Ara Güler fotoğraflarında Arkeoloji
Arkeolojide önemli bir boşluğu doldurmak amacıyla kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, ilk sergisini açtı. Ara Güler’in arkeoloji fotoğrafları ziyaretçilerini bekliyor
Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, “TARİH SİZE BAKIYOR / Ara Güler Fotoğraflarında Arkeoloji” sergisini açıyor. Türkiye’de bir Türk arkeoloji ekolü oluşturmak ve diğer yabancı enstitülerle uluslararası iş birliği imkânları sağlayarak arkeoloji biliminin gelişmesine katkılar sunmak amacıyla kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Ara Güler Müzesi ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlediği sergisine kapılarını açıyor. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği iş birliğinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından, alanında yetkin 430 uzmanın çalışmalarıyla kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün ilk sergisi “TARİH SİZE BAKIYOR / Ara Güler Fotoğraflarında Arkeoloji”, Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nin titiz çalışmaları ve Engin Özendes’in küratörlüğünde hayata geçiyor.
AFRODİSİAS’TAN GÖKTÜRK YAZITLARINA
Doğuş Grubu’nun Ara Güler ile iş birliği sonucu hayata geçirdiği Ara Güler Müzesi ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nin yeni sergisi, Türkiye’nin ilk millî Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün programı kapsamında Gaziantep’teki Enstitü Binası Konferans ve Sergi Alanı’nda dün itibariyle ziyarete açıldı. “TARİH SİZE BAKIYOR / Ara Güler Fotoğraflarında Arkeoloji” sergisinde, Ara Güler’in Afrodisias, Nemrut Dağı, Herakleia gibi Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarında çektiği fotoğrafların yanı sıra Göktürk Yazıtları’ndan da fotoğraflar öne çıkıyor.
BELGE FOTOĞRAFÇILIĞI VE ESTETİK BİRARADA
21 Türkiye’den 1’i Moğolistan’dan toplam 22 arkeolojik alanın 132 fotoğrafının görülebileceği sergiyle ilgili küratör Engin Özendes; “Arkeolojik mekanların fotoğraflanması, fotoğrafın belge yanının en önemli örneklerindendir. Belge fotoğraflarının da artistik bakış açısına ve estetik değerlere sahip olabileceğinin en güzel kanıtlarından biri de bu sergideki fotoğraflardır. Ara Güler, belge fotoğrafının olduğu kadar; estetik bakışın, doğru ışık kullanımının, bilginin, fotoğraflarında görsel güzelliği sunmanın da ustasıdır. 1958’de bir rastlantı sonucu ulaştığı Afrodisias, Ara Güler için önemli bir yaşam öyküsü oluşturur. Ara Güler Afrodisias’ı keşfeden kişi değildir ama tüm dünyanın ilgisini buraya çeken kişidir. Yalnız Afrodisias değil, birçok antik kenti fotoğraflamıştır. Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü gibi herkesin gurur duyacağı bir eğitim kuruluşunda ilk serginin Ara Güler’in arkeolojik alan fotoğrafları ile başlaması bir rastlantı değildir” dedi. Özendes yazdığı, sergi ile aynı ismi taşıyan kitabın, sergiyi ölümsüzlüğe kavuşturacağını da vurguladı.
Ara Güler’in çok yönlü sanatçı kimliğini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulan Türkiye’nin uluslararası standartlara sahip ilk fotoğraf sanatçı müzesi olan Ara Güler Müzesi ile Gaziantep’te kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü işbirliğinde, Engin Özendes’in küratörlüğünde düzenlenen sergi 15 Nisan – 1 Eylül 2022 tarihleri arasında ziyaret edilebilir.
MİLLİ ARKEOLOJİ İÇİN İLK ADIM
Gaziantep’te kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün kuruluş vizyonu şöyle tanımlanıyor:
“Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün temeli; bilim, eğitim, kültür ve sanat önceliklerinde güçlü ve vizyoner bir kurguda, Türk arkeolojisinin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte özgün bir uluslararası kurum olarak AB projesiyle atıldı. Temel stratejisi, başarılı bir bilim enstitüsü olarak dünyada Türkiye adına yerini almak ve derin tarihsel geçmişin beslediği ortak kültürle Avrupa ve Asya arasındaki uluslararası diyaloğun gelişmesine katkı vermektir.”
“Hemen her Avrupa ülkesinin kazı ve araştırmalar yaptığı ve çoğunun Arkeoloji Enstitülerini 1889’dan beri kurmuş olduğu Türkiye’de bir Millî Arkeoloji Enstitüsü’nün kurulması eskiden beri bir hayaldi ve yokluğu önemli eksikliklere yol açıyordu. Bilim, kültür ve sanat çalışmalarını geliştiren, destekleyici, ön açıcı, ilgili kurum ve kişileri kucaklayıcı, bir araya getirici devlet ve millet çatısı altında uluslararası toplum adına çalışan bilimsel, kültürel ve sosyal bir koordinasyon teşkilatı çoktandır arzulanıyordu. Tüm ilgililerin paydaş olacağı ve ilgili tüm dağınık güçlerin bir araya gelebileceği millî Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün kuruluşu daha çok zaman kaybetmeden acilen gerekliydi.”