Ana Devrim: 23 Nisan
Selanik’te yayınlanan (1908) Nüsha-i Mefharet Dergisi'nin kapağında “Yaşasın Millet Meclisi” cümlesi yer aldı. “Milli Meclis” vurgusunu ilk kez bir kadın dergisi yapmış oldu. (1)
1909’da ise bir grup kadın, Meclis-i Mebusan’a dinleyici olarak girmeye çalışınca, tarihte ilk kez kadınların durumu basında genişçe yer buldu, tartışıldı.
Her zor dönemde kadın duyarlığı, yaşam severliği ve birleştiriciliğiyle ortaya bir şahlanma olarak çıkmıştır. Balkan Savaşı’nda, Çanakkale’de, İstanbul’un işgaline giden günlerde, Milli Mücadelenin bütün cephelerinde kadınların vatan için öne atılışları söz konusudur.
Kadının adanmışlıktan doğan cesaretlerinin örnekleri saymakla bitmez. Egemenlik yolunda, makûs talihin yenilmesinde Türk kadını Anadolu’nun her yerinde en öndedir.
23 Nisan1920, o büyük milli gün, kadınlar için yepyeni bir geleceğin müjdecisidir. Egemenliğin millete ait olduğunu gösteren, Milletin Meclisinin açıldığı o günde, her ne kadar mecliste kadın bulunmasa da, önderi Mustafa Kemal Paşa’ya inandı ve güvendi.
Geleceğin özgürlük ve bağımsızlık getireceğini muştulayan Meclisin açılması, er geç kadının da yerini alacağının habercisidir. Öyle de oldu. Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına katılan kadınlar, emeklerini, sözlerini, fikirlerini o harlanan ocağa kattılar, ateşi bütün güçleriyle büyüttüler.
Düşmanı kovmak için birlikte savaşanlar, haklarını da birlikte aldılar.
Devrimler birleştirir, birleştiricidir. 23 Nisan, Türklerin tarih sahnesinde millet olarak birleştirildikleri gündür. Kadınlar da ilk devrimle, yani 23 Nisan 1920 Devrimiyle milletle bütünleştiler, onun ayrılmaz parçası oldular.
Çocuk umuttur. Kadınlar, umudu büyütenlerin başında gelir. Ana olarak, öğretmen olarak çocukları, egemenliğin geleceğini, büyütür eğitirler, öğretirler.
Toplumsal bir işlev olan analığın değerini, 23 Nisan 1920 ile başlayan devrimleri tam anlamıyla yaşama geçirerek verebiliriz. Kadını yücelten devletler, yeni uluslararası düzende en önde yer alacaklardır.
Ana Devrimimiz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türkiye’ye kutlu olsun.
1) Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, s.340.