AP: NATO ve AB sesini yükseltmeli
Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri, önceki gün Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerini vuran Türkiye’ye karşı “Saldırıyı durdurun!” çağrısı yaptı.
NATO ve Avrupa Komisyonuna seslenen üyeler, Türkiye’nin sivilleri hedef aldığını öne sürdü; harekâtın hiçbir haklı gerekçesi olmadığını söyleyerek Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı tavır aldı.
'ERDOĞAN'IN YANINA KÂR KALMAMALI'
Danimarka Kırmızı-Yeşil İttifakı'nı temsilen Avrupa Parlamentosu Üyesi ve Avrupa Solu Başkan Yardımcısı Nikolaj Villumsen, şunları söyledi: “Şu anda Türk ordusu Suriye'deki Kürt bölgelerini bombalıyor. İslam Devleti ve terörizmle mücadeleyi zayıflatacak bu açık uluslararası hukuk ihlali Erdoğan'ın yanına kâr kalmamalıdır. Danimarka, NATO ve AB seslerini yükseltmelidir!”
YPG BÖLGELERİ ‘GÜVENLİ’ İMİŞ
SPÖ Avrupa Parlamentosu Delegasyon Başkanı ve S&D Dış Politika Sözcüsü Andreas Schieder de, PKK/YPG’nin kontrolündeki terör noktalarının “güvenli bölge” olduğunu iddia ederek, şunları kaydetti: “Çok üzücü ve tehlikeli: Bu gece Türkiye sadece Kobane'ye değil, Rojava ve Irak'taki diğer şehirlere de saldırmaya başladı. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki 'güvenli' bölgeleri bombalaması tüm bölgeyi tehdit ediyor. Bu saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulunuyoruz. Türkiye'nin şiddetli bombardımanı Suriye'nin Kobane ve Kuzey bölgelerini alevlendiriyor.”
‘SİVİLLER HEDEF ALINDI’ YALANI
Avrupa Parlamentosu Üyesi Ana Miranda da Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell ile TBMM-AP Karma Parlamento Komisyonu Eş-Başkanı Sergey Lagodinsky’ye çağrıda bulunarak, harekâtta sivillerin hedef alındığını öne sürdü. Miranda, “Türkiye'yi uluslararası hukuka uymaya zorlamak için derhal ekonomik, siyasi, diplomatik ve hukuki tedbirler yoluyla güçlü adımlar atılmalıdır.” dedi ve şunları ekledi:
“Kobane, Rojava'daki saldırıları durdurun. Erdoğan rejimi durmalı! Kürdistan'a yönelik Türk askeri saldırganlığını durdurun! 20 Kasım gece yarısı Türk savaş uçakları Kobane ve çevresindeki hastaneleri, okulları ve diğer sivil hedefleri bombalamaya başladı; bombalanan yerler arasında Kobane'nin güneybatısında yer alan ve Afrin'den gelen göçmen Kürtlerin yaşadığı Şehba'ya bağlı Belûniyê köyü ve diğer yerleşim yerleri de bulunuyor. Türk devleti, Erdoğan ve AKP'nin yirmi yıllık kontrolsüz yönetiminin ardından Türkiye'nin çeşitli sorunlarından dikkatini dağıtmak için bir kez daha Kürtlere karşı kışkırtılmamış bir saldırı kampanyası başlatıyor. Erdoğan rejimi 17 Nisan'dan bu yana Güney Kürdistan'daki Kürt gerilla savaşçılarının mevzilerine defalarca saldırdı ve yasaklı kimyasal silahları 2.700'den fazla kez kullandı. Bununla birlikte, Türk devleti bu saldırılarla hiçbir şey elde edemedi. Taksim'deki son sahte bayrak saldırısıyla Erdoğan ve AKP-MHP, Güney Kürdistan'daki yenilgilerinin dikkatini daha da dağıtmayı ve Rojava/Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kürtlere karşı yoğunlaştırdıkları savaş için bir gerekçe sağlamayı umuyor. Eğer IŞİD'le Mücadele Küresel Koalisyonu bu yasa dışı savaşa karşıysa, üyeleri Türkiye'yi uluslararası hukuka uymaya zorlamak için derhal ekonomik, siyasi, diplomatik ve hukuki tedbirler yoluyla güçlü adımlar atmalıdır. Avrupa Birliği'ne çağrıda bulunuyoruz: @eu_eeas @JosepBorrellF ve diğer uluslararası aktörleri ortaklarını Rojava'daki yasal yükümlülüklerine uymaya zorlayın ve Rojava'daki saldırıları durdurmak için Türkiye ile yoğun bir diplomasi yürütün.”
HİÇBİR GEREKÇESİ YOKMUŞ
Almanya Yeşiller Partisi Parlamenteri Max Lucks ise Türkiye’nin harekatı için hiçbir gerekeçsinin olmadığını öne sürerek, “Uluslararası hukukun ihlal edilmesinin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bu nedenle Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki yeni bombardımanlarının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Bir NATO ortağı tarafından bütün bir bölgenin istikrarsızlaştırılması kesinlikle kabul edilemez" dedi.
Avrupa Parlamentosu Yeşiller/EFA Grubu üyesi François Alfonsi ise Türkiye’yi şöyle hedef aldı: “Türkiye, İstanbul'daki bombalamaya 'misilleme' olarak Suriye Kürdistanı'ndaki Kobane'yi, Kürtlerin sorumluluğunu ortaya koyacak hiçbir güvenilir bilgi olmaksızın bombaladı. Aslında bu, Suriye Kürdistan'ı ve Kuzey Irak'ın işgalini kimyasal silah kullanımıyla meşrulaştırmak için kurulmuş bir tuzaktı.”
SOYKIRIM SÖYLEMİNİ YİNE ÖNE SÜRDÜLER
Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi (The Armenian National Committee of America-ANCA) Program Direktörü Alex Galitsky, soykırım söylemini öne sürdü. Galitsky, “Türkiye Kıbrıs'ı işgal ediyor. Türkiye, Azerbaycan'ın Ermenistan ve Artsakh'ı işgalini desteklemektedir. Türkiye Libya'yı istikrarsızlaştırdı. Türkiye Rus oligarklara güvenli bir sığınak sağlıyor. Şimdi de Türkiye Suriye ve Irak'ta Kürtlere yönelik soykırım saldırılarını tırmandırıyor. Tüm bunlar olurken dünya sessizce izliyor.” diye konuşurken, İsveç Parlamentosu Üyesi Daniel Riazat da “YPG, İD/DAEŞ'e karşı uzun ve sancılı bir mücadelenin ardından Kobanê'yi özgürleştirmiştir. Orada, yeni bir feminist ve kültürlerarası halk hükümeti başlatıldı. Şimdi Türkiye YPG'ye karşı Kobanê'ye ağır hava bombardımanları başlattı. Bu inanılmaz derecede iğrenç.” diyerek terör örgütlerinin Suriye’nin kuzeyindeki faaliyetlerini destekledi.
ALMANYA HÜKÜMETİNDEN ÇAĞRI
Almanya’da hükümet ortağı Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'nin (FDP) dış politika sözcüsü Ulrich Lechte, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Erdoğan devletler hukukunu ihlal ederek Suriye ve Irak'taki Kürt bölgelerine saldırıyor, aynı zamanda İran Kürt kenti Mahabat'a giriyor. Her iki durumda da çok sayıda sivil kurban verildiğini hesaba katmak gerekir. Bu tartışmaya açık olmayan tutumu kınıyorum. Artık nihayet oraya bakmalı ve harekete geçmeliyiz.” diyerek Türkiye’nin terörle mücadelesini hedef aldı. Öte yandan Yeşiller Dış Politika Sözcüsü Jürgen Trittin de Twitter'daki açıklamasında Türk hükümetini kınadı.