Andımızı dizi yapmışlar: Teşkilat!

Danıştay'ın Andımızla ilgili kararını eleştirdiğimiz bugünlerde, aslında Türkiye'de iklimin andımıza yaklaştığını gösteren bir dizi başladı TRT'de. Andımızın amacı nasıl ki Türk milletini vatan sevgisini aşılayarak yetiştirmek ve birleştirmekse bu dizi de aynı etkiyi yaratabilecek bir fırsata sahip. Daha en başta dizi Aslanlı Yol'la başlıyor. Jenerikte defalarca Anıtkabir ve Aslanlı Yol'da askerlerin görüntüleri...

Dizinin ilk bölümü, Almanya'da Nazilerin yaktığı bir Türk ailesi'nin hayatta kalabilen tek evladına Türk devletinin sahip çıkmasıyla başlıyor. Aradan yıllar geçiyor devlet babanın büyütüp yetiştirdiği Serdar adlı çocuk devletine borcunu ödüyor, yiğit bir teşkilat üyesi oluyor.

Dizinin ilk bölümünde sınır ötesinde MİT'in terör örgütü PKK'ya yaptığı operasyon sahneleri Holivud'u kıskandıracak kalitede, izleyiciyi dizinin içine iyice çekiyor.

Teröristin yakalanma anı, operasyonda hedefe, elebaşına doğru ilerlerken telsizin ucunda MİT mensubu Serdar, teröristlerin sözde komutanına “Seni almaya geldim” diyor. “Sen de kimsin” sorusuna, “Türk devleti” yanıtını veriyor.

Operasyon başarıyla tamamlandıktan sonra MİT binasında Mete başkanın odasında üzerine çizik atılan teröristlerin listesi gösteriliyor. “Bir öğretmenimize karşı 27 terörist“ diyor operasyonun başrolündeki Serdar.

Televizyonda son dakika haberi olarak; “Hakkari'de şehit edilen Aysun öğretmenin katili terörist öldürüldü diyor, Civan Bahor lakaplı terörist MİT ve güvenlik güçlerinin ortak operasyonuyla yatağından alınarak Türk adaletine teslim edildi“ diye sunuluyor.

DİZİ DOSTA GÜVEN DÜŞMANA KORKU SALIYOR

Davutoğlu yandaşı The Karar gazetesi dizinin senaryosunu kötülemeye başladı bile. Gazete yazarı Akif Beki 12/03/2021 tarihli yazısında dizideki replikleri hamaset yüklü olmakla eleştirdi. Beki sapla samanı karıştırdığı yazısında bugün Türkiye'de ekonominin de iktidarın hamasi şovları nedeniyle gerilediğini öne sürüyor. Beki, “Teşkilat'ın senaristi Kızıl Elma Marşı çığırarak ortalığı inlettiğimizi sanıyor“ ifadeleriyle diziden rahatsızlığını gizlemiyor.

Beki'yimim hedef aldığı diziden bazı sahneler: Ankara'daki SİHA fabrikasına terör saldırısı düzenlenir. Saldırının yabancı istihbarat servisleri tarafından organize edildiği tespit edilir. Fransız ajan Pascal'ın başını çektiği ekip mühendislerimizi öldürür, peşine düşülür.

Dizinin unutulmaz sahnelerinden biri, Mete Başkanın görevi açıkladığı sahne, diyor ki:

“Bizi 100 sene önce böldüler parçaladılar yok etmek istediler, tam yok olmak üzereyken son bir silkinişle bu ülkeyi kurduk“ dediği sırada Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün görüntüleri geliyor ekrana kurtarıcı olarak. “Kafamızı ne zaman kaldırsak karabasan gibi üstümüze çöktüler

terörle canımızı yaktılar. Ne zaman sistem dışına çıktık darbe yaptılar liderlerimiz suikasta uğradı“ diyor Gaffar Okkan görüntüsü geliyor ekrana. “Mermileri tükenince de ekonomik savaş geldi“ diyor Mete Başkan, İnsanın aklına IMF, Dünya Bankası geliyor. Bize savaş açan bu düşman kim diye soruluyor Mete Başkan'a, “2. Dünya savaşından sonra tek dünya devleti kurulacaktı, bu düzenin aklı olan şirket kuruldu, Şirket sisteme uymayanları hep cezalandırdı” diye bitiriyor düşman tanımlamasını. Teşkilat dizisi ABD merkezli sistemi doğrudan hedef alıyor.

