Araştırmalar ortaya koydu: ABD'de Z kuşağı LGBT prangasında

ABD'nin cinsel kimlikleri yozlaştırmak aracılığıyla adeta bir silah gibi kullandığı LGBT propagandası, ülke içinde de yansımalarını gösterdi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin çeşitli konularda kamuoyu yoklaması düzenleyen Public Religion Research Institute (PRRI) tarafından bu hafta yayınlanan yeni araştırmasında ABD'deki 'Z kuşağı' olarak adlandırılan genç nesilde eşcinselliğin yaygınlaşma oranı dikkat çekti.

1/4'DEN FAZLASI KENDİNİ EŞCİNSEL OLARAK TANIMLIYOR

Public Religion Research Institute (PRRI) tarafından bu hafta başında yayınlanan bir ankette, Z kuşağı olarak bilinen 18-25 yaş arası Amerikalıların dörtte birinden fazlası (%28) kendilerini LGBT olarak tanımladı.

Public Religion Research Institute (PRRI), 2023 yılının Ağustos ve Eylül ayında 6 bin 600 kişi ile yaptığı anket sonuçlarında ortaya çıkan veriler çarpıcı sonuçları ortaya koydu.

Alanında en geniş örneklem üzerinden yapıldığı belirtilen araştırmada, heteroseksüel olmayan Z kuşağının neredeyse yarısı biseksüel olduğunu söylerken, bu oran ülkedeki toplam Z kuşağı bireylerin %15'ine tekabül etti.

Araştırmada kendisini gey ve lezbiyen olarak tanımlayanların oranı tüm Z kuşağı bireylerin yüzde 5'ini oluştururken, diğer olarak belirten bireylerin oranı yüzde 8'i buldu.

ABD'de Z kuşağı olarak tanımlanan nesle sahip bireylerin ırksal çeşitliliği de araştırma verilerinde yer aldı. Toplam ABD nüfusunun yüzde 62'sine kıyasla araştırmaya katılan bireylerin yüzde 52'si kendilerini beyaz olarak tanımladı.

Araştırmada yer alan bireylerin kendilerini Cumhuriyetçi olarak tanımlamalarının daha düşük olduğu vurgulanırken, çoğunun liberal görüşe sahip olduğu belirtildi.

PRRI, Amerikan toplumunda eşcinselliğe ilişkin tutumların hızla liberalleşmesine eşlik eden bu eğilimin olası nedenleri hakkında spekülasyon yapmaktan kaçındı. Bu değişime rağmen, Z kuşağı yetişkinlerinin %20'si cinsel yönelimleri nedeniyle düşmanlık veya ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade etti.

Eşcinsel eylemler ABD'de ancak 2003 yılında Yüksek Mahkeme'nin Lawrence v. Texas kararının ardından federal bir suç olmaktan çıkmıştır, ancak o zamana kadar birçok eyalet eşcinsel evlilik yasalarını çoktan kaldırmıştı. 2014 Obergefell v. Hodges kararı, 1996'dan beri ABD genelinde yasadışı olan eşcinsel evliliği yasallaştırdı.

O zamandan beri her bir eyaletin bu tür evliliklere izin vermesi ve bu evlilikleri gerçekleştirmesi gerekirken, aynı cinsiyetten çiftler çocuk evlat edinebiliyor. Günümüzde sadece 35 BM üyesi devlet eşcinsel evliliğe izin veriyor.

PRRI'nin rakamları Z kuşağının ABD'de bugüne kadar ortaya çıkan en LGBT ve liberal grup olduğunu gösteren önceki araştırmaları yinelerken, bu haftaki bulgularda kendini heteroseksüel dışında bir şey olarak tanımlayanların oranı, Gallup tarafından geçen yıl yapılan benzer bir araştırmaya göre önemli ölçüde daha yüksek çıktı. 18-26 yaş arası Z kuşağı yetişkinlerinin %19,7'si kendini LGBTQ olarak tanımlarken, bu oran genel nüfusun %7,2'sine karşılık gelmektedir.

ABD'NİN AFRİKA'DA LGBT SÖMÜRGECİLİĞİ

Öte yandan Uganda'daki Katolik din adamları Batı'yı LGBTQ aktivizmi üzerinden yeni bir sömürgecilikle suçluyor.

Ugandalı Katoliklerin çoğu Papa Francis'in rahiplerin eşcinsel çiftleri kutsamasına izin veren son hamlesine karşı çıkıyor. Afrika ve Madagaskar'daki Katolik piskoposlar bu ayın başlarında Francis'in bildirisini takip etmeyi reddettiklerini açıkladılar.

Çoğunluğu Hıristiyan olan Doğu Afrika ülkesinde, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni tarafından imzalanan ve eşcinsel ilişkiden hüküm giyenlere ömür boyu hapis cezası verilmesini öngören bir yasa bulunuyor. Yasa aynı zamanda HIV pozitif kişilerin, çocukların ve diğer savunmasız kişilerin dahil olduğu eşcinsel ilişki vakalarını içeren "ağırlaştırılmış eşcinsellik" için ölüm cezası öngörüyor.

Dini liderler, hükümet yetkilileri ve bazı hak grubu aktivistleri Batı'yı ülkede LGBTQ'nun kabulünü teşvik etmekle suçladı ve son zamanlarda eşcinsel yanlısı aktivistlerin okula giden çocukları hedef almasıyla faaliyetlerin arttığını söyledi. Çoğu kilise lideri ve siyasetçi, siyasi ve askeri sömürgeciliğin son yıllarda gerilemesine rağmen, kültürel dayatmalar yoluyla yeni bir sömürgecilik biçiminin ülkeyi istila ettiği görüşünü savunuyor.

Katolik liderler, okullarda ve diğer kurumlarda LGBTQ aktivizmini yaymak için yabancı hükümetler tarafından desteklendiğine inandıkları ülkedeki "eşcinsellik ajanları" ile mücadele etmek için ülke çapında bir kampanya başlattı. Kilise liderleri, gençler ve okula giden çocuklar arasında artan eşcinsel çekim vakalarından duydukları endişeyi dile getirerek, bu ajanları okul çocuklarını para ve diğer lüks hediyelerle kandırarak aralarına almakla itham ediyor.

Fr. Richard Nyombi RNS'ye yaptığı açıklamada, "Kilise olarak, çocuklarımızı ve ülkemizi çöküşten kurtarmak için eşcinsellikle mücadele etmeye karar verdik çünkü İncil bize, Yaratılış 18 ve 19. Bölümlerde okunduğu gibi, eşcinselliğin kötü olduğunu öğretiyor" dedi.