Askeri işbirliğinin ayak sesleri

Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanlarının Moskova'da bir araya gelmesini değerlendiren Perinçek, 'Bu, birlikte silahlı güç kullanmak için yapılan bir buluşma. PKK hapı yuttu, üç ülkenin işbirliğiyle bitirilecek.' dedi

Türkiye ile Suriye arasında Rusya arabuluculuğunda 12 yıl sonra ilk resmi görüşme yapıldı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, önceki gün Moskova'ya giderek Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ile iki ülkenin istihbarat başkanlarıyla bir araya geldi. 2 saate yakın süren görüşme Rusya Savunma Bakanlığında gerçekleşti.

Milli Savunma Bakanlığından görüşmeye ilişkin yapılan ilk açıklamada, “Toplantıda Suriye krizi, mülteci sorunu ve Suriye topraklarında bulunan tüm terör örgütleri ile ortak mücadele çabaları ele alınmıştır. Yapıcı havada geçen toplantının sonucunda Suriye’de ve bir bütün olarak bölgede, istikrarın temin edilmesi ve sürdürülmesi için üçlü formattaki toplantıların devamı konusunda mutabık kalınmıştır.” denildi.

Suriye Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada da, “Taraflar birçok konuyu ele aldı ve görüşmeler olumluydu.” ifadelerine yer verildi. Suriye'deki Al-Watan gazetesine konuşan yetkililer ise, “Geçen aylarda yapılan güvenlik görüşmelerinde işler yolunda ve Şam'ın istediği gibi gitmeseydi, bu toplantı gerçekleşmezdi.” değerlendirmesinde bulundu.

'BARIŞA GİDEN YOLDA CİDDİ KATKILAR SAĞLAYACAK'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da dün görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Akar, “Toplantıda Suriye ve bölgedeki durumun bir an önce olumlu yönde gelişmesi, sulhun, sükunun, istikrarın sağlanması için neler yapılabileceğini görüştük.” diye konuştu. Türkiye'nin görüş ve değerlendirmelerini aktardıklarını, diğer tarafların değerlendirmelerini dinlediklerini belirten Akar, şunları söyledi:

“Bizim toplantıda dile getirdiğimiz en önemli hususlardan biri terörle mücadele oldu. Başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, tek amacımızın terörle mücadele olduğunu, başka bir amacımızın bulunmadığını vurguladık. Suriye için de tehdit oluşturan PKK/YPG, DEAŞ gibi terör örgütü üyelerini etkisiz hale getirmeyi amaçladığımızı ifade ettik. Ülkemizin, milletimizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak için gayret gösterdiğimizi söyledik. Ayrıca yapacağımız bu çalışmalar çerçevesinde Suriye'den Türkiye'ye daha fazla göçün olmaması için gayret gösterdiğimizi dile getirdik. Suriye sorununun BMGK 2254 sayılı kararı çerçevesinde tüm unsurları kapsayıcı ve bütüncül şekilde çözülmesi gerektiğini vurguladık. Bu manada önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek çalışmaların bölgede ve Suriye’de barışa ve istikrara giden yolda ciddi katkılar sağlayabileceğini değerlendiriyoruz.”

Üçlü toplantıların devam etmesi konusunda mutabakata vardıklarını açıklayan Akar, “Temennimiz bir an önce bölgeye barışın, huzurun, istikrarın gelmesi. Bunun için bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da bize düşen görevleri yapmaya devam edecek, gerekli katkıları sağlayacağız.” dedi.

SİLAH KULLANMA KARARLILIĞI

Ankara ile Şam arasındaki ilk resmi temasa ilişkin önemli bir değerlendirme de Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek'ten geldi. Ulusal Kanal'da konuşan Perinçek, “Bu görüşme herhangi bir görüşme değil. Bu görüşme yeni bir tarihin başlangıcı. Tarih yapacak olanlar ve tarih yapanlar buluşuyor.” dedi. Perinçek şöyle devam etti:

“ABD'nin Batı Asya'dan gönderilmesi için çok önemli bir eşik içindeyiz. Buluşan bakanların kimlikleri önemli. Dikkat ederseniz buluşanlar savunma bakanları. Yani silahlı güçlere önderlik eden bakanlar. Demek ki bu buluşma, birlikte silahlı güç kullanmak için yapılan bir buluşma. Anlamlı olan savunma bakanlarının bir araya gelmesidir. Demek ki Türkiye-Rusya-Suriye, Suriye'nin kuzeyinde birlikte silahlı güç kullanacak.” ifadelerini kullandı.

“PKK hapı yuttu. PKK, üç ülkenin işbirliğiyle bitirilecek. PKK'ya teslim olmaktan başka bir seçenek yok, bu çok önemli. PKK yöneticileri nereye kaçacaklarını veya kime teslim olacaklarını görüşmeye başladılar. Biz de onlara buradan bir çağrıda bulunalım: PKK'yı feshetmek, dağıtmaktan başka sizin için bir seçenek yok. Derhâl elinizdeki ABD-İsrail silahlarını bırakın ve Mehmetçiğe karşı haince eylemlerinize artık son verin.”

'İNSANLIK İÇİN BİRİCİK PROGRAM'

ABD'nin Batı Asya'daki varlığı için tehlike çanlarının çaldığını da dile getiren Vatan Partisi Genel Başkanı, “ABD'ye yol göründü. Bu arada PKK'nın ikizi olan DEAŞ gibi ABD ve İsrail'in piyonu olan örgütlerin de sonu gözüktü. Türkiye-Suriye arasındaki bu işbirliği hem etnik hem de islamcılık bayrağı altında eylemler yapan terör örgütlerinin sonunu getirecek. Suriye'nin toprak bütünlüğü, üç ülkenin ortak askeri işbirliğiyle hayata geçecek.” dedi.

Vatan Partisi siyaset ve stratejilerinin Türkiye'nin önüne bir kez daha geldiğini belirten Perinçek, “Vatan Partisi programı geldi Türkiye'nin önüne, 'ben varım' dedi. Vatan Partisi'nin programı hayattan, bilimden çıkıyor. O siyasetler bilimin yol göstericiliğinde oluşuyor. Öyleyse Vatan Partisi bu ülkeyi idare etme birikimine sahip olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır. Bu vesileyle milletimizden yetki istiyoruz. Bizim programımız önünde sonunda geliyor. 11 yıldır direniyordu AK Parti yönetimi. 11 yıl sonra nereye geldi? Vatan Partisi'nin programının hakiki olduğu, insanlık için de biricik program olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

'DOSYA LUKA'YA TESLİM EDİLDİ'

Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yuva, Moskova'daki üçlü zirvenin arka planını Aydınlık'a anlattı. Yuva, şu bilgileri paylaştı:

“Moskova'da yapılan toplantıda, Suriye Ulusal Güvenlik Şefi General Ali Memlük’ün bu dosyadan muaf tutulduğu, dosyanın Suriye Genel Muhaberat Başkanı Hüssam Luka’ya teslim edildiği görülüyor. Bu çok önemli. Çünkü gelişmeler Suudi Arabistan'dan bağımsız değil. Luka’nın Suudi Arabistan ile Suriye arasında başlayan süreçte çok büyük rolü var. Suudi Arabistan, Suriye için önemli bir ülke. Suriye’nin Körfez işbirliği üzerinden başlattığı münasebetler, Suudi Arabistan’ın onayı olmadan gerçekleşemez. Riyad'ın bölgede özgül bir ağırlığı var. Şimdi aynı süreç Türkiye ile de başlarken Luka’nın masada olması çok çok önemli. Çünkü bu ilişkiler Türkiye, Rusya ve Suriye arasında sınırlı kalmayacak. Suudi Arabistan, İran ve Çin ile ilişkilerini geliştiriyor. Yeni bir dünya inşa ediliyor, 'Bu dünyada bizim olmamız gerekiyor' diyorlar. Suudi Arabistan’ın Çin ve Rusya ile çizmiş olduğu rotasını, Türkiye ve Suriye üzerinden inşa etme niyeti olduğunu görüyoruz. Bu çerçevede okuduğumuz zaman Moskova’da gerçekleşen görüşmeyi Suudi Arabistan’dan bağımsız düşünmek mümkün değil.

'SURİYE İRAN'I DIŞLAMAZ'

“Sanırım Suriye tarafının çözmesi gereken bir başka önemli husus daha var. O da İran'la münasebetlerinin ne olacağı sorusu. Zira İran, son zamanlarda kendisinden bağımsız gelişen bu süreçten rahatsız. Suudi Arabistan'ın finanse ettiği Şark'ul Avsat gazetesi geçen hafta İran’ın rahatsızlığını yazdı. Suriye İran’ı dışlayacak, İran’ı sıkıntıya düşürecek bir sürece izin vermez. Sahada nüfuz itibariyle bir bilek güreşi olduğunu görüyoruz. Bu da Suriye üzerinden yapılmaktadır. Suriye sahasında Türkiye’nin mi Rusya’nın mı Suudi Arabistan’ın mı daha etkili olacağı, gelişmelere kimin önderlik edeceğiyle ilgili tatlı bir rekabet mevcut olabilir. Fakat bu tatlı rekabetin bir soruna dönüşmemesi için hiç şüphesiz Suudilerin İran'la, İran’ın Türkiye ile ilişkilerini iyi tutmasında fayda var diye düşünüyoruz.”

Sonraki Haber