Altın Portakal FETÖ’nün değil Türkiye’nin!
Bakanlığın festivalden Kanun Hükmü belgeseli nedeniyle desteğini çekme kararı sonrası Altın Portakal yönetimi belgeseli ikinci kez festival seçkisinden çıkardı. TSB yaptığı açıklamada ‘Altın Portakal Türiye’nindir’ vurgusu yaptı.
Bu yıl 60'ıncısı düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Belgesel Yarışması seçkisinden çıkarılan ve önceki gün seçkiye alındığı açıklanan, Kanun Hükmü filmi Kültür Bakanlığının kararlı tutumu ve kamuoyu baskısı nedeniyle seçkiden yeniden çıkarıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı da dün Antalya Altın Portakal Film festivalinden desteğini çektiğini açıkladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada; "Kanun Hükmü adlı belgeselde mağduriyet algısı üzerinden FETÖ terör örgütü propagandası yapılması nedeniyle desteğimizi çekmiş bulunmaktayız" dendi.
Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jürisi Başkanı Demet Akbağ da görevinden ayrıldığını duyurdu.
FETÖ ve PKK bağı gerekçesiyle kamuyla ilişkisi kesilen KHK'lıları anlatan Kanun Hükmü belgeseline karşı tepkiler artarak devam ediyor.
Türkiye Sanatçılar Birliği (TSB) adına açıklama yapan Antalya Temsilcisi Devrim Aşkın Karasoy, sinema tarihimizin 60 yıllık belleği, ulusal sinema sanatının kilometre taşı Altın Portakal Film Festivali son yıllarda batı denetiminde, zorlama, ayağı vatan toprağına basmayan, toplumun gerçekleri ile talepleri ve duyguları ile bağdaşmayan bir sözde özgürlük karnavalına dönüştürülmek istendiğini belitti.
CUMHURİYET DÜŞMANLARI
60. yılında Altın Portakal Film Festivali üzerinden FETÖ’ye bir başarı hikâyesi yazıldığını belirten Karasoy; “Yanlış üstüne yanlış yapılarak bu köklü festival 'Kanun Hükmü' filminin reklamına alet edilmiştir. Sanat camiasında ‘demokrasi ve özgürlük’ kavramlarının ne anlama geldiğini bilmeyen bir kitle, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılında bu gelişmeleri yalnızca’ ‘sansür ve sanat özgürlüğü’ bağlamında ele alıp, bilerek veya bilmeyerek Cumhuriyet düşmanlarının yanında yer almaktadır” dedi.
100 binin üzerinde KHK’lının mağdur olmadığını, iki mağdur üzerinden 100 bin terör örgütüyle iltisaklı kişiler masumlaştırıldığını belirten Karasoy; böyle bir propagandanın, sanat özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini vurgulayarak; “Bugün FETÖ tutukluları masumlaştırılır, yarın PKK tutukluları masumlaştırılır. Ki bu doğrultuda da çekilen filmler festivallere sokulmaya çalışılmaktadır” dedi.
OLAY SANSÜR DEĞİLDİR
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın açıklaması önemli olduğunu terör örgütü propagandası yapan bir filme dünyanın hiçbir yerinde izin verilmez diyen Karasoy; “Bu olayı ‘sansür’ bağlamında ele almak, bir aymazlıktır. Asıl sansür, Atatürk Cumhuriyetinin geleceğini ‘sansürlemeye’ çalışanları masumlaştırmaktır” dedi.
Ayrıca bu süreçte içerisinde filmini festivalden çekmeyen veya bildiriyi imzalamayan yönetmenlerin mahalle baskısına maruz kaldığını gördüklerini, asıl sanatın özgürlüğü, işte bu kültür emperyalizmine başkaldıran sanatçıların cesur tavırlarıyla başlayacağını söyleyen Karasu sözlerine şöyle devam etti;
“Altın Portakal Türkiye’nin gerçeklerine, toplumunun yaşayışına ve taleplerine dayalı özgürlük dinamiklerini tarihiyle bütünleştirmiş, yerli yerine oturtmuş köklü ve nitelikli bir sinema şölenidir…
Altın Portakal Antalya’nın en güzel iklimidir. Ve öyle kalmalıdır.
Bu iklimin rüzgarında, özellikle son yıllarda kültür sanat ortamlarını meşru propaganda alanına dönüştürmeye çalışan terör örgütlerinin, çürüyen Batı sisteminin özgürlük gemisinin yanı sıra, FETÖ, PKK, LGBT gemisi yürümeyeceğinin söyleyen Karasoy; “Altın Portakal Türkiye’nindir!
İçi boş küreselci söylemlerle, düşmana hizmet eden ucuz özgürlük naraları ile ulusal sinema kültürümüze darbe üstüne darbe indirilirken, sessiz kalmayacağız! Ve biliyoruz ki, ayağı vatan toprağına basan, yurdun gerçek sanatçı ve aydınları tarihi sorumluluklarını kuşanarak, emperyalizmin kültür sanat enstrümanlarına geçit vermeyeceklerdir” dedi.
BOYACIOĞLU: FİLMİ SEÇKİDEN ÇIKARIYORUZ
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sosyal medya hesabından festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu imzalı yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün, iki bakanlık tarafından yapılan açıklamalar üzerine, 60’ıncı Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması’nda yer alan ‘Kanun Hükmü’ adlı filmin festivaldeki varlığı nedeniyle şahsım adına soruşturma açıldığı bilgisi tarafıma ulaşmıştır. Bu soruşturmayla birlikte benim ve ekibimin can güvenliği ile ilgili tehditler de oldukça yüksek perdeden devam etmektedir.
Antalya Altın Portakal Film Festivali ekibi tüm tarafların sesine kulak vermek adına ilgili filmi yeniden seçkiye alırken, yine festivalin birliğini ve bütünlüğünü düşünmüştür. Oysa, oldukça yüksek sesle tepkilerini dile getiren sinema sektöründen gereken desteği göremedik.”
ERSOY’DAN YENİ AÇIKLAMA
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, Altın Portakal Film filmin ikinci kez programdan çıkarılmasıyla ilgili açıklama yaptı.
Bakan Ersoy; “En başından beri bakanlığımızın tavrı çok net. Bakanlık olarak kültür ve sanatın her daim destekçisiyiz ancak sanatın gücü kullanılarak terör örgütü propagandası yapılmasına sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılmasına son derece karşıyız” ifadelerini kullandı.
CHP İÇİNDEN DE FİLME TEPKİ
CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mühittin Böcek'in yardımcısı Oktay Başaran durumu eleştirerek; “FETÖ propagandası yapılan ‘Kanun Hükmü’ filminin Altın Portakal Film Festivali'ne daha önce geri alınmasına ve bu durumunu savunan CHP'lilere sert tepki gösteren Başaran; ‘Sanat; devletimize, halkımıza saldırmış bir terör örgütünü savunmak, mağdur göstermek hatta o örgütün propagandasını yapmak değildir. Aynı şekilde FETÖ'ye kuyruk olmak, FETÖ'yü savunmak muhalefet olmak olamaz, olmamalı” dedi.