Bir başka sahne. Emperyalist düzenin yöneticileri, dev şirketlerin patronları ekranda gösterilen haritadan anlaşılacağı üzere adı belirtilmeyen bir Kuzey Avrupa ülkesinde toplanmış,

Çeşitli uluslardan yöneticiler, toplantı öncesi aralarında sohbet ediyorlar.

Son dönemde ilaç sektöründe büyüme hepimizi sevindiriyor değil mi Mr. Yang diyor konuşan bir yönetici, Yang isminden anlaşılacağı üzere bir Çin'li olabilir, Güney Koreli olma olasılığı da var.

Ancak bu ne kadar gerçekçi tartışılır, Dünya ilaç sektörünün en büyük firmaları gerçekte ABD, Almanya, İsviçre, İngiltere ülkelerine ait. Küresel emperyalizmin aktörlerinden biri de Çin algısı yaratılmak isteniyorsa bu doğrularla örtüşmüyor.

Toplantıyı yönetecek başkan otomatik tekerlekli sandalye ile ve yanlarında korumalarıyla geliyor, toplantıya geçiliyor. En önemli konumuz Ortadoğu ve Akdeniz deniliyor. Bir Körfez ülkesi temsilcisi olan kişi bu bölgeden sorumlu adı Mr. Mahdum başarısızlığına mazeret açıkladığı sırada, kurulun başkanı oyuncu değişikliği teklif ediyorum diyor ve bir oylama sonunda kılıçla oracıkta hem de yerine geçecek olan Zahid Fahdi tarafından infaz ediliyor Mr. Mahdum.

Mahdum'un yerine koluna kızgın ateşle şirketin damgası vurularak Filistin kökenli ama davasına ihanet etmiş bir İsrail maşası Zahid Fadi 6. bölgenin sorumluluğuna getiriliyor. Şirkete hoşgeldiniz Sayın Fadi, Türkiye konusunda büyük beklenti içindeyiz diyor kurul üyeleri. Bu gizemli toplantı sahnesi ne kadar mantıklı ve gerçeğe uygun tartışılır. İlerleyen bölümlerde sorgulamayı sürdüreceğiz. Her ne kadar kurgu bir yapım olsa da eğer günümüz gerçekleri üzerinden bir konu işleniyorsa mantık ve gerçeklik arayacağız.

SİHA'LAR DA DİZİDE

Başkanın odasında Mustafa Kemal'in Libya'dayken resmi dikkatlere sunuluyor. Paris'te bir otelde bir hain Libya'daki MİT personelinin listesini muhtemelen Fransız istihbaratına vermek üzereyken yine bir MİT elemanı kadın tarafından önceden hazırlanan bir senaryoyla ustaca elinden alınıyor.

Bu sahneler hep en başarılı ABD aksiyon filmlerine, dizilerine taş çıkartan türden.

Teşkilat dizisinde MİT’in görev uygulama teknolojisinde kullandığı bazı yöntemler ve İHA/SİHA teknolojisindeki son gelişmeler de izleyiciyle buluşuyor.

Türk İHA'sını görünce havaya doğru ellerini kaldırarak teslim olan Fransız ajan Pascal'a çalışan bir işbirlikçi sahnesi yine İHA,SİHA'lar üzerinde dosta güven düşmana korku veriyor.

Mete Başkanın “Bazı kahramanlar vardır... Öldüklerinde adları sonsuza dek yaşar. Fethi Sekin gibi... Ömer Halisdemir gibi... Aybüke Öğretmen gibi... Gaffar Okkan gibi..Bazı kahramanlar vardır siz onları bilmezsiniz, onlar bile kendilerini bilmezler” dediği sahne hangi vatan aşığının tüylerini diken diken etmez.

Teşkilat dizisiyle Milli İstihbarat Teşkilatı'nın sır gibi saklanan ve kale adıyla bilinen kampüsünden görüntüler ilk kez ekrana geliyor. MİT'in verdiği bu izin dizinin devlet aklınca desteklendiğini ortaya koyuyor. Devlet aklı dileriz düşmanı, dostu iyi tespit eder, dostlarımızı da düşman safında gösterip, gerçek düşmanları sevindirmez.

Dizi etkileyici müzikleri ve akıcı temposuyla gözlerinizi kırpmadan, ekran başından ayrılmadan izlenmeyi sağlıyor.

Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin kurmaya çalıştığı terör devletini engelleme mücadelesi yürütürken, Mavi Vatan haklarımızı savunurken ve iç cepheyi kuvvetlendirmeye çalıştığımız bu günlerde Teşkilat dizisi doğru mesajlar veriyor. Emeği geçenlere teşekkürler.

Sonraki Haber