‘Ambargo virüsle mücadelemizi engelleyemedi’

Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Jose Gregorio Bracho Reyes, koronavirüse karşı Türkiye ve Venezuela’nın ortak mücadelesinin ve yakın işbirliği içinde olmasının önemini vurguladı. Reyes ayrıca, ‘Yıllardır savaşın içindeyiz ve emperyalist saldırılara karşı hazırlıklıyız’ dedi

Yeni tip koronavirüs salgınının tüm dünyayı etkisi altına almasıyla birlikte virüsün görüldüğü ülkeler de her geçen gün tedbirlerini artırıyor. Çin’in kontrol altına almayı başardığı salgın şu an için ABD ve Avrupa’ya yayılmış durumda. Bazı ülkeler ise bu süreçte aldıkları önlemlerle salgını şu an için kontrol altında tutmaya çalışıyor. Özellikle Küba bu konuda başarılı bir sınav verirken birçok ülkeye de yardım gönderdi. Venezuela Hükümeti de bir yandan hızlı önlemler alırken diğer yandan da bölge ülkeleri ile dayanışma içerisinde. Dün itibariyle ülkede vaka sayısı 119 olurken 2 kişi hayatını kaybetti. Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Jose Gregorıo Bracho Reyes ülkesinde alınan tedbirler ve salgınla ilgili Aydınlık’ın sorularını yanıtladı.

AMBARGOYA RAĞMEN SIKI TEDBİRLER

  • Koronavirüsle mücadele konusunda Venezuela ne gibi önlemler aldı?

Venezuela, Amerika Birleşik Devletleri’nin Uluslararası Hukuku ve insan oğlunun yüzyıllarca süren medeni gelişimin ardından elde ettiği ortak yaşam kurallarını ihlal etmek pahasına dayattığı yasa dışı ambargonun korkunç sonuçlarından mağdur olan bir ülke. Buna rağmen, Bolivarcı Hükümet tarafından uygulanan tedbirler, belirlenen vaka ve ölüm sayılarından anlaşılacağı üzere oldukça olumlu etkiler yarattı. 27 Mart 2020 gününe kadar Venezuela’da 101 vaka tespit edildi, bunlardan 31’i sağlığına kavuştu. 2 vatandaşımızın ölümü bizleri üzdü. Bahse konu vatandaşımız, hastalık geçmişi olan bir kişiydi (Çalıştığı işten kaynaklı akciğer sorunları mevcuttu). Eğer bu rakamları Kolombiya (539 vaka ve 6 ölü), Brezilya (3319 vaka ve 92 ölü), Panama (663 vaka ve 9 ölü), Ekvador (1556 vaka ve 36 ölü) ve Peru (612 vaka ve 9 ölü) gibi diğer bölge ülkeleriyle kıyaslarsak, bazı açık sonuçlara ulaşılabilir. Bununla birlikte, bölge ülkeleri, bugün Venezuela halkını cezalandıran ambargo ve yaptırımlardan mustarip değiller. Rakamlardan anlaşıldığı gibi Venezuela’da bazı şeyler iyi yapılıyor, gerçekten uygun şekilde yapılıyor.

BÜTÜN HALKA KALİTELİ ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETİ

  • Başkan Maduro’nun zamanında tedbir aldığını söyleyebilir miyiz?

Devlet Başkanı Nicolas Maduro, zamanında ve doğru kararlar aldı. İlk zamanlarda, zorunlu karantina gibi önlemler uygulanmaya başladı. 17 Mart 2020 tarihinden itibaren yurt dışına uçuşlar kaldırıldı, Kolombiya ve Avrupa’dan gelen uçuşlara izin verilmedi (Türk Hava Yolları başlangıçta bu karardan etkilenmedi), bütün eğitim aktiviteleri durduruldu, barlar ve restoranlar kapatıldı. Bütün Venezuela sağlık sistemi acil durum ilan etti ve ülkenin en büyük 46 hastanesi “Koruma Merkezi” ilan edildi. Özel sağlık klinikleri ülke ihtiyacının hizmetine sunuldu. Ancak altı çizilmesi gereken önemli bir nokta daha var. Venezuela’da Başkan Chavez döneminde, devrimci Küba Hükümeti işbirliğiyle Misión Barrio Adentro planı yürürlüğe koyulmuştur (Venezuela Bolivarcı Hükümeti tarafından gerçekleştirilen ve bütün halkın kapsayıcı ve kaliteli sağlık hizmetinden ücretsiz faydalanmasını sağlayan ulusal plan). Yaşananlar, bize bu misyonun görevini yerine getirmeye devam ettiğini göstermektedir. Kapsamlı Tanı Merkezleri (CDI) ülkenin her mahallesine yayılmış durumdadır. Bu atılan adımlar, devrimci sürecin temelinde bulunan ve onu koruyan örgütlü toplulukların koordineli çalışmaları sayesinde bir bütün şeklinde uygulanmaktadır.

‘BİR MAKİNENİN DİŞLİSİ GİBİ…’

  • ABD ambargosunun olumsuz etkileri oldu mu?

