Asya'da Devlet Birikimi Çalıştayı başladı

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ve USMER'in ortak düzenlediği ‘Asya'da Devlet Birikimi Uluslararası Çalıştayı’ bugün başladı. Üç gün sürecek çalıştayın ilk gününde çok sayıda bilim insanı ve uzman konuşma yaptı.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Ulusal Strateji Merkezinin (USMER) ortak düzenlediği “Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılında Asya'da Devlet Birikimi Uluslararası Çalıştayı” bugün başladı. Dokuz Asya ülkesinden 30 bilim insanının konuşmacı olduğu çalıştay hafta sonu da devam edecek.


Açış konuşmasını Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent ve USMER Başkanı Şule Perinçek yaptı.

‘ÖZLENEN HEDEFLERE ULAŞMAYA KATKI SUNACAĞINA İNANIYORUM’

Konuşmasında İsrail’i kınayan Rektör Prof. Dr. Akın Levent de şu ifadeleri kullandı:

“Türk bugünyasının dil, kültür, ekonomi ve tarih gibi alanlarda birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Bu yüzden Türkiye yüzyılının aynı zamanda Türk bugünyasının da yüzyılı olduğunu hatırlatmalıyız. Çalıştayın Türk dünyasının özlenen hedeflere ulaşmasına katkı sunacağına inanıyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

‘İNSANLIĞIN GELECEĞİNE KATKI’

USMER Başkanı Şule Perinçek “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiyemizin bize yüklediği görevin, geçmişte neler yaptığımızla övünmek değil geleceğe bakmak olduğumuzu düşünüyoruz. Bu çalıştayda da gelecekte neler yapacağımızı konuşacağız.” diyerek çalıştayın amacını özetledi. Şule Perinçek, “Bizler adını tarihe yazdıran devletler kurmuş bir devlet geleneğinin mirasçılarıyız. Çağımızda Asya’da yepyeni bir uygarlığın doğduğuna tanıklık ediyoruz. Çalıştayımızdaki her konu başlığı da bu alanda özgün çalışmaları olan seçkin bilim insanlarımızın paha biçilmez, karşılıksız emeklerini sergileyecekler. Şimdiden bilim insanlarımıza, insanlığın geleceğine katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu çalıştay hanlara, hamamlara, çarşılara açılan şenlik kapıları olsun. Hoş gelişleriniz, Asyamıza dünyaya sefalar getirsin.” dedi.

‘Üretim Biçimi ve Devlet’ başlıklı ilk oturuma Prof. Dr. Cüneyt Akalın başkanlık yaptı.

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsünden Prof. Dr. Osman Karatay, ‘Üretim Tarzı ve Töre İlişkisinden İlk Devlet Yapılanmasına Bozkırın Sosyo-ekonomik Devrim Günleri’ konulu bir sunum yaptı: “Devlet annenin, babanın aileyi yönetmesiyle başlar. Devletin kökünde erkin iş bölümü var ise artık çocuklara ayrı ayrı kişiler buyurmakla başlar. Dolayısıyla biz her insanın içinde olan yönetme güdüsünün açığa çıkacağı ortamları görmemiz, bilmemiz gerekiyor. Bu da toplumun genelini kapsayan bir bilinç seviyesi gerektirir. O yüzden ilkel herhangi bir toplumda devlet teşkilatı görmeyiz. Demek ki devleti düşünürken, kafaların içindeki duruma bakmamız lazım. Devlet fiili bir durumdur. Birileri bunu tanımış tanımamış bunun hiçbir önemi yok. Bir yerde hakimse, alanı varsa devlet vardır. Bunu birisi tanımış tanımamış hiçbir önemi yoktur. Topumun o devlet seviyesine ulaşması için iletişim imkanların bakacağız. Haber ilettiğiniz yere kadar devletinizin hakimiyeti artar. Bunun için iletişim ön plana çıkıyor.”

‘HER ÇALIŞMA ELEŞTİRİYLE BÜYÜR’

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ‘Devlet Kuramları Sorunu’ konulu sunumunda şu ifadeleri kullandı:

“Toplantının heyecan veren özellikleri var. Yazılarından tanıdığım ama tanışma fırsatı bulamadığım uzman araştırmacılarla beraber olma şansım var. Bu çok özel bir şey. Bu çalıştay için çok teşekkür ediyorum. Son 150 yıldır, Türkiye'de bağımsızlık mücadelesi veren tüm kuşaklar ve bugün de biz, yüksek sesle dile getirilen bilimsel bir iddiayla karşı karşıya kaldık. ‘Türkiye devlet geleneğine sahip değildir, Türklerin devlet bilgisi yoktur, Türklerin kendi kendini yönetme geleneği yoktur’ iddiası yükselen bir iddiaydı. Farklı siyasal görüşlerden büyüklerimiz bu iddiayla mücadele ettiler. Başta Fuat Köprülü, Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Faruk Sümer… Türkiye Cumhuriyetinin dünkü çocuk olmadığını, kadim devlet geleneğinden geldiğini, o kadim devletin tarihsel belgeleri olduğunu söylediler. Başta Fuat Küprülü, tarihsel metotları olduğunu anlattı. İran, Çin, Macar, Rus kaynaklarından uygun metodolojiyle nasıl yürüneceğine ve işimize bakalım kadim devlet geleneğinin ne olduğunu teorileştirelim dediler. Bu çağrı çok kararlı alıcılar bulmadı. Çünkü bu çağrı siyasal, ideolojik bir hücreye hapsedildi.

“Yapılması gereken, Fuat Köprülü’den bu yana yaptığımız araştırmalara geri dönerek elimizdeki muazzam Avrasya birikimine bakmak. Yapabilmek için elimizdeki devlet kuramları sorunu diye bir sorun olduğunu ve bunların 19. yy’ye ait kör noktaları çok olan düşünce oldukları görmemiz gerekiyor.”

‘POLİTİK YARATICI OLMALIYIZ’

Prof. Dr. Ali Murat Özdemir de ‘Türk Devrimi, Devlet Biçiminin Etkisi Üzerine Bize Ne Söyler’ başlıklı bir sunum yaptı. Dr. Aleksandr Dugin ise ‘Uluslararası Avrasya Hareketi Başkanı Batılı Olmayan Siyasal Sistemler’ başlıklı konuşmasında şunları söyledi:

“Modern Türkiye, halkın ve Mustafa Kemal Atatürk’ün eseridir. Türk halkının tarihi dehasının bir karşılığıdır ve karşımıza devlet olarak çıkmaktadır. Dolayısıyla Asya’da devlet geleneğini görmek çok önemli. İçine girdiğimiz dönemde Batı hegemonyasının çöktüğünü görüyoruz. Tam da şu aşamada ABD’nin ve AB’nin stratejisi bize şunu gösteriyor. Batı, dünya halklarına yaşanabilir bir ortam sunamıyor. Batı siyasetleri ve kavramları evrensel değerler olarak görülemez. Bizim artık Batılı olmayan siyasetleri görmemiz ve araştırmamız gerekiyor. Türk devleti tabii ki balkanlarda ve Anadolu’da son derece önemli bir örnek teşkil etmiştir. Bu örnek bize Batılı olmayan bir siyasete karşı örnekler sunmuştur.

“Batılı olmayan bir sistem mümkündür. Çin’i, Türkiye’yi Batılı olmayan devletler olarak düşünebiliriz. Dünya insanları rahatlıkla Batılı olamayan sistemleri tercih edebilir. Çünkü Batı’nın dayattığı sistemin çöktüğü bir siyasetten bahsediyoruz. Artık Batı’nın liberal ideolojisi evrensel bir model olarak kabul edilmiyor. Bizim odaklamamız gereken yön, Batılı olmayan sistemler. Politik yaratıcılık sürecini Mustafa Kemal Atatürk başlattı ve buna devam etmek gerekir.”

‘ULUSAL ÇIKARLARIMIZI BİRLİKTE KURMALIYIZ’

Doç. Dr. Aleksandr Sotnichenko sunumunda ‘Rusya'nın Dış Politikasının Değişimi’ni anlattı. Çalıştayın Türklerde Devlet başlıklı 2. oturuma Prof. Dr. Osman Karatay başkanlık yaptı.

Prof. Dr. Zafer Önler, ‘Kutadgu Bilig’te İktidar Anlayışı’ konulu bir sunuş yaptı. Önler sunumunda Kutadgu Bilig’teki devlet anlayışını, toplumun yapısını anlattı. Tük kültür tarihinin en önemli eseri olduğunu belirtti.
Haberimiz yayına hazırlanırken devam eden konuşmalar yarın gazetemizde yayınlanacak.

‘DEVLET NEREDE TEORİSİ ORADA’

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek çalıştayda ‘Batı Asya'da Kerim Devlet’ başlıklı bir konuşma yaptı. Perinçek konuşmasında şu bilgileri kaydetti:

“Türklerde devlet teorisinin zirveye çıktığı dönem 11. yüzyıl. Bana kalırsa Kutadgu Bilig'i yazan dünya Yusuf Has Hacip, devlet teorisinin kurucularından biri. Siyasetname'nin yazarı Nizamülmülk de 11. yüzyıl. O tarihte Batı'da böyle bir devlet teorisyeni yok. Çünkü Türklerin muazzam bir devlet tecrübesi var. Devlet nerede teorisi de orada.

‘KERİM DEVLET’

“Kerim devleti belki şöyle tanımlayabiliriz. Sınıflar var. Hakanlar, beyler var. Ve onların yönettiği el ve kün dediğimiz halk tabakası var. Ama bu beylerle el arasındaki ilişki Roma'da, Atina'da, Mısır'da veya Çin'de gördüğümüz gibi çelişkilerin son derece keskin olduğu ilişkiler değil. Daha yumuşak ilişkiler. Bu bir sosyoekonomik yapıyla bağlantılı. O yumuşak ilişkiler hala kabile toplumundan kalan sadakatleri, değerleri, birbiriyle kader paylaşmak gibi değerleri devam ettirdiği için Kerim Devlet ortaya çıkıyor.”

‘ZULÜMLE DEVLET AYAKTA KALAMAZ’

“Selçuklular'da, Nizamülmülk'te adalet kavramı daha öne çıkıyor. Nizamülmülk'te de zulme karşı direnme hakkı söz konusudur.

“Bugüne gelirsek modern devrim tarihimizde Namık Kemallerden bu yana İttihat Terakkiler, Enver Paşalar, Talat Paşalar, Mustafa Kemal Paşalar, hürriyet fikrinin, hep devletçilikle birlikte hatta devlet sosyalizmi fikrinin İttihat Terakki zamanında savunulduğunu, Atatürk'ün de ‘Evvela sosyalist olmalı maddeyi anlamalı’ diye o dünyadaki sosyalist cereyandan etkilendiğini görüyoruz.

“Kerim devletin halktaki yansıması devlet babadır. Bakın diyelim devleti yönetenler kerim devletten bahsediyorlar. Halk açısından baktığımız zaman bir devlet baba var ve devletsizlik en büyük şerdir. Bu Dede Korkut kitabında da yer alıyor. ‘Allah kamumuzu devletsizlik şerrinden korusun.’ Çünkü devlet barışı sağlayarak, düzeni kurarak ve bizleri birleştirerek ,üretim için gerekli koşulları yaratarak hizmette bulunmaktadır. Bu Türk tarihinin bize bıraktığı ‘Kerim Devlet’ çok önemli bir miras olarak gözüküyor.”
(Perinçek’in konuşma metninin tamamı Aydınlık’ın 2. sayfasında yayımlanacak.)

ÖĞRENCİLERİNİZDENİM İMTİHAN YAPABİLİRSİNİZ’

Prof. Dr. Osman Karatay, Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in ‘Batı Asya'da Kerim Devlet’ başlıklı konuşmasının ardından “Bu konuşma ve bu metin, okuma metni olarak okullarda okutulmalı.” dedi. Perinçek de Karatay’a, “Hocamın öğrencilerindenim. Osman Karatay hocamın tüm kitaplarını okudum. İmtihan yapabilir.” diyerek yanıt verdi.

Sonraki Haber