Askeri okullardaki öğrencilere işkence yaptığı iddia edilen eski komutana hapis istemi
Van'da meslekten ihraç edilen eski Tuşba İlçe Jandarma Komutanı N.K. hakkında, askeri öğrencilere eğitim adı altında işkence yaparak TSK'den ayrılmalarına neden olduğu gerekçesiyle 33 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Van'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında mahrem yapılanma içerisinde yer aldığı gerekçesiyle tutuklanan ve askeri öğrencilere eğitim adı altında işkence yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ayrılmalarına neden olduğu öne sürülen eski yüzbaşının, 33 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında tutuklanan ve meslekten ihraç edilen eski Tuşba İlçe Jandarma Komutanı N.K. hakkında iddianame düzenledi.
Van 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ yapılanması içinde yer aldığı, örgütün şifreli haberleşme programlarını kullandığı ve askeri okullardaki öğrencilere işkence yaptığı ileri sürülen şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "örgütsel faaliyet kapsamında işkence yapmak" suçlarından 33 yıla yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
FETÖ/PDY'nin TSK'deki mahrem yapılanması, mahrem hizmetler, işleyiş hakkında detaylı bilgilerin yer aldığı iddianamede, her birim sorumlusuna ayrı isim verildiği ve kişilerin 15 günde bir kendisine bağlı örgüt mensuplarıyla toplantılar düzenlediği anlatıldı.
Mahrem imamların ankesörlü telefon ve özel hatlarla kurdukları iletişim ve kullanılan hatlara ilişkin bilgilerin de yer aldığı iddianamede, FETÖ/PDY mensuplarının örgütsel faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla kullandığı birçok mahrem evin güvenlik güçlerince tespit edildiği vurgulandı.
KULLANDIKLARI TELEFONLAR TESPİT EDİLDİ
Soruşturma öncesinde Van'da mahrem imamlarca arama yapıldığı değerlendirilen ankesörlerin tespit edilmesine yönelik çalışma yürütüldüğü bildirilen iddianamede, mahrem yapıdaki sorumlu "abi"lerin aynı birimde çalışan veya hücre yapılanmasında yer alan örgüt mensuplarını bu hatlardan ardışık olarak kısa zaman diliminde arayıp toplantı, buluşma gibi faaliyetleri organize ettiği bildirildi.
İddianamede, FETÖ/PDY mahrem yapılanmasında görev alan sözde imamların, Van'da tespit edilen 11 sabit hattan 01 Ocak 2013-21 Mayıs 2017 tarihlerinde söz konusu yapılanmada faaliyet gösteren mahrem yapıdaki örgüt mensuplarının kullandığı cep telefonlarını arayarak iletişime geçtiği kaydedildi.
'5 YILLIK EĞİTİMİMİ HEBA ETTİLER'
Şüpheli N.S.'nin, FETÖ/PDY'nin mahrem asker yapılanması içinde bulunduğuna ilişkin somut delillerin elde edilmesi üzerine gözaltına alındığı belirtilen iddianamede, örgüt mensuplarının gizli haberleşme programlarını kullandığının tespit edildiğine dikkati çekildi.
İddianamede şüpheli hakkında müşteki sıfatıyla ifade veren M.M.N, 2009'da Kara Harp Okuluna girdiğini, Menteş'teki 49 günlük kampta takım komutanının N.S. olduğunu belirtti.
Şüphelinin mangaya eğitim yaptırdığını anlatan M.M.N, ifadesinde şu bilgileri verdi:
"Bu kampta N.S, M.T. ve A.A. bana baskı uygulayan kişilerdi. Bu kişiler hiçbir şekilde asker mantığıyla uyuşmayan eğitim kastı ile hareket etmeksizin sadece okuldan ayrılmam amacıyla sözlü hakaret ve fiziksel eğitim denilen ancak sürünme, gece dinlenme saatinde kaldırma, yemek saatlerinde kısıntı yapılması gibi uygulamalardı. Bölüklere yemek istirahati verildiğinde N.S, '6 metrelik bir alanı 6 saniyede sürünürseniz yemeğe gidebilirsiniz. Yoksa yemeğe gidemezsiniz' diyerek bizi defalarca süründürmekteydi. Bana zorla ayrılmam için yazı yazdırdılar. Sınavlarda kopya çektiğimi söylediler, 5 yıllık eğitimimi heba ettiler, ordudan gönderildim."
BERABER SINAVA GİRDİĞİ TSK MENSUPLARI DA İHRAÇ EDİLMİŞ
Şüpheli hakkında FETÖ/PDY'nin örgütsel faaliyeti kapsamında kendilerinden olmayan kişilere askeri öğrencilikten ayrılmaları için fiziksel ve ruhsal baskı, işkence yaptığına ilişkin şikayetlerin bulunduğuna yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Özellikle müştekilerin beyanını doğrular nitelikte, FETÖ/PDY'nin TSK'yi ele geçirme planı kapsamında, kendilerinden olmayan ve kendilerine tehdit gördükleri, askeri okul öğrencilerin orduyla irtibatlarının koparılması amacıyla bu şekilde işkence ve benzeri hareketlerle okuldan ayrılmaları için sistematik bir şekilde faaliyet yürütüldüğü, şüphelinin de bu faaliyetler kapsamında 'eğitim' adı altında müştekilere işkence yaparak söz konusu organizasyon içerisinde yer aldığı belirlenmiştir. Şüpheli, 2012'de kurmaylık sınavını kazandığını, kendisi ile birlikte kurmaylık sınavını kazanan diğer askeri personellerin de 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası TSK ile irtibatlarının kesildiğini belirtmiştir."
'YÜZLERCE ÖĞRENCİNİN AYRILMASINA NEDEN OLMUŞLAR'
Şüphelinin, örgütün TSK'yi ele geçirme amacına ilişkin kanuna aykırı organizasyon içinde yer alarak, müştekilerin askeri okuldan ayrılmaları amacıyla TSK'nin eğitim prosedürüne uymaksızın diğer askeri öğrencilerden ayrı bir grup oluşturarak işkenceye maruz bıraktığına işaret edilen iddianamede, TSK ile ilgili yönetmelik ve eğitim prosedürlerinde, komutana bağlı tüm birlik üyelerinin aynı muameleye maruz kalmaları halinde zorlu şartlarda yaptırılan uygulamaların eğitim olarak değerlendirilebileceğine yer verildiği vurgulandı.
FETÖ/PDY ile irtibatı olmayan askeri öğrencilerden ayrı bir grup oluşturularak ağır eğitimlerin verildiği, aynı statüdeki diğer askeri öğrencilerin bu eğitime tabi tutulmadığına yer verilen iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Bu eğitimlerin verilmemesi dahi müştekilere uygulanan eylemlerin ayrımcılık suretiyle baskı ve yıldırmaya yönelik sözlü ve fiili işkence oluşturduğu, müştekilerin kendilerine uygulanan söz konusu işkenceler sebebiyle TSK'den ayrıldıkları, müştekilere yönelik söz konusu zorlayıcı işkence eylemleriyle sanki kendileri askeri okuldan ayrılmış gibi bir izlenim yaratılmaya çalışıldığı belirlenmiştir. Bu şekilde, terör örgütü özellikle 2008-2014 yıllarında yüzlerce askeri okul öğrencisinin okuldan ayrılmasına sebebiyet vermiştir. Dosyamız kapsamında ise müştekilerin benzer şekilde işkenceye maruz kaldıklarını belirterek şikayetçi oldukları şüpheli N.K'nin silahlı terör örgütüne üye olmak ve işkence suçlarını işlediği anlaşılmıştır."