Amerika Birleşik Devletleri tarafından dayatılan ambargo sebebiyle ortaya çıkan malzeme eksikliğinin olumsuz etkileri hissedilmesine rağmen Venezuela’nın sağlık sistemi işlemeye devam etmekte ve oldukça da iyi işlemektedir. Bolivarcı Sağlık Sistemi, virüsün yayılmasının durdurulmasını ve birçok ölümün engellenmesini sağlayan bir makinanın dişlisi gibi işlemektedir. Bolivarcı Hükümetin eylemleri, sorunları önceden sezerek engellemeyi hedeflemiştir. Ev ev dolaşılmakta, her ailenin kapısı çalınmaktadır; yurt dışından gelen herkes telefonla aranmakta ve kendilerine bir dizi soru yöneltilmektedir. Pasif kalmadık; aksine bu virüsle mücadele etmek için cesur bir biçimde çalışıyoruz. Ancak, Venezuela Hükümeti ve halkının herhangi bir saldırıya karşı hazırlıklı olduğunu göz önünde bulundurulması gerekir, çünkü yıllardır bir savaşın içindeyiz ve emperyalist saldırılara karşı direniyoruz.

‘TÜRKİYE’DE ÖNEMLİ TEDBİRLER ALINDI’

  • Türkiye’nin salgının önüne geçmek için aldığı tedbirleri nasıl buluyorsunuz?

Rakamlar, Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti tarafından alınan önlemlerin oldukça olumlu olduğunu göstermektedir. Türkiye, 82 milyondan fazla nüfusa sahip bir ülke. Salgının etkili bir şekilde baskı altında tutulması başarılmış ve karşılaştırıldığında oldukça az sayıda ölüm meydana gelmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin bu virüsten oldukça fazla etkilenen İran ile sınırının bulunması dikkate alınmalıdır. Türkiye’nin en başından İran ile olan hava sahasını kapatması oldukça yerinde bir önlemdi. Daha sonra kısıtlamaların yürürlüğe konmasıyla ilerlendi. Benim açımdan oldukça olumlu önlemler alındı.

‘TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞMALIYIZ’

  • İki ülke arasında salgınla mücadeleye ilişkin işbirliği olabilir mi?

Venezuela ve Türkiye toplumsal hayatın bütün alanlarında iki ülkenin iyiliği için el ele, ortak çalışma gerçekleştirmektedir ve bu durumda, insanlığı cezalandıran bu kötülüğe karşı mücadele vermek için yakın işbirliği içinde bulunmak oldukça uygun olur. Tecrübelerimizi paylaşmalı, halklarımızın ve insanlığın iyiliği için birlikte gelişim gösterebileceğimiz çalışmalar koordine etmeliyiz.

‘EN İYİSİ EVDE KALMAK’

  • Türk milletine, bu salgının önüne geçilmesi için ne gibi tavsiyeleriniz var?

Türkiye halkı, içten ve oldukça samimi şekilde sevdiğim bir halk (İki kızım var ve ikisi de bu ülkede büyüdüler, biri bir yaşındayken buraya geldi, diğeri ise Ankara’da doğdu) ve bu düşmanı çok ciddiye almalarını, içinde bulunduğumuz durumu asla “ilkbahar tatili” olarak görmemelerini, Türk Hükümetinin aldığı ve almak zorunda kalacağı önlem ve kısıtlamalara uymalarını naçizane tavsiye ediyorum. Bu esnada içinde bulunulan durumu fırsata çevirerek kitap okuyabilir, evlerinin rahatlığının tadına varabilirler, sinema klasiklerini izleyebilir, yemek yapabilir ve ailece dua edebilirler. Unutmasınlar ki koronavirüs onlara saldırmak için en küçük ihmallerini bekliyor. Bu yüzden en iyisi evde kalmak.

‘DÜNYA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK’

  • Bu salgının ardından küresel anlamda dünyada ne gibi değişiklikler bekliyorsunuz?

Avrupa Birliği’nde hakim olan dayanışma noksanlığı gibi üzücü şeyler görülüyor. İtalya’yı nasıl yalnız bıraktıklarına ve İspanya’ya yardım edilmesi konuşulduğunda nasıl başka yöne baktıklarına şahitlik ettik. Önceden Doğu ile Batı’nın buluşmasında korkuyu ön plana çıkarmaya çalıştıklarında, ‘medeniyet çatışması’ndan bahsederlerdi. Ancak bugün Avrupa Birliği’nin çatısı altında, acıyı, çaresizliği ve utancı görüyoruz. Avrupa Birliği içindeki kültürler arasında çok sert bir çatışma söz konusu. Hollanda, İspanya ve İtalya’yı “yoğun bakım ünitelerine fazla yaşlı insanları kabul etmekle” suçluyor. Bu suçlamalara, Portekiz Başbakanı Antonio Costa “tiksinç” yanıtını verdi. İtalya ve İspanya, yaşlılarının, ailelerinin ve büyük anne – büyük babalarının hayatlarını korumak istedikleri için suçlandılar. Bu yaklaşım, kapitalist faydacılığın en yüksek ifadesidir. Eğer üretemiyorlarsa, gereksizdirler, yüktürler ve ölüme terkedilmelilerdir. Ben, Costa ile aynı fikirdeyim. Bu tutum aşağılık ve tiksinçtir. Ancak gördüğümüz bütün bu tabloya rağmen ben oldukça iyimserim. Bu virüsü el birliğiyle yendikten sonra dünya eskisi gibi olmayacak. Zor da olsa, değişimlerin iyi yöne evrileceğine inanıyorum. Eğer sağduyu egemen olursa, insanlık ileride doğayla daha uyumlu bir hayat sürecektir. Ayrıca bu hapis hayatı, bu istemsiz karantinanın ardından arkadaşlarımızın ve ailemizin yanımızda olmasına daha fazla değer vereceğiz. Bu şahsım için de geçerli.

Sonraki Haber