Arıcıların derdine derman olun
Güvenİlİr Ürün Platformu, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ve Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği’nin Muğla toplantısında “Arıcıların derdine derman olun çağrısı!” yapıldı. 150 bin ailenin geçimini arıcılıktan sağladığı Türkiye’de, yangından etkilenen bölgelerdeki zararı tespit etmek ve çözüm önerileri için bir araya gelen akademisyen ve sivil inisiyatifler, yaptıkları çalışmanın sonuçlarını içeren ortak bir bildiri yayımladı.
Toplantıya birçok akademisyen, kurum ve sivil toplum kuruluşundan destek geldi. İlgili tüm kesimlere iletilen sonuç bildirisinde, hem sahadan alınan bilgiler hem de yapılan toplantıda ortaya konulan görüşler yer aldı. İlgili yerlere gönderilen sonuç bildirisinde şu görüşlere yer verildi:
ACİL EYLEM PLANI
“Acil eylem planı hazırlamak suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığımız başta olmak üzere, üniversiteler, ilgili kamu kuruluşları ve arı yetiştirici birlikleri ile beraber çalıştay yapılmalıdır. İl orman müdürlüklerince Edirne, Çanakkale, İzmir, Aydın ve Antalya'da bulunan çam balı üretim alanlarının arıcıların kullanımına müsaade edilmesini talep etmekteyiz. Çünkü çam balı, yılın son bal üretimidir ve arıcılarımızın büyük bir kısmı Anadolu'da bal üretimi yapamamıştır.”
MİLLİ EMLAK ARAZİLERİ BAL ÜRETİMİNE AÇILACAK
Çam koşnilinin zararlı böcek kategorisinden çıkartılması ve saha çalışmaları ile Basra böceğinin adapte olabileceği bölgeler belirlenmesinin istendiği bildirgede, “Kontrollü bir şekilde bu yıl ve önümüzdeki yıllara has olarak milli emlak arazilerinin bal üretimine açılması ve Kuşadası Milli Parkı'nın bu yıla özel çam balı üretimi için kullandırılması kararı alınmıştır. Arıcılığın kendini toparlama süreci göz önüne alınarak yasak ve kısıtlamalardan muaf, üretim olanakları sağlanmalıdır" denildi.
‘BORÇLAR 1 YIL FAİZSİZ ERTELENSİN’
Bildirgede arılı kovan destekleme tespitlerinin, geç sonbahar yerine ağustos ayında yapılmaya başlanması ve miktarının arttırılması çağrısı da yapıldı. Bildirgede şöyle denildi: “Arıcıların bu yıl ödemesi gelen Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası'na olan borçlarının ülke genelini kapsar şekilde en az 1 yıl faizsiz ertelenmesi veya af edilmesi gerekiyor. Kovan desteği yüzde 100 arttırılarak ödenmeli ve çam balı üreticilerine 30 TL/kilogram üretim desteği verilmelidir. Yangından etkilenen bölgelerde arıların temel besin kaynağı olan nektar kaynakları yok olmuştur. Arıların kış mevsimini geçirmelerini sağlamak için de arıcılara acilen arı yemi desteği sağlanmalıdır."
DIŞARIDAN GELECEK TOHUMLAR GENETİK BOZULMAYA NEDEN OLUR
Yanan bölgenin restorasyonu açısından ise bildiride şu ifadelere yer verildi: "30 yaşından daha yaşlı kızılçam ormanları, doğal gençleşme oranları farklı olsa da büyük oranda gençleşecektir. Bu nedenle boşaltma kesimleri sonrasında bu alanlarda herhangi bir ekim veya dikim çalışmasına gerek yoktur. Diğer bölgelerden getirilecek tohumların bu bölgelere serpilmesi uzun dönemde genetik bir bozulmaya neden olacağından bu uygulamadan kaçınılmalıdır. Maki ve sert yapraklı ormanlar kısa bir süre içinde eski yapılarına ulaşacaklardır. Yangın sahasının büyüklüğü nedeniyle bu alanlarda herhangi bir çalışmaya gerek bulunmamaktadır. Bu sahaların ağaçlandırmaya konu edilmesi de uygun olmayacaktır. Çünkü sürgünden yenilenen çalılar çok hızlı bir büyüme gösterecektir ve dikilecek fidanların bu bitkilerle mücadele etmesi pek mümkün görünmemektedir.
YANMAYAN AĞAÇLAR KESİLMEMELİ
Genç kızılçam ormanları, asıl olarak ağaçlandırma çalışmalarına konu olması gereken sahalardır. Bu alanlarda uygun ağaçlandırma teknikleriyle çalışmaların yapılması gerekir. Ağaçlandırmada kullanılacak türlerin başında da kızılçam gelmektedir. Yangın geçiren sahalarda yanmayan veya kısmen zarar gören ağaçların kesilmemesi, bu ağaçların Basra böceğinin devamlılığı açısından korunması gerekmektedir. Öte yandan, değiştirilmesi gerekenin doğa değil, insanın ve onun doğayla olan ilişkisinin olduğu bu yangınlarla birlikte bir kez daha ortaya çıkmıştır."