Amerikalılar Cumhurbaşkanlığında: Bölgesel konular konuşuldu...

Amerika Birleşik Devletleri'nden bir heyet Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile görüştü. Görüşmede bölgesel konuların konuşulduğu kaydedildi.

Büyükelçi-Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, ABD Dışişleri Bakanlığı İdari İşler Müsteşarı ve Siyasi İşler Müsteşar Vekili John Bass’ı ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake’ı beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

Görüşmede Türkiye ve ABD ikili ilişkilerinin yanı sıra; İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları, Rusya-Ukrayna savaşındaki son durum, İran ve İsrail arasındaki son gelişmeler ve Azerbaycan-Ermenistan konuları ele alındı.

'İSTENMEYEN ADAM' YENİDEN TÜRKİYE'DE

ABD’nin Ankara Büyükelçisi’yken “istenmeyen adam” ilan edilen John Bass, dün “ABD Dışişleri Bakanlığı İdari İşler Müsteşarı ve Siyasi İşler Müsteşar Vekili” sıfatıyla bir kez daha Türkiye’ye geldi.

John Bass, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar'ın daveti üzerine dün Ankara’ya geldi. Diplomatik kaynaklardan aktarılan bilgiye göre, ziyarette, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın eş başkanlıklarında 7-8 Mart'ta düzenlenen "7. Türkiye-ABD Stratejik Mekanizma" toplantısında kararlaştırılan hususlar dahil ikili ilişkiler, Gazze'deki güncel gelişmeler, bölgesel ve uluslararası konularda görüş teatisinde bulunulması öngörülüyor. Bass’in bugünkü görüşmelerin ardından ülkeden ayrılması bekleniyor.

'ABD’NİN ONU 1 DAKİKA TUTMAMASI GEREKİR’

Bass, 2017 yılında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yaparken bir dizi krize imza atarak Hükümet’in büyük tepkisini çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem yaşanan vize kriziyle ilgili yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Öncelikle şunu söyleyeyim, bu sorunu biz başlatmadık. Bu sorunun faili, ABD’nin ta kendisidir ve üst düzey yöneticilerin, özellikle Dışişleri Bakanımızla herhangi bir görüşme yapmaması yadırgadığım bir konudur. Ankara’daki bir büyükelçinin kalkıp da böyle bir karar alması, daha sonra da ‘Ben bunu devletim adına aldım.’ gibi bir ifadeyi kullanması düşündürücüdür. Eğer durum böyleyse, o zaman zaten Amerika’daki üst düzey yönetimlerle bizim konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Ama durum böyle değil de büyükelçi bunu kendi kafasından aldıysa, o zaman Amerikan üst yönetiminin bu büyükelçiyi orada bir dakika tutmaması gerekir. Sen ‘Türkiye-Amerika ilişkilerini nasıl bozarsın, sana böyle bir yetkiyi kim verdi?’ demeleri gerekir. Benim büyükelçim böyle bir şey yapsa biz orada onu bir saat tutmayız. Nitekim veda ziyaretlerinde bulunuyor bu büyükelçi ve şu anda da bu büyükelçinin, gerek bakanlarımız gerek parlamento başkanımız ve gerekse şahsım, veda ziyaretini de kabul etmedik, kabul etmiyoruz. Çünkü onu Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’deki bir temsilcisi olarak da görmüyoruz bunu da çok açıkça söyleyeyim.”

Sonraki Haber