Aşırı şeker tüketimi hasta ediyor... Şeker tatlı bir ‘zehir’

Aşırı şeker tüketimi obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve diş çürükleri gibi sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. İngiltere’de yapılan son araştırmada aşırı tüketimin depresyona da yol açtığı ortaya çıktı. Uzmanlar, özellikle paketlenmiş nişasta bazlı şekerli ürünlerden uzak durulmasını öneriyor

Kimileri için hayatın vazgeçilmezlerinden olan şeker; aşırı tüketildiğinde sağlığımızı tehdit ediyor. Aşırı şeker tüketiminin insan sağlığını olumsuz etkilediği, obeziteden hipertansiyona, kalp-damar hastalıklarından kronik böbrek yetmezliği ve depresyona kadar birçok hastalığı tetiklediği sayısız araştırma ile doğrulandı.

19-25 Eylül tarihlerini ‘Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’ olarak ilan eden Türk Böbrek Vakfı, şeker tüketimi konusunda toplumu bilgilendirmek için çalışmalar yürütüyor. Türk Böbrek Vakfı, Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, konu ile ilgili Aydınlık Avrupa’ya değerlendirmelerde bulundu. Erk şu açıklamaları yaptı:

Timur Erk

‘MISIR ŞURUBU İLE YAPILAN GIDALARA DİKKAT’

“Şekeri ikiye ayırmak gerekir. Şeker veya sakkaroz çoğu bitkinin bünyesinde bulunur fakat bünyesinde ekonomik olarak şeker elde edilebilecek kadar şeker bulunduran iki bitki vardır: Şeker kamışı ve şeker pancarı.

Nişasta bazlı şekerler ise; nişasta bazlı hammaddelerden (mısır, buğday, patates) çeşitli kimyasal yollarla üretilen genel olarak glikoz, izoglikoz, fruktoz ve türevlerinden oluşur. Nişasta bazlı şekerler doğrudan tüketilmemekte, daha çok şekerli ürünler sanayinde girdi olarak kullanılmaktadır. Bu tatlandırıcıların başlıca kullanım alanları; şekerlemeler, şekerli ve unlu ürünler, dondurma, helva, reçel, marmelat, alkollü ve alkolsüz içeceklerdir. Ancak içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan gıdalar, doktorlara göre kronik hastalıkları salgına dönüştürüyor.

‘NİŞASTA BAZLI ŞEKERLERDEN UZAK DURUN’

“Tokluk hissi vermeyen ve kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şeker, bazı Avrupa ülkelerinde yasaklandı. Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandı. Bağımsız bilim adamlarının, “Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerde yüksek oranda fruktoz (meyve şekeri) var. Fruktoz, tokluk hissi uyandırmaz aksine yedikçe yedirir. Kronik hastalıklar salgına dönüşmeden önlem alınmalı” açıklaması yapmaktadır. Nişasta bazlı şekerler karın bölgesinde ve karaciğerde yağlanmaya neden oluyor. Bazı hastalıkların tetiklenmesine yol açar. Nişasta bazlı paketlenmiş ürünler çocuklar da obeziteyi artırıyor. Bu tür tatlandırıcılardan uzak durmalıyız.”

‘ÇOCUKLARDA OBEZİTEYE YOL AÇIYOR’

“Şekerin bağımlılık yapan bir özelliği de var. Hatta nişasta bazlı şeker daha fazla bağımlılık yaratıyor. Bu yüzden çocuk çağındaki obeziteye karşı biran önce önlemler almalıyız. Bu kapsama vakıf olarak okul kantinlerinde sağlıklı okul gıdası logolu ürünlerin satılması için çalışmalar yürüttük. Bu konu ne yazık ki üç seneden beri ötelendi. Bir an evvel nereden başlanırsa kârdır. Gelecek nesillerin sağlıklı olması için önlemler almalıyız. Çocukluk çağında obezitenin gelişmesi ileriki yaşlarda birçok hastalğın ortaya çıkmasına neden olacaktır.”

‘NE YAZIK Kİ ŞEKER TÜKETİMİNİ AZALTAMADIK’

“Türkiye obezite de dünyada 3. Avrupa’da ise 1. sırada ise ve obeziteyi tetikleyen en önemli etkenlerden biri de şeker tüketimi. Bu nedenle elimizden geldiği kadar şeker tüketimini azaltmamız lazım. Şeker tüketimini azaltmada tuz tüketimini azaltma kadar başarılı olamadık. Sınıfta kaldık diyebilirim. Çünkü 150 gram günlük şeker tüketimi 10 sene de ancak 10 gram indirebildik. Halbuki 100 grama ivedilikle indirmek lazım. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği rakam sadece 13 küp şekeri yani 50 gramdır. Onun için devlet ve Sağlık Bakanlığı ile böyle büyük mücadelelere girişiyoruz. Elimizden geldiği kadar farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. 140 gramlık şeker tüketimini günlük 100 grama ivedilikle indirmek istiyoruz. Şeker tüketimi, kalp sağlığı, böbrek sağlığı, obeziteyi tetikliyor. Obezite de zaten bütün hastalıkları tetikliyor.”

Tatlı düşkünlüğü depresyona yol açabilir

Bilim insanları, aşırı tatlı tüketiminin depresyona yol açabileceğini ortaya koydu. Özellikle işlenmiş şeker, yalnızca diyabet ve kalp hastalıkları gibi fiziksel rahatsızlıklara değil, aynı zamanda ruh sağlığına da olumsuz etki edebiliyor.

İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma, tatlı düşkünlerinin ruh sağlığının da tehlikede olduğunu gözler önüne serdi. Journal of Translational Medicine dergisinde yayımlanan çalışmada, Birleşik Krallık Biyobankası'ndan alınan 180 bin kişinin sağlık ve beslenme verileri incelendi.

Araştırma ekibi, katılımcıları üç ana gruba ayırdı: meyve ve sebze ağırlıklı beslenenler, her türlü besini tüketenler ve çoğunlukla şekerli gıdalara yönelenler. Sonuçlara göre, şekerli yiyeceklere düşkün olanların depresyona yakalanma riski, sağlıklı beslenen gruba göre yüzde 31 daha yüksek çıktı. Özelliklede işlenmiş şeker tüketiminin daha sakıncalı olduğu vurgulandı. Aynı zamanda bu grubun diyabet ve kalp hastalığı riski de belirgin bir şekilde yüksekti. Her türden besin tüketen katılımcıların sağlık riskleri ise ortalama seviyedeydi.

Sonraki Haber