ATABE için Görev zamanı

Görev Vakfı yaptığı Genel Kurul Toplantısı ile Asya Çağı Üniversitesi, öğrenci bursu ve huzurevi gibi projeleri kamuoyuna açıkladı. Projeler vakfa ilgiyi artırdı ve şimdiye kadar birçok taşınmaz ve nakit bağışı geldi. “İlk bin üyeden biri sen ol” kampanyası ise projeler ile birlikte hız kazandı.

Kaynak Yayınları da Görev Vakfı’nı bünyesindeki kurumlardna biri. Onlar da kampanya için çalışmalara başladı. Aydınlık’a konuşan Kaynak Yayınları Genel Müdürü Mehmet Sabuncu ve Genel Yayın Yönetmeni Tunca Arslan kampanyaya üyelik desteğinde bulunacaklarını ve Görev Vakfı ile birlikte ithal kâğıt sorununu aşacaklarını belirttiler.

‘YAYIN OLARAK ASYA’YA GİRMİŞ DURUMDAYIZ’

Kaynak Yayınları Genel Müdürü Mehmet Sabuncu: “Geleceğin Asya’dan yükseleceği belli. Bunu biz değil Batı söylüyor. Biz yayın olarak Asya’ya girmiş durumdayız. Yayınlarımızın büyük bir çoğunluğu da oraya hitap ediyor. Milli kurumların Görev Vakfı çatısı altında birleşmesi büyük bir güç yarattı. Kaynak Yayınları’nın yazarlarına baktığımız zaman, yazarlarımız arasında Mustafa Kemal Atatürk var, çünkü otuz ciltlik 'Atatürk’ün Bütün Eserleri' serisi var. Muazzez İlmiye Çığ var, Turan Dursun, Taylan Sorgun, İlhan Arsel, Feroz Ahmad var. Bunlar çok önemli tarihçiler. Burada yayınevinin ne kadar geniş bir çerçevesi olduğu görülüyor. Önümüzdeki süreçte Görev Vakfı ile birlikte daha güçlü bir kurum haline geleceğiz.

“Görev Vakfı’nın üniversite projesi çok önemli bir dönüşüm. 'Yapsak mı?' bile diyemezken Görev Vakfı çıktı ve 'Biz Asya Çağı Üniversitesi’ni kuruyoruz' dedi. Bu proje iyi bir şekilde ilerliyor. Onun dışında Ulusal Kanal, Aydınlık, Bilim ve Ütopya Dergisi, Teori Dergisi ve Kaynak Yayınları… Yelpazeyi şöyle bir açtığımız zaman hiçbir yerde bulunmayan imkanların olduğunu görüyoruz. Bu olanakları elimizden geldiğince değerlendirmeye çalışacağız.”

'ÜYELİK KAMPANYASINA DESTEK VERECEĞİZ'

“Görev Vakfı milli bir çizgi izliyor. Türkiye’ye karşı saldırılarda Görev Vakfı ve kurumları emperyalizme karşı tavrını koyuyor. Bizim de bu misyona sahip vakfın kampanyalarına desteklerimiz olacak. İlk aşamada üyelik kampanyasına destek vereceğiz. Türkiye’yi seven, ülkesi için mücadele veren, ülkesine karşı kurulan komploları görenlerin sığınacağı yer Görev Vakfı’dır. Görev Vakfı, emperyalistlerin oynadığı oyunlara karşı mücadele edeceği silahları (kitap, gazete, televizyon, Teori, Bilim ve Ütopya) verir. Bu nedenle herkes Görev Vakfı’na üye olmalıdır.”

‘GÖREV VAKFI İÇİ BOŞ BİR VAKIF DEĞİL’

“Biz vakıf geleneği olan bir ülkeyiz. Osmanlı’dan beri işleyen bir yapı. Ama son yıllarda vakıf kelimesinin içini boşalttılar. Yani vakfı para vurgunu yapan bir pozisyona getirildi. Görev Vakfı bu ihtiyaçtan kaynaklanarak kuruldu. Vakıf eline makbuz alıp ortaya çıkmaz. Vakıf önce halka ne yapabileceğini açıklamalı. Görev Vakfı projelerini sıralıyor. Görev Vakfı diğerleri gibi içi boş bir vakıf değil.”

'HEDEFİ KOYAR VE GERÇEKLEŞTİRİRİZ'

Kaynak Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Tunca Arslan: “21. yüzyıl Asya yüzyılı olacak. Burada Türkiye’nin de çok önemli bir rolü var. Türkiye, Asya’nın en batısındaki ülke olarak tüm Asya coğrafyasının kültürünü, birikimini, dinamizmini ve geleceğe dair umutlarını taşıyan bir konumda. 21. yüzyılın özelliği içerisinde Görev Vakfı’na çok önemli görevler düşüyor. 15 gün önce Genel Kurul’da açıklanan hedefler göz kamaştırıcı. Görev Vakfı ve ona bağlı kurumların bir hedef koyduğunda bunu gerçekleştirdiği ortada. Bugüne kadar boşa konulmuş bir hedef yok. Genel Kurul’da konulan başta Asya Çağı Üniversitesi gibi hedefler zorlu mücadeleler gerektiriyor. Bunların hayata geçtiğini de göreceğiz.”

‘GELECEĞE UMUTLA BAKIYORUZ’

“Kaynak Yayınları da bu çatı altında yarım asırlık tarihi ile kesintisiz çalışmalarına devam eden, Cumhuriyet yayıncılığının da en köklü yayınevlerinden biri. Dolayısıyla 21. yüzyılda Türkiye’nin yapacağı ve bunun içinde Görev Vakfı’na bağlı kuruluşların yapacağı hedefler açısından son derece iyimseriz. Geleceğe umutla bakıyoruz ve kendimize güveniyoruz.”

‘SOYUT VE SOMUT ANLAMDA EN BÜYÜK KATKI’

“Kaynak Yayınları’nın resmi kuruluş tarihi 1982. Kırkıncı yılımıza giriyoruz. Fakat bunun öncesi de var, Aydınlık Yayınları gibi. 1970’lerden gelen bir yayıncılık tarihimiz var. Bu konuda çok deneyimliyiz. Cumhuriyet Tarihi, Türklerin Tarihi, Asya Tarihi, aydınlanma mücadelesi tarihi, kültürel ve politik yansımalarından enerji politikