Artan yaşlı nüfusa hazırlanmalıyız
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2020 yılında 1,76 çocuğa gerileyerek nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldı. Uzmanlar Türkiye'de 2060 yılında yaşlı nüfus oranının Batı Avrupa ülkeleriyle aynı seviyeye geleceğini öngörüyor. Uzmanlar, yaşlanan nüfusa yönelik hazırlık yapılması görüşünde.
Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Hayran, nüfus değişimlerinin sağlık açısından önemine değinerek, yaşlanan nüfusta sosyal yardımların da artacağını söyledi. Hayran şöyle konuştu: “Artık sağlık sistemi, çocuk hastalıkları değil de yaşlıların kronik hastalıklarıyla uğraşmaya başlıyor. O sorunlar daha fazla sağlık harcamasını gerektiriyor. Tedavi yerine sürekli bakım gerektiren sorunlar. 70 yaşın üzerindekilerde birkaç tane sağlık sorunu oluyor, hepsi için ayrı bakım gerekiyor ve nüfusun yaşlanmasıyla sağlık harcamaları ile sosyal yardımlar çok hızlı artıyor."
ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUSUN ORANI AZALACAK
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Şeker ise Türkiye'nin son yıllardaki demografik dönüşümüne bakıldığında artık nüfusunu yenileyemeyen bir ülke konumuna geldiğini belirtti. Prof. Dr. Şeker, "Çalışma çağındaki nüfus oransal olarak azalmaya başlayacak, 65 yaş üstü nüfus giderek artacak böylece yaş bağımlılık oranı yükselecektir" diye konuştu. Türkiye'nin yaşlılık politikasını şimdiden geliştirmesi ve bu alandaki hazırlıklarını sürdürmesi gerektiğini belirten Şeker, şunları kaydetti:
"Yaşlı nüfus için kamu politikaları üretmemiz gerekiyor. Sosyal güvenlik politikaları burada büyük önem taşıyor. Belki de bundan 20 yıl sonra ilkokul ve kreş ihtiyacından daha çok sağlık kurumları, aile sağlık merkezlerine ihtiyaç duyulacak. Bunu dikkate alarak kamu kaynaklarını planlamamız gerekiyor. Doğurganlık hızının düşmesinde ekonomik koşullar önemli rol oynuyor. Demografiyi yönetmek çok güçtür, nüfus politikaları ancak diğer ekonomik ve sosyal politikalarla birlikte desteklenirse başarıya ulaşılabilir. Bu süreci engellemek veya dönüştürmekten ziyade hazırlıklı olmanın çok daha önemli olduğunu düşünüyorum."