Araştırmalar ortaya çıkardı: Sosyal izolasyon beyninizi yaşlandırıyor

İnsanlar, duygusal olarak bağlı oldukları kişilerle iletişim kurma ve ilişki kurma ihtiyacı duyarlar. Bu duygusal bağlar, insanların duygusal destek almasına, mutluluk ve tatmin hissi yaşamasına yardımcı olur. Psychological Medicine’da yayınlanan bir araştırma çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkardı

İnsan sosyal bir varlıktır, doğası gereği iletişim kurması ve etkileşim içerisinde olması gerekir. İnsanlar, doğduklarında aileleriyle başlayarak sosyal bağlar kurmaya başlarlar. Bu bağlar, insanların toplumsal yaşamın bir parçası olarak kendilerini ifade etmelerini ve destek almalarını sağlar. Sosyal bir varlık olmak belirli yeteneklerin gelişiminde, sosyal kimliğimize katkı sağlayan en büyük faktörlerden biridir. İnsanın gelişim sürecini sağlıklı tamamlayabilmesi , sosyal etkileşimlere, ilişkilere ve toplumsal bağlantılara dayalıdır. Sosyal bağlar, insanların hayatta kalmasını, gelişmesini ve duygusal tatmin elde etmesini sağlar. Bu nedenle, insanlar genellikle sosyal bir çevre içinde yaşamaya eğilimlidirler

Psychological Medicine’da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre; Yetişkinlik döneminde sosyal izolasyonun beyin yaşınızla bir bağlantısı olabilir. Çalışmanın başyazarı Dr. Roy Lay-Yee çalışmayla ilgili olarak şöyle diyor''Sosyal olarak hayatın içine dahil olmak, toplumla bağlantılı olmak, büyük önem arz ediyor çünkü zihin ve bedende yerleşik etkileri var ve yaşamlarımız için önemli sonuçlar doğuruyor”

KATILIMCILAR 4 AYRI GRUPTA İNCELENİYOR

Araştırmanın yapıldığı gruplar çocukluk dönemlerinde 5-11 yaş yetişkinlikte 26- 38 yaşı kapsıyor. Gruplar yaşlarına göre sınıflandırıldıktan sonra hiç izole edilmemiş, sadece çocuklukta izole edilmiş, yalnızca yetişkinlikte ve yetişkinlikte- çocuklukta izole edilmiş olarak ayrılıyor. Bu çalışma da 45 yaşına gelindiğinde sosyal izolasyonun beyin sağlığı üzerindeki etkilerini görmek amaçlanıyor. Öte yandan yapılan araştırma Dunedin Multidisipliner Sağlık ve Gelişim Çalışmasından elde edilen verileride içeriyor.

BEYİN YAŞI İLE BEYİN ARASINDAKİ İLİŞKİ

Katılımcıların beyin yaşı, 45 yaşındayken MRI taramalarıyla elde edilen çoklu beyin yapısı ölçümlerini birleştiren bir algoritma kullanılarak tahmin edilmiştir. Bu algoritma, tahmini beyin yaşı ile katılımcıların kronolojik yaşı arasındaki farkı ölçmüş ve buna beyin yaşı farkı tahmini adı verilmiştir.

Tahmini beyin yaşı kronolojik yaştan yüksekse, beynin yapısal özelliklerinin daha yaşlı bir bireye daha çok benzediğini göstermektedir. Tersine, tahmini beyin yaşı kronolojik yaştan düşükse, beynin yapısal özellikleri daha genç bir bireyin özelliklerine benzemektedir.

Lay-Yee ve meslektaşları analizlerini çeşitli potansiyel karıştırıcı faktörlere göre düzenledi.Bunlar arasında cinsiyet ve sosyo-ekonomik durum gibi sosyo-demografik faktörlerin yanı sıra aile faktörleri (ergenlik çağındaki anne, tek ebeveyn, ikamet değişikliği, kötü muamele) ve çocuk-davranış faktörleri (özdenetim, endişe/korku) yer alıyordu.

Araştırmacılar, bu faktörleri kontrol ettikten sonra, sadece yetişkin izolasyon grubundaki bireylerin tahmini beyin yaşının, hiç izolasyon yaşamamış olanlara göre ortalama 1,73 yaş daha büyük olduğunu bulmuşlardır.

Araştırmanın sonucuyla ilgili olarak Lay-Yee, “Çocuklukta yaşanan sosyal izolasyonun beyin yaşı üzerinde kalıcı bir olumsuz etkiye sahip olmadığını görmek bizi şaşırttı” dedi. “Bu, bir kişinin sosyal ilişkilerini geliştirmek için asla çok geç olmadığını gösteriyor.”

Kaynak : Prof.Dr.Kemal Arıkan

Derleme: Aydınlık.com/ Sariye Dönmez

Sonraki Haber