Askeri müdahale belirsizliği sürüyor: Bölge ülkeleri daha fazla kaos istemiyor

Nijer’deki olaylara ilişkin ECOWAS’ın askeri müdahale seçeneği hala masada. ECOWAS içindeki çelişkiler, dışarıdan gelecek desteğin belirsizliği ve Nijer’e Mali, Burkina ve Gine gibi bölgede gücü olan ülkelerin destek vermesi, Batı’nın bölgedeki planlarını engelliyor

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ülkelerinin Genelkurmay Başkanları, 17-18 Ağustos tarihlerinde Gana'nın başkenti Akra'da, Nijer gündemiyle bir araya geldi. İki gün süren toplantıda Nijer'de anayasal düzenin yeniden tesis edilmesine yönelik olası bir askeri müdahale planına ilişkin tartışmalar masaya yatırıldı. ECOWAS ilk andan bu yana askeri müdahale sopasını gösterse de, bu seçenek masada zayıf kalıyor. Senegal, Benin, Fildişi Sahili ve Nijerya açıktan destek veriyor lakin ECOWAS içinde ve bölge ülkelerinde askeri seçeneğe itirazlar var. Toplantıya, Mali, Burkina Faso ve Gine, Genelkurmay Başkanlarını göndermedi. Bu koşullarda ECOWAS, mevcut birliklerin konuşlandırılacakları bölgeleri organize etmekte ve Nijer'e sınırı olmayan ülkelerden gelen askerlerin izleyecekleri rotayı netleştirmekte zorlanıyor.

SİLAHLI SEÇENEK ZAYIF

ECOWAS her fırsatta silahlı müdahaleyi dile getirse de giderek destekçileri azalıyor. Akra’daki “Jeune Afrique” yerel muhabirinin verdiği bilgiye, ECOWAS üç zorlukla karşı karşıya:

-ECOWAS içindeki ayrılıklar

ECOWAS üyesi, Mali ve Burkina Faso başta olmak üzere, Gine ve Cape Verde’de müdahaleye karşı olduklarını açıkladı. Gana’nın da asker seçeneğe karşı olduğu yerel basında iddia edildi. Öte yandan ECOWAS’ın dönem başkanlığını da yapan Nijerya hükümeti, askeri müdahalenin saldırgan sesi olsa da, Nijerya senatosu Nijer’e askeri müdahaleye karşı çıkıyor. Ayrıca, Nijerya’da halk komşusu Nijer’e askeri müdahaleyi kınayan yürüyüşler düzenledi. Bölge ülkeleri NATO’nun Libya müdahalesi sonrası bölgedeki artan kaosun yeniden canlanmasını istemiyor. ECOWAS’ın 15 üye ülkesinin içindeki iç bölünmelerle birlikte siyasi kırılganlık, ECOWAS’ın askeri müdahalesinde zayıflık yaratıyor.

-Afrika Birliği’nin tutumu

Afrika Birliği resmi olarak açıklama yapmasa da, bölgedeki temaslarında güç kullanımını kınadığı belirtiliyor. ECOWAS, Afrika Birliği’nden bağımsız bir yapıya sahip olmasına rağmen bölgede yaşanacaklar karşısında ECOWAS, tüm sorumluluğu üstüne almakta zorlanıyor. Batı içindeki net olmayan askeri müdahale tavrıda, ECOWAS’ın kafasını karıştırıyor. Fransa askeri seçenek için ECOWAS içinde baskı yapsa da, ABD, krize “diplomatik yollardan” barışçıl bir çözüm bulunmasını desteklediklerini iletti. Ayrıca, askeri müdahaleye ilişkin hukuki durum açısından da berraklık sağlanmış değil. ECOWAS içindeki bazı üyeler, teorik olarak ECOWAS'ın Birleşmiş Milletler'den yetki alması gerektiğini iddia ediyor.

-Operasyonel Kırılganlık

Mali ve Burkina Faso’nun Nijer’e olası bir müdahalesinde müdahaleyi kendilerine yapılmış sayarak, askeri anlamda karşılık vereceklerini açıklaması büyük bir etki yarattı.
Olası müdahalede karşılaşılacak direncin büyük olacağı tahmin edildiğinden dolayı, başarısızlık durumunda ECOWAS’ın bu riski alıp almayacağı belirsizliğini koruyor.

BATI’NIN MİKROFONU ECOWAS

ECOWAS'ın Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Abdel-Fatau Musah, ECOWAS ülkelerinin Genelkurmay Başkanları toplantısı açılışında yaptığı konuşmada, ECOWAS'ın Nijer'de anayasal düzeni yeniden tesis etmek için elindeki tüm imkanları kullanacağını söyledi. Nijer'deki yönetimin ECOWAS ile diyaloğunu “kedi fare oyunu” oyununa benzeten Musah, “İşin aslı şu ki Nijer'deki askeri yetkililer, otoritenin hepimizin arzu ettiği gibi krize barışçıl bir çözüm bulma çabalarına rağmen, meydan okumaya devam ediyor. Burkina Faso, Gine ve Mali'deki darbeci dostlarının oyun kitabından kopya çekiyor gibi görünüyor.” şeklinde konuştu. Musah, bölgedeki askeri yönetim altında olanlar ve Cape Verde hariç tüm ECOWAS üyelerinin ihtiyat kuvvetlerine katılmaya hazır olduğunu söyledi.
Sahel bölgesindeki uzmanlar, Burkina, Gine ve Mali’de Batı yanlısı hükümetlerin devrildiğini hatırlatarak Musah’ın bu ülkeleri hedef alan konuşmasında aslında Fransa’nın bölgedeki rahatsızlığını Musah aracılığıyla dile getirdiğini belirttiler.

NİJER’DE İKİ İDDİA

Senegal’da yayın yapan Seneweb.com haber sitesinde yayınlanan Cheikh Yérim Seck imzasıyla yayınlanan “Nijer vakası, çağdaş Afrika kötülüğünün akut bir semptomu” başlıklı makalede iki iddia ortaya atıldı. Nijer’de ordunun hükümete el koyuş sürecini anlatan Yérim Seck, Bazum’un cihatçı liderlerin serbest bırakılması ile alakalı bir kararnameyi imzalayacağını iddia etti.


Yérim Seck şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanlığı Muhafızları Komutanı General Abdourahmane Çiyani, ülkesinin yoğun bir şekilde terörle mücadele ettiği dönemde, terör örgütüne yönelik af çıkarılması ile alakalı bir kararın dönemin Cumhurbaşkanı Mouhamed Bazum tarafından imzalanmak üzere olduğu konusunda uyarıldı. Çiyani doğruca Saray'a giderek ülkenin savaşan güçlerine karşı bir ihanet eylemi olarak gördüğü bu karara karşı olduğunu belirtti. Bazum ısrar edince General Çiyani onu derhal tutuklattı ve Başkanlık sarayının etrafındaki bölgeyi kapattırdı. Sabahın erken saatlerinde ‘demokratik yollarla seçilmiş cumhurbaşkanının’ devrilmesine karşı çıkan diğer ordu birlikleri, Bazum'un inatla imzalamak istediği kararnameyi gösterir göstermez General Çiyani’yi destekledi. Tüm birlikler, devrik başkanın bu tavrını vatana ihanet olarak nitelendirdi. Nijer ordusu için terörizmin Sahel'i kana buladığı bir dönemde cihatçı liderlerin serbest bırakılması en hafif tabirle anlaşılmaz bir durumdu.”

‘HALK YADIRGIYOR’

Bir diğer iddia ise, Bazum yönetiminin Fransa ile yaptığı anlaşmalar ülke çapında rahatsızlık yaratıyordu. Yérim Seck iddiasını şöyle anlatıyor:

“Yaklaşık 1.500 asker yerleştiren Fransa ve 1.000'den fazla askeri bulunan ABD'nin, barbar terörist sürülerinin mezralara saldırıp yağmalamasına, yakıp yıkmasına ve boğaz kesmesine kayıtsızca seyirci kalmasını halk yadırgıyor... Fransa, nükleer endüstrisini güvence altına almak için uranyum madenlerini kuşatmak için silahlı adamlarını kullanırken, Bazum'u koltuğundan eden af kararnamesini isteyen aynı ülke.. Fransa, terörizmle mi mücadele ediyor yoksa Orta Afrika Dışişleri Bakanı Sylvie Baipo-Temon'un “kaos organizasyonu” olarak adlandırdığı şeyi düzenlemek için terörle güçlerini birleştiriyor mu?”

 DARBE DEĞİL

Yérim Seck, bu iddialar çerçevesinde, Niamey’de yaşananların “demokrasiye vurulan bir darbe değil”, “dış güçlerin desteğini almak için halkının stratejik ve ekonomik çıkarlarını satan ‘demokratik olarak seçilmiş bir başkanın’ aşırılıklarını sağlıklı bir şekilde düzeltme hamlesi” olduğunu belirtti.

ECCAS’TAN ECOWAS’A DESTEK

Orta Afrika Devletleri Ekonomi Topluluğu(ECCAS) Dönem Başkanı Gabon Cumhurbaşkanı Bongo Odimba, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’na (ECOWAS) başkanlık eden Nijerya Cumhurbaşkanı Bola Tinubu’ya elçi gönderdi. Aynı elçi ertesi gün Nijer’in başkenti Niamey’e giderek, General Abdourahamane Çiyani tarafından kabul edildi.

NİJERYA’YA TEBRİK

İlk olarak Nijerya’nın başkenti Abuja’yı ziyaret eden, ECCAS elçisi, Gabon Devletinin ECOWAS Başkanı Nijerya Devlet Başkanı’na destek mesajını iletti. Mesajda şu ifadeler kullanıldı, “Nijer’de demokrasinin yeniden tesis edilmesi için alınan tedbirler dolayısıyla ECOWAS’ı tebrik ediyoruz. Batı Afrika'daki herhangi bir kriz Orta Afrika'yı da etkiler, bu nedenle Nijer'de anayasal düzene hızlı bir şekilde dönülmesine ihtiyacımız var.”

NİJER’E UYARI

Nijerya'nın başkentinden sonra ECCAS elçisi Niamey'e gitti. Nijer lideri General Abdourahamane Çiyani tarafından kabul edilen elçi, Çiyani’ye Gabon Devlet Başkanı Bongo'nun mesajını iletti: Mesajda “ECOWAS ve ECCAS’ın amacı aynıdır; Niamey'deki askerlerin mümkün olan en kısa sürede kışlalarına dönmelerini sağlamak. Her iki örgüt için de ordunun demokratik yönetime müdahalesi kabul edilemez.” ifadelerini kullanıldı.

BM'NİN İZNİNE GEREK YOK

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS) Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Abdel-Fatau Musah, Nijer'de asker konuşlandırmak için Birleşmiş Milletler'in (BM) iznine ihtiyaç duymadıklarını bildirdi. Komiser Musah, ECOWAS ülkelerinin genelkurmay başkanlarının Gana'nın başkenti Akra'da Nijer gündemiyle yaptığı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Musah, ECOWAS olarak Batı Afrika'da terörizm de diyebilecekleri asimetrik bir çatışma durumuyla karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, BM Anlaşmasının 7. Bölümünün terörle mücadeleye bile izin vermediğini söyledi. BM Antlaşmasının “Barışın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak Önlemler” başlıklı 7. Bölümünde barışın bozulması veya tehdit edilmesi durumunda uluslararası barışın korunmasında alınacak önlemler ve tavsiyeler yer alıyor. 7.Bölümde sadece 51. Madde, BM üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya uğraması halinde saldırıya uğrayan ülkeye meşru müdafaa hakkı tanıyor.
Uzmanlar, bu maddenin askeri darbeleri engellemek için işletilmesinin hukuki olmayacağını savunuyor.

Sonraki Haber