'Arabesk duyguları sömüren bir kültürdür’

Ferdi Tayfur’un vefatının ardından arabesk müzik yeniden tartışma konusu oldu. Toplumu peşinden sürükleyen arabesk müziğin acıdan beslenmesi ve kaderci oluşu en çok eleştiren yönleri arasında geliyor. Öte yandan arabeski Blues müzikle bağdaştıran ve protest yanına dikkat çekenler de var. Sayfamızda başlattığımız arabesk tartışmasında, bu üslubun bütün yönlerini ele alacağız.

Arabesk konusuyla ilgili görüşlerini Aydınlık’a aktaran Müzisyen Onurcan Çağatay, arabeskin ezilenlerin sistem içinde kalmasını sağladığını belirtti. Çağatay, “Açıkçası arabesk müziği, ezilenleri temsil eden bir müzik, onların duygularını yansıtan bir müzik olarak görmek bizi bir yanılgıya sürüklüyor. Arabesk, özellikle köyden şehre göç etmiş büyük kitlelerin bütün duygularını sonuna kadar sömüren, onların bulunduğu sınıfsal düzende kalmalarını kabullendirip asla isyan edememelerini sağlama amacı taşıyan rezil bir projedir.” dedi.

‘ARABESK BİR PROJE KÜLTÜRDÜR’

Arabeskin mutlu olan her şeye karşı olduğunu dile getiren Çağatay, “Acıdan beslenme, acıyı öne çıkartma"yı araç edinmiş ve kitlelerin tepesine oturan bir proje kültürdür. Kendine zarar vermeyi dahi bir terapi gibi yansıtabilen sonuçlarını çok sık gördük, görüyoruz. Mutlu olan her şeye karşı, umutsuzluğu körükleyen, aslında kitle hareketlerinin önünde bulunan en büyük set olarak görmemiz bizi asla halk düşmanı ve kitlelerden uzağa sürüklenmiş bir duruma sokmaz.” ifadelerini kullandı.

Arabeskin Blues müzikle kıyaslanabileceğini ancak Blues’un içinde umudu da barındırdığını kaydeden Çağatay, günümüzde arabesk kültürün popüler kültüre hâkim olduğunu dile getirdi;

POPÜLER KÜLTÜRE HÂKİM OLDU

“Bundan korkmadan çekinmeden bu teşhisleri yapmamız lazım. Kıyaslarken Caz müzik ile değil de aslında Blues müzik belki kıyaslayabiliriz. Çünkü caz müzik kölelik döneminin Blues müzik kültürüne dayanır ve daha elitleşmiş bir müzik türüdür.

Blues müzik ile kıyaslayacak olursak da bu kültür köle toplumların içinden çıkmış, içerisinde umudu da barındıran bir kültür olarak, araç olarak kitleleri yönlendiren arabesk kültürünün tam olarak karşısındadır.

Günümüzde bu arabesk kültürü popüler kültüre hakimdir. Pop müzik olarak adlandırılan müzik 90'lardan itibaren yavaş yavaş arabesk kültürün etkisi altına girmiş durumdadır. Bazı örnekleri tınısal olarak bize de hoş gelmiş olabilir. Bunun nedeni kimi zaman icracıları beğenmemiz, ya da kullandığı yoğun Türk Müziği unsurlarının bolluğu olabilir. Ancak bu bir proje olarak kitleleri bastırmayı başarmış bir kültür olduğu gerçeğini değiştirmez.”