Asya Çağı'nın teorisi

Teori dergisinin Ekim 2021 sayısı bir kez daha, sadece Türkiye‘de değil uluslararası düzeyde bir derinliğe sahip olduğunu göstermiştir. Bu 381. sayının ana konusu, Afganistan’ın Taliban önderliğinde, işgalci ABD’yi topraklarından kovması. Afganistan’ın Taliban öndrliğinde bağımsızlığına kavuşması geniş tartışmalara yol açtı. Teorik kavrayışın derinleşmesi için önemli katkılar sundu. Teori dergisini bölgesel ve küresel çapta ileri mevzilere taşıyan yeni olgulara dayanarak en doğru çözümlemeleri sunmasıdır.

Teori pratikten doğar. Olguların ve pratikten çıkan sonuçların sistemleştirilerek yol gösterici bir sisteme kavuşturulmasıyla teori oluşturulur. Eyleme önderlik etmek de, olgulardan, tecrübelerden hareket ederek geliştirilen teorilere dayanarak gerçekleştirilir. Günümüzde bütün gelişmeler uluslararası saflaşma ve kutuplaşmanın bir parçası olarak şekillenmektedir. Emperyalist sistemin en ileri kalesi konumndaki ABD hegemonyacılığı sönerken Asya ve bütün ezilen ve gelişmekte olan ülkeler yükseliş halindedir. İşte Teori dergisi bu Asya çağının gerçekliğini yakalamış ve en doğru, damıtılmış görüşleri okuyucuya iletmektedir.

ÖNCÜ TÜRKİYE’NİN ÖNCÜ DERGİSİ

Aylık Teori dergimizi bölgesel ve uluslararası ölçekte önemli kılan şey Türkiye’nin konumu ve önemli sonuçlara yol açabilecek bir pratik içinde olmasıdır. Bunun yanında ülkemizin çok önemli bir teorik birikime sahip olduğu bütün ilgililer tarafından takdirle belirtilmektedir. Bu durumu anlamak için Teori dergisini takip etmek yeterlidir.

Teori’nin Ekim 2021’de yayınlanan 381. sayısı Afganistan, Batıcılık ve Oryantalizm konularını ele almaktadır. Afganistan halkının Taliban önderliğinde, Amerikayı ardına bakma fırsatı bile bulmadan kovalaması önemli bir tartışmayı alevlendirdi. Birçok sözde solcu-Atatürkçü ve kadın haklarcı Amerika’nın kaçmasına ağıt yakmaya başladılar. 20 yıllık emekler boşa gitti diyerek işgalci, tecavüzcü ABD’nin demokrasi getirdiğini iddia ettiler. Bu ve benzeri fikirlerin kaynağı çağımızı, çökmekte olan emperyalist hegemonyacılığı anlamamaktır. Daha da önemlisi 20. ve 21. Yüzyılın temel mücadelesinin aldığı biçimi görememektir.

EMANULLAH HAN DEVRİMCİ İNGİLİZ İŞÇİ PARTİSİ GERİCİDİR

20. yüzyılın başından itibaren insanlığı ilerleten mücadele, ezilen milletlerin emperyalizme karşı bağımsızlık savaşlarıdır. Emperyalizme karşı başkaldıran milletlere öncülük edenler sınıfsal niteliklerine bakmaksızın dünya devrimine hizmet ederler. Lenin’in çok tanınan ve 68’lerde her fırsatta örnek verdiğimiz saptamasını konuyla ilgilenen herkes hatırlayacaktır: Afganistan’ın liderliğini yapan ve feodal köklerden gelen Emanullah Han ilerici bir rol oynarken, İngiliz İşçi Partisi emperyalist işgalciliğin temsilcisi olarak en gerici rolü oynamaktadır. Yüzyıl önceki bu saptama sanki bugünü anlatıyor.

Afganistan halkı Taliban önderliğinde, baş aşağı yuvarlanan Amerikan hegemonyacılığına esaslı bir darbe indirmiştir. Günümüzün en temel mücadelesi olan milli devletlerin bağımsızlıklarını savunmaları, işgal ve saldırı altında olanların bağımsızlıklarına kavuşmalarıdır. Afganistan bu durumun en çarpıcı örneğidir. Türkiye gibi gelişmekte olan ve İkinci İstiklal savaşı sürecinde olan bir ülkede Afgan halkına ve Taliban’a karşı kibirli, onlara bağımsızlığı yakıştıramayan sözde aydın ve entellerin dünyadan haberleri yoktur. Dünyadaki saflaşmadan haberleri yoktur. Demokrasi ve medeniyetin beşiği olarak Batı’yı görmeye devam etmeleri de artık akla ziyan bir yerde durduklarını göstermektedir.

Afganistan’ın emperyalizme karşı mücadeleler zincirine altın bir halka eklediğini anlamadan Batı merkezcilik ve Oryantalizm gibi Asya merkezli gelişmekte olan ve ezilen ülkelerin öncü rolü anlaşılamaz. ABD hegemonyacılığı ile birlikte Batı’nın “ilericiliğine” ilişkin kibirli fikirler de tarihe karışmaktadır.

Geçen Aydan itibaren yoğun tartışmaların odağı haline gelen Afganistan’ın bağımsızlığına kavuşması ve Batı’nın üstünlüğü yalanlarını yerli yerine oturtmak için Teori dergisinin ekim ayı ve elbette bütün sayılarını okuyalım.

DERGİNİN EKİM SAYISINDA YAZANLAR:

Prof. Dr. Semih Koray

Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Prof. Dr. Cüneyt Akalın

Şule Perinçek

Doç. Dr. Efe Can Gürcan

Osman Bilge Kuruca

Hüseyin Haydar

Fahrettin Ege

Prof. Dr. İsmail Hasanoğlu Kerim

Dr. Önder Ege

Sonraki Haber