Arjantin: İngiltere emperyal gelenek peşinde ama dünya artık değişti

Ocak ayında Latin Amerika ve Karayip Devletler Topluluğu (CELAC) dönem başkanlığını üstlenen Arjantin’in Devlet Başkanı Alberto Fernandez, kapsamlı bir Asya gezisine çıkıyor.

Fernandez önce Rusya’da Devlet Başkanı Putin ile görüşecek, sonra da az sayıda Batılı ülkenin diplomatik boykot uyguladığı Pekin Kış Olimpiyatları’na katılacak.

Diğer yandan Arjantin bu sene 1982’de İngiltere ile giriştiği Falkland Savaşı’nın anma törenlerine hazırlanıyor. Arjantin, İspanyolca adı Malvinas olan adaları İngiltere tarafından işgal edilmiş kabul ediyor ve geri verilmesini talep ediyor.

Fernandez’in Asya ziyareti öncesinde Malvinas ve İngiltere’nin dış politikasının ele alındığı bir röportaj, uluslararası analiz sitesi United World International’da (UWI) yayımlandı. UWI’nin muhatabı, Arjantin Dışişleri Bakanlığı Malvinas, Antartika ve Güney Atlantik direktörü Guillermo Carmona’ydı. Carmona aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı’nı Ulusal Kıta Sahanlığı Komisyonunda da temsil ediyor.

Oscar Rotundo tarafından gerçekleştirilen ve İngilizce yayımlanan röportajı kısaltarak sunuyoruz.

MALVİNAS MÜZAKERELERİNDE DURUM NEDİR?

“Müzakerelerde durum 40 yıldır değişmedi. İngiltere, 1981 öncesi sürdürülen müzakerelere tekrar başlamayı reddediyor. İngiltere bu tutumuyla, uluslararası hukuku, Birleşmiş Milletler’in (BM) sayısız kararını ve BM Genel Kurulu Sömürgelikten Kurtulma Komitesi’nin kararlarını açıkça ve sistematik bir şekilde ihlal ediyor.”

“Bu fırsatla sizinle daha vahim bir bilgiyi paylaşmak isterim. İngiltere’de ortaya çıkan belgeler Londra’nın 1982’de adalara nükleer silahlar konuşlandırdığı hakkında ayrıntılar veriyor. Buna göre, İngiltere, tahribat gücü Hiroşima bombasının 15 katı olan 31 nükleer bombayı Arjantin’in hemen karşısına konuşlandırmış.”

KÜRESEL BRİTANYA KONSEPTİ

Bugünlerde İngiltere NATO ile birlikte Ukrayna ve Kırım konusunda son derece saldırgan bir siyaset izliyor. Bu bombalar ve artan saldırganlığını, Avrupa Birliği’nden çıktıktan sonra eski sömürgeci siyasetini canlandırması olarak mı yorumlamayız?

“Bakın, ben dünyanın farklı bölgelerindeki çatışma durumları arasında benzerlik görmek istemiyorum. Malvinas’taki gerginliği Kırım’daki duruma benzetmek istemiyorum. Benzetilemez demiyorum ama şu an için İngiltere konusunda bizim odaklandığımız noktalara yoğunlaşmayı tercih ederim.”

“Bunu farklı bir şekilde de ifade edebiliriz: BREXİT’ten sonra İngiltere, muhafazakâr partinin yönetimi altında ‘Global Britain’ (Küresel Britanya) konseptini ilan etti. Bu konsept, İngiltere’yi dünya çapında yeniden konumlandırmayı hedefliyor. Birçok unsurun yanında konsept, savunma, güvenlik ve dış politikanın küresel düzlemde etkin rol oynama amacıyla yeniden düzenlenmesini açıkça ifade ediyor.”

“Farklı bir şekilde ifade edersek bu konsept, eski emperyal dönemden ve arkada kalan bir dünyadan kalan ihtirasları ifade ediyor. Malvinas ve Güney Atlantik konusunda İngiltere’nin, dünya hükümdarlığı ile bağlantılı olan eski emperyalist politikaları tekrar hayata geçirmeye çalıştığını gözlemliyoruz. Ancak bugünün koşulları, İngiltere’nin artık böyle bir rol oynayabilmekten çok uzak olduğunu gösteriyor.”

‘DÜNYA ÇOK KUTUPLULUĞA EVRİLİYOR’

İngiltere ve NATO müttefiklerinin saldırgan tutumları göz önüne alındığında, Arjantin açısından Çin ve Rusya’yı da kapsayan bir sömürge karşıtı ittifak düşünülebilir mi? Şanghay İşbirliği Örgütü ya da CELAC gibi yeni ittifaklar, Arjantin’in Malvinas üzerinde egemenliğini tekrar sağlamasına destek olabilir mi?

“Bugün uluslararası düzende çok kutuplu dünyaya yönelişle bağlantılı bir yeniden düzenleme süreci yaşıyoruz. Bu, yeni bir jeopolitik konfigürasyonu da içeriyor. Arjantin bu bağlamda kendiliğinden oluşan, tartışılmaz ittifakların ne Batıyla ne de Doğulu güçlerle, parçası değil.”

‘ÇİN VE RUSYA’NIN DESTEĞİ İÇİN MÜTEŞEKKİRİZ’

“Arjantin, tüm taraflarla ilişkiyi sürdürmeye izin veren bir üçüncü kutup konumunda. Bizim hükümetiniz, Peronist dış politika yaklaşımını sürdürüyor ve bu sayede dünyanın farklı kutuplarıyla, farklı ülkeleriyle iletişim ve ilişki kurabiliyoruz. Bu sayede bir yandan Çin ve Rusya ile yakın ilişkiler gerçekleştiriyoruz, diğer yandan Latin Amerika ülkeleri ve hatta Amerika kıtasının diğer ülkeleri ile de Amerika Devletleri Örgütü bağlamında ilişkimizi sürdürüyoruz.”

“Ancak Rusya ve Çin’e, Arjantin’in Malvinas üzerindeki egemenliğinin tanınması için verdikleri destekten dolayı müteşekkiriz. Yine bu bağlamda, son Amerika Devletleri Örgütü toplantısında ABD ve Kanada dahil tüm ülkelerin İngiltere’ye müzakerelere dönme çağrısı yapmasından dolayı müteşekkiriz.

“Bugün, hükümetlerin ideolojik eğilimleri bir yana, Latin Amerika ülkeleri uluslararası ilişkilerini artan derecede, bazılarının dayatmaya çalıştığı Soğuk Savaş mantalitesinden ve oyununda bağımsız olarak kurguluyor.”

Sonraki Haber