayda uzlaşı olsaydı açıklanırdı.” ifadelerini kullandı. Dün de atışmalar devam etti. CHP ve İYİ Parti çevreleri gün boyu birbirlerini olası yenilginin sorumlusu olarak itham etti. Taraflar birbirlerini “seçimi hediye edecek olmakla.” suçladı. Adeta tabanları etkileme amacıyla psikolojik savaş yapıldı.