Ankara’daki cemevi saldırılarının arka planı

Emniyet güçleri hızlı hareket etmiş, konuyla ilgili üç gözaltı olmuş, zanlı ve şüphelilerin marjinal sol gruplarla bağlantısı olduğu iddia edilmişti. Bütün kesimler tepki göstermiş, Alevi Dedeleri olayı ‘kışkırtma’ olarak nitelemişti. HDP ve güdümündeki çevreler ise devlet ve hükümetin yaptığını ima eden tavırlar sergilemişlerdi. Yürütülen soruşturma kapsamında saldırgan A.O.K.’nın tutuklandığı, diğer iki kişinin ise denetimli olarak tutuksuz yargılanacağı bildirildi.

ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKİCİ

Kışkırtmanın İçişleri Bakanlığı’nın 81 ile gönderdiği Muharrem ayı genelgesinin hemen ardından ve Muharrem orucunun ilk gününde olması dikkat çekti. Bir süredir Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı Alevilere yönelik kucaklayıcı adımlar atıyordu. Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı 300 Alevi dedesini Kerbalâ’ya götüreceğini, İçişleri Bakanlığı da Alevi gençlerine dönük doğa kampı yapacağını duyurmuştu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Tunceli Cemevi’ni ziyaret etmiş ve birlik mesajı vermişti. İçişleri Bakanlığı özel bir çalışmayla yurt genelindeki bin 585 Alevi kurumunu gezerek cemevlerinin maddi ihtiyaçlarını karşılamıştı. Son olarak 28 Temmuz’da İçişleri Bakanlığı’nın 81 ile gönderdiği Hacı Bektaş Veli’yi anma ve Muharrem Ayı genelgesinde mülki amirlerden cemevleriyle irtibat kurarak muharrem orucu açma etkinliklerine destek olunması istenmişti.

AVRUPA VE HDP HEPSİNE KARŞIYDI

Genelgede, “Kerbela milletimizin derin ve ortak acısı” başlığı yer almıştı. “Her yıl Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen programlara başta çevre illerden olmak üzere ülke genelinden katılım sağlamak isteyen vatandaşlara destek olunacak.”, “Cemevi, vakıf veya derneklerle irtibat kurularak muharrem ayındaki muharrem orucu açma lokmalarına ortak olunmasına ve yas-ı matem katılımına yönelik davetlere imkanlar ölçüsünde katılım sağlanacak.” talimatları verilmişti.

Avrupa’daki İslam dışı Alevilik projesinin yürütücüleri ve HDP ise genelge başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıkların tüm çalışmalarına şiddetle karşı çıkmışlardı. “Devletin Alevisi olmayacağız.”, “Asimilasyon çalışmalarınıza ortak olmayacağız.” vurgulu bildiriler yayınlanmıştı.

‘SALDIRI HEPİMİZE’

Saldırıyla ilgili İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan açıklamalar geldi. Ankara Valiliği, AK Parti, CHP ve Vatan Partisi de saldırıya uğrayan Mamak Şah-ı Merdan Cemevine ‘geçmiş olsun’ ziyareti yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Elbette bu provokasyon her yönüyle soruşturulmaktadır. Geçmiş olsun.” ifadelerini kullandı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Ankara’da cemevlerine yapılan saldırıyı ve provokatör saldırganı kınıyorum. Alevi kardeşlerimizin cemevlerine yapılan saldırı, milletimize ve hepimizin manevi değerlerine saldırıdır. Adli süreç başlatılmıştır. Saldırı bütün yönleriyle aydınlatılacaktır.” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da sosyal medya hesabından, “Muharrem ayını idrak ettiğimiz bu mübarek günlerde kardeşliğimize kastedenlere fırsat vermeden fitneye, fesada karşı birlik ve beraberliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” diye yazdı.

SALDIRIYA UĞRAYAN DEDEDEN ÇAĞRI

Saldırıya uğrayan Şah-ı Merdan Cemevi’nin dedesi Kâzım Erbektaş Aydınlık’a konuştu. Ankara Valiliği’nin ve emniyetin olayla yakından ilgilendiğini bildiren Erbektaş, “Olay sırasında cemevimizde Muharrem sohbetimize başlamıştık. Baş köşedeydim, ilk hedeftim. Birden sandalye fırlatarak üzerimize yöneldi. Bu saldırı şahsıma, cemevime, sadece Alevi toplumuna yapılmış bir saldırı değil. Türkiye’ye yapılmış bir saldırı. Durduk yere böyle bir şey olmasının başka anlamı yok. Alevisi sünnisi kardeşçe yaşıyoruz. Suyu bulandırmak istiyorlar ama başaramazlar. Vatandaşlarımızdan sağduyulu olmalarını rica ediyoruz.” sözlerini sarf etti. Çok sayıda Alevi kurumu da saldırıları kınadı. Alevi dedeleri Aydınlık aracılığıyla özel uyarılarda bulundu.

‘KAOS PLANI ÇERÇEVESİNDE’

Aydınlık’a konuşan Çankaya Cemevi Derneği Başkanı ve Alevi dedesi Hüseyin Öz, “Dış güçlerin kaos planı çerçevesinde, devlet kurumlarıyla Alevilerin son zamanlardaki yakınlaşmasını engellemeye yönelik bir girişim” olarak değerlendirdi. Öz, şöyle aktardı: “Vatandaşlarımız ne kışkırtma tezgahına gelmelidir ne de cemevlerine gitmekten vazgeçmelidir. Mübarek ay boyunca oruçlarımızı cemevlerinde açalım, lokmalarımızı hep birlikte paylaşalım. Bu saldırı politik bir amaçla yapılmışa benziyor. Ayrıca zamanlaması da dikkat çekici. Kimi siyasetçiler tarafından dillendirilen iç savaş senaryoları, emperyalist dış güçler tarafından Türkiye’de uygulanmak üzere yazılan kaos planları çerçevesinde, devlet kurumlarıyla Alevilerin son zamanlardaki yakınlaşmasını engellemeye yönelik bir girişim olarak yorumluyorum.”

‘DEVLETİN ELİNİ DAHA SIKI TUTACAĞIZ’

Tunceli Cemevi'nin Başkanı ve dedesi Ali Ekber Yurt topluma güzel bakma çağrısı yaptı. "Birilerinin istediği ikilik ortamına, kaos iklimine fırsat vermeyeceğiz." diyen Yurt, devleti suçlayan açıklamaları eleştirdi ve şunları söyledi: "Cemevlerine saldırıyı devletin ve hükümetin yaptığını ima eden açıklamalar yapılıyor. Bu açıklamalar da provokasyonun

bir parçası. Hızlı bir şekilde şahıs yakalandı, gereken yapılıyor. Bu kışkırtmaya en güzel cevap devlet kurumlarının Alevilere uzattığı eli daha sıkı tutarak verilir. Birilerinin istediği ikilik ortamına, kaos iklimine fırsat vermeyeceğiz. Biz Tunceli Cemevi olarak sayın valimiz ve il devlet erkanıyla birlikte lokma vereceğiz, orucumuzu yan yana açarak tavrımızı koyacağız. Bir de İçişleri Bakanlığı'nın 81 ile gönderdiği Muharrem ayı genelgesi rahatsızlık yaratmış. 'Seçim öncesi oy toplama projesi' deniliyor. Bu işin seçim öncesi, sonrası yok. Birbirimize ve olaylara güzel bakmayı öğrenmeliyiz. Toplumu birleştirmek için iyimser olmalıyız. Artık başka bir Türkiye'deyiz. Pek çok önyargı yıkıldı. Olgun olalım, olgun bakalım. Alevisiyle sünnisiyle biriz, Türkiye'yiz."

 Cemevlerinde polis ve bekçi nöbeti

 Ankara'da cemevlerine yönelik saldırının ardından İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'deki tüm cemevlerine polis ve bekçi gönderdiği görüldü. Emniyet güçleri saldırganı ve bağlantılı kişileri de hızlı yakalamıştı.

 31 Temmuz gecesi cemevleri önünde ve yakınlarında polis ve bekçiler nöbet tuttu. Polis ve bekçilerin Muharrem ayı boyunca cemevleri önünde ve yakınında nöbet tutacağı öğrenildi. Cemevi bölgelerinde devriye sayılarının arttırıldığı ve hafta boyunca titizlikle takip yapılacağı bildirildi.

HDP ve çevresindekiler devleti suçladı

Ankara’daki cemevleri kışkırtmasıyla ilgili HDP’den de arka arkaya açıklamalar geldi. HDP’li vekillerin devleti suçladıkları, saldırının arkasında devletin olduğunu ima ettikleri görüldü. İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, “2012-2021 yılları arasında 37 yerleşim yerinde yüzlerce Alevinin evi işaretlendi. Etkin soruşturma yapılmadı. Birçok yerde cemevleri bizzat emniyet güçleri tarafından hakarete maruz bırakıldı. Cezasız bırakıldı. Cemevleri devlet nezdinde yok sayılıyor. Yasalara göre ise Alevilik yasaklı bir inanç. Bütün bunlar Alevilere ve cemevlerine saldırıları kolaylaştırıyor. Buna bir de iktidarın Alevi kimlikli siyasetçilere yaklaşımını eklediğimizde meczuplar kendine görev çıkartıyor.” dedi.

 ’DEVLET PLANLARININ PARÇASI’

 İzmir Milletvekili Murat Çepni de “Bu saldırılar, ‘Devletin Alevisi’ planlarının parçasıdır.

Susmayacağız. Faşizme karşı inanç özgürlüğü, eşit yurttaşlık mücadelesini yükselteceğiz.” ifadelerini kullandı. Ankara’da Tuzluçayır mevkiinde HDP’ye yakın Alevi kurumları ile İslam dışı Alevilik projesinin savunucularının başını çektiği açıklamada da şöyle denildi: ”Ülkemizi kana bulamak için, tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan derin devlet güçlerini Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Gazi, Gezi, 10 Ekim ve Suruç’tan biliyoruz… 2023 seçimleri öncesi kaostan ve çatışmadan beslenmek isteyen karanlık güçlerin harekete geçmesine zemin hazırlayan devletin ve AKP hükümetinin şiddet dilinin de farkındayız… İçişleri Bakanlığı daha birkaç gün önce yayınladığı genelgede cemevlerine yakın olacaklarını, boş bırakmayacaklarını ilan etmişken bu olayların olması düşündürücüdür… Elinizi

inancımızdan ve inanç merkezlerimizden çekin.”

KCK’dan Alevilere ‘HDP’de örgütlenin’ çağrısı

 Ankara’daki cemevlerine dönük saldırılarla ilgili terör örgütü PKK’nın çatı kuruluşu

KCK’dan olayların perde arkasına dair ipucu veren bir çağrı geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘günümüz Yezit’i’ diye anıldığı açıklamada Aleviler ‘demokrasi güçleri’ vurgusuyla HDP’de örgütlenmeye davet edildi.

 Bildiride Alevilere yönelik katliam hazırlıkları olduğu ileri sürüldü. ‘Demokrasi güçleriyle birlikte mücadele etmek’ ifadesiyle Alevilere HDP’de örgütlenmeleri, HDP’yle birlikte hareket etmeleri işaret edildi: “Türk devlet tarihi, halkların ve inanç gruplarının katliamlarıyla dolu bir tarihtir… Bunlar Türkiye’de Aleviler için çok tehlikeli bir sürecin yürütülmeye başlandığını gösteriyor… Ankara’da yaşanan saldırılar nedeniyle Alevileri inandıkları hakikat yolunun emri gereği AKP-MHP faşizmine karşı daha güçlü ve etkili tutum almaya çağırıyoruz.”

 ‘Amaç HDP’ye oy devşirmek’

Mersin Toroslar Cemevi’nde görev yapan Alevi dedesi Mehmet Şahin, KCK’nın meseleye burnunu sokmasının olayı açıklığa kavuşturduğunu söyledi. “Bu olay kime yarar sorusunun yanıtını aradığımız zaman faili buluruz” diyen Şahin şunları söyledi: “Cemevlerinin ibadethane olarak kabulü bizim için olmazsa olmazdır. Bu Türkiye'nin birlik ve beraberliğini güçlendirecek yadsınamaz bir meseledir. Son yıllarda Ortadoğu'da yaşanan emperyalist saldırılar da göz önüne alınırsa bu birlik ve beraberliğe olan ihtiyaç daha da iyi kavranacaktır.”

 “Saldırıların devlet kurumlarının Alevilere yönelik olumlu adımlar attığı bir zamanda yapılması manidardı. Terör örgütü PKK ve siyasi ayağı HDP’nin yaklaşımı da manidardı. İşte bu açıklama her şeyi ortaya çıkarıyor. Kışkırtmanın amacının devletin attığı; belki de sorunlarımızın toptan çözümüne giden adımları sabote etmek, Alevileri HDP’nin yanına çekmek, HDP’ye oy devşirmek olduğu anlaşılıyor. Ancak Alevilerin terörle ve terör örgütleriyle işi olmaz. Amerikan emperyalizminin desteğiyle ülkeleri bölmek için, halkları kahretmek için çalışan bir yapıya kanmayız. KCK’ya ‘başka kapıya, canınız cehenneme’ diyorum.”

 Vatan Partisi’nden cemevine dayanışma ziyareti

 Vatan Partisi Ankara İl Başkanı Deniz Tokgöz, saldırıya uğrayan Mamak’taki Şah-ı Merdan Cemevi’ni ziyaret etti. Cemevi başkanı ve Alevi dedesi Kazım Erbektaş’a ‘geçmiş olsun’ dileklerini ileten Tokgöz, Vatan Partisi’nin her türlü göreve hazır olduğunu bildirdi. Erbektaş’ın sağduyulu ve bilinçli tavrının tüm siyasilere ve vatandaşlara örnek olduğunu vurgulayan Tokgöz şunları söyledi:

 “Bu saldırıların Türkiye’de kaos çıkarma hesaplarının bir parçası olduğu açık. Batı dünyasının ve taşeronlarının Türk milletini bölücülükle kışkırtma planları hayalden ibarettir. Ülkemiz ve milletimiz köklü tarihi ve dik duruşuyla bu kuşatma sürecini yırtıp atacaktır. Vatan Partisi olarak saldırı soruşturmasının takipçisiyiz.”