Amerikan Komünist Partisi Başkanı Aydınlık’a konuştu: Türkiye’nin ABD ve Batı’ya ihtiyacı yok

Amerikan Komünist Partisi antiemperyalist vurgularla kendinden sıkça bahsettiriyor. Ukrayna’daki savaş ve Gazze’deki soykırım konusunda net tavır alan ACP, yeni kuruldu. NATO karşıtı ve Direniş Cephesi yanlısı olan partinin başkanı Al-Din, Türkiye’nin ABD ya da Batı’ya mecbur olmadığını dile getirdi

Son dönemde özellikle sosyal medyada öne çıkan kurumlardan birisi Amerikan Komünist Partisi. Partinin kuruluşu 21 Temmuz 2024’te ilan edildi. Kurucuları arasında Haz Al-Din, Jackson Hinkle, Rev Laskaris gibi sosyal medyada milyonlarca etkileşim alan isimler var.

Partinin başkanı olan Haz Al-Din Aydınlık’ın sorularını yanıtladı. Al-Din, ABD’deki sistemin değişmesi gerektiğini savunarak, ileride ülkede bununla ilgili çelişkilerin büyüyeceğini belirtti.

‘İNSANLAR ARTIK ŞAŞIRMIYOR’

ABD içerisinde neoliberalizme karşı yükselen bir akım var. Al-Din’e, bu durumun nedenlerini sorduk. Yanıtı şöyle oldu:

“Özellikle komünizm ideolojik olarak daha kabul edilebilir hale gelmiyor, daha ziyade gerçekliği anlamlandırmanın geleneksel yolları eskimiş ve bozulmuş hale geliyor. İnsanlar artık hiçbir şey karşısında şok olmuyor. Artık hiçbir şey politik olarak çok tuhaf, çok gerçeküstü değil. Biz komünistlerin, komünist fikirleri Amerikan halkına tanıtmak için yapmamız gereken işler var.”

‘ÇOK TARAFLI SİSTEMİNŞA EDİLMELİ’

Al-Din şu an içerisinde bulunulan sorunu şu şekilde özetledi:

“Sorun, Michael Hudson'ın süper-emperyalizm olarak adlandırdığı, ABD'nin küresel ekonomik sistemde aynı anda hem alacaklı hem de borçlu olarak hareket ettiği sistemdir.”

ABD’deki iç çelişkilere de dikkat çeken ACP Başkanı, ABD sanayisinin rekabet gücünü korumak ya da yeniden canlandırmak ile bu küresel sistemi sürdürmenin getirdiği sorumluluklar arasında bir iç çıkar çatışmasının ortaya çıktığını belirtti.

“Partimizin görüşüne göre, küresel sistem parçalanmalı ve çok taraflı bir temelde tamamen yeniden inşa edilmelidir.” diyen Al-Din, “Buna ulusal paramızın yeniden değer kazanması ve borçların tamamen silinmesi de dahildir. Özetle, küresel Amerikan sistemine ilişkin pozisyonumuz devrim niteliğindedir. Bu sistem tamamen yıkılmalıdır. Ve yerine yeni bir sistem inşa edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

‘ABD’DE BAŞKANIN BİR ÖNEMİ YOK’

Al-Din’e yeni ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ı da sorduk. ACP Başkanı’na, Trump ile ABD’de sistemsel anlamda bir değişim beklentilerinin olup olmadığı sorusunu yönelttik.

Al-Din, “Trump hakkında büyük bir beklentimiz yok.” yanıtını vererek, “Trump’ın sistemi kurtarmada başarısız olacağını öngörüyoruz. Bu nedenle amacımız, fırtınayı atlatacak otorite ve örgütlenme biçimleri inşa ederek gelecek olan kaçınılmaz sistemik ve anayasal krize hazırlanmaktır. Bununla birlikte, faydacıyız ve partimizin başarısını sağlamak için mevcut tüm yolları takip etmeye istekliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Partilerinin öngörüler konusunda resmi bir pozisyonu olmadığını da belirten Al-Din, “Benim kişisel görüşüm, Amerika'da başkanın önemli olduğunu düşünmediğimdir. Bir gündem var ve bu gündem ne olursa olsun takip edilecek. Biden 4 yıl boyunca bunadı ve sistem çalışmaya devam etti. Yani başkanın belirleyici olmadığı açık. İleride ne olacak göreceğiz.” yorumunu yaptı.

‘NATO’NUN YOK EDİLMESİNDEN YANAYIZ’

ACP’nin ABD’deki bir kurum olarak özellikle NATO karşıtlığı ve Direniş Cephesi’ne olan desteği dikkat çekiyor. Ukrayna’daki savaşta Rusya’ya olan destekleri de biliniyor. NATO’nun Ukrayna’daki savaştan sonra çelişkiler yaşayabileceğiyle ilgili umutlarının olduğunu belirten Al-Din, “Umarım çelişkiler olacaktır. Biz NATO'nun tamamen yok edilmesinden yanayız.” dedi.

Al-Din, Direniş Cephesi’yle ilgili de şunları söyledi: “Onlara tam sempatimiz ve en içten umutlarımız var. Bize ilham veriyorlar.”

‘ABD’NİN TEBAASI OLMANIN HİÇBİR GÜVENLİĞİ YOKTUR’

Al-Din, Türkiye ile ilgili fikirlerini de açıkladı. ACP Başkanı, “Benim Türk halkına mesajım şudur: Türkiye tarihsel olarak büyük bir güç ve bölgesel bir medeniyettir. Amerikan İmparatorluğu'nun tebaası olmanın hiçbir emniyeti, güvenliği ve saygınlığı yoktur. Bunun pragmatizmi de yoktur.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin, ABD olmadan da komşularıyla birlikte yeni bir bölgesel kutup oluşturmaya muktedir olduğunu vurgulayan Al-Din sözlerini şöyle tamamladı:

“Amerikan İmparatorluğu'nun amacı halkları boyunduruk altına almak, köleleştirmek ve yok etmektir. Bunu Libya ve Irak'ta olduğu gibi hızlı bir şekilde yapabileceği gibi, ekonomik savaş ya da kültürel yıkım yoluyla yavaş yavaş da yapabilir. Egemen mali kapitalist sınıfa tam itaat ya da egemen, ulusal kalkınma. Bugün tüm uluslar için seçim budur. Türkiye'nin Amerika'yı ya da Batı'yı taklit etmesine gerek yok. Türkiye yüzyıllar boyunca tüm Avrupa dünyasının gıpta ettiği bir ülkeydi. Kültür, teknoloji, bilim ve ekonomi açısından onu aştı. Batı, kendilerinin kibrinden dolayı Türkiye'yi asla kabul etmeyecektir. Bu gerçeğe direnmeye çalışmak büyük bir ulusal aşağılanmadır.”

Sonraki Haber