Amik Ovası'nda soğan ve buğday ekini su altında kaldı
Amik Ovası'nda soğanların bakım zamanı geldi. Geldi gelmesine de, çiftçi bir taraftan işçi bulamıyor, diğer taraftan bütün yollar su altında! Üreticiler, Aydınlık'la yetkililere seslendi: Tarlaya giremezsek hepsi çürür!
Hatay Amik Ovası'nda soğanların bakım zamanı geldiği halde, çiftçi tarlasına ulaşamıyor. Bütün yollar ekili tarlalardan düşük olduğu için su altında, yani çiftçi soğanlarına bakım yapabilmek için suların çekilmesini bekleyecek. Su altındaki ekili alanda, kimi köylüler balık avlamaya başladı. Su çekilmesini beklemek, çiftçi için ekilen soğanların toprağa gömülmesi demek. Bu çıkmaz, patates ekicileri için de geçerli. Amik Ovası'nda, buğday, soğan, patates eken çiftçiler Aydınlık’a konuştu, “Tam bir çıkmazdayız, devlet duy sesimizi” dediler.
'BAKIM YAPAMAZSAK ÇÜRÜYECEK'
Aydın Asker, Antakya Ziraat Odasında bir dönem ikinci başkanlık yapmış bir üretici. “Soğanlarımız tarlada çürüyecek gibi görünüyor” diyen Asker, koronavirüs ile birlikte sorunların katmerleştiğini söyledi, üreticiyi kara kara düşündüren durumu bize şöyle anlattı:
“Amik Ovası halen yer yer su altında. Buğday ektik, onlar da suların altında! Buğday ve soğanlar için çoğumuz sigorta yaptırdık. Yağmurlar başlamadan önce buğdayların bakımını yapmıştık, buğdaylarımız su altında çürürse, sigorta karşılayacaktır. Bizim acil sorunumuz soğanlar! Sigorta yaptırılmasına rağmen bakımını yapamadık. Soğanlar küçük olduğu için bugünlerde otunu ayıklamak, gübre vermek, yani bakımını yapmak zorundayız. Bakım yapmazsak soğanlarımız suyun altında kalıp, çürüdüğü zaman sigorta ödeme yapmayabilir.”
SİGORTA PARA VERMİYOR
Bakım neden yapılmıyor derseniz, çiftçi tarlasına gidemiyor bile:
“Soğanlarımıza giden bütün tarla yolları su altında, tarlaya gitmemiz mümkün değildir! Suyun çekilmesi ise 15-20 gün sürer, o zamana kadar da soğanlar otlardan, bakımsızlıktan çürüyüp gider. Çürüyen soğanlarımız için sigorta para ödemez, çünkü bakımlarını yapmamızı istiyorlar, biz ise tarlaya giremiyoruz. Soğanlar için sigortadan 5 Mayıs’ta eksper gelecektir. O tarihe kadar tarlalarımıza girmemiz mümkün görünmüyor. Amik Ovası'nda bazı çiftçilerimiz balık avlıyor. Devlet bizim bu soruna çözüm bulur mu? Zor gibi görünmekte. Çünkü daha önce yazın kuraklıktan heba olan, kışın su altında kalan ürünlerimiz için bir bedel ödenmedi. Biz ektik, ürettik ama her şey bizim aleyhimize çalışmaktadır.”
'TARIM VARSA İŞÇİSİ DE OLACAK
Amik Ovası'nda her yıl tarla kiralayarak soğan ve patates eken, aynı zamanda Gaziantep'ten, Şanlıurfa ve Diyarbakır’dan binlerce işçi getiren Lütfü Şeyhanlıgil’in de derdi büyük. Şeyhanlıgil durumun son derece kritik olduğunu, tarım işçilerinin koronavirüs yüzünden bulundukları bölgelerden çıkamadıklarını söyledi. “Tam çıkmaza girdik” diyen Lütfü Çavuş, “Tamam tarımda 65 yaş üstü ve çocuklar gelmesin diyelim. Peki tarım işçileri babasını, anasını, çocuklarını nereye bırakacaktır? Bunları sağlıkçılar kontrol edemezler mi” diye sordu. Lütfü Şeyhanlıgil şöyle konuştu:
“Devletin tarım işçilerini fark etmesi gerekir. İşçilerin konaklama yeri belli değil, elektrik, su sorunları nasıl çözülecektir? Hastalıkların çoğunluğu suların pis olmasından kaynaklanmaktadır. Şimdiye dek tarım işçileri herkes tarafından görmezden gelindi. Tarım olduğu sürece tarım işçiliği olacaktır. Bu soruna ciddi ve kalıcı çözüm bulunmalıdır. Çocuklar için seyyar okullar, tarım işçileri için insan gibi yaşamasına uygun kabinler neden yapılmasın?”
'ACİL YASAL DÜZENLEME GEREK'
Lütfü Çavuş, salgın önlemleri kapsamında, işçilerin yalnızca Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep ve Osmaniye illerinden getirilebileceğini, oysa, işçilerin bugünlerde Adana ve Tarsus bölgesinde bulunduğuna işaret etti ve acil önlem istedi:
“İşleri bitti ama başka bölgelere çıkmaları yasaktır. Tarım işçileri çadırlarda kalıyorlar, işleri yoktur. Biz bu işçileri Amik Ovası’na götürmek istiyoruz, ama yasak olduğundan götüremiyoruz. Tarım işçisi olmadan ekili olan tarlalarımıza nasıl gübre atacağız? Nasıl otlarını ayıklayacağız? Yine buradaki işçiler şeker pancarı ekimi için gidecekler, ama bulundukları bölgeden ayrılmaları, çalışacakları bölgelere gitmeleri, yasaktan ötürü mümkün görünmüyor. Yeni yasanın ne zaman çıkacağını da bilmiyoruz. Gıda güvenliği önemli ve tedarik için tarlaların ekilmesi, bakılması, ürünlerin kaldırılması gerekiyor. Bu şartlarda bütün bunları nasıl yapacağız?”
TÜCCAR TARLAYA GELEMİYOR
Soğanların tüccara satılması için tüccarın Ankara’dan gelerek ekili soğan tarlalarına bakması, fiyat biçmesi, işçi tutması gerektiğini söyleyen Çavuş şöyle sürdürdü:
“Tüccarlar, ekim belgesi denilen 'ÇKP' olmadığından, bulundukları bölgeden hareket edemiyorlar. Ekili tarlalara gelmeden nasıl satın alacaktır? Bütün bunların acil olarak düzenlenmesi gerekiyor. Bu söylediklerim konusunda en kısa zamanda yasal düzenleme yapılmalı, çiftçinin önü açılmalıdır. Yoksa ürünlerimiz tarlada kalacaktır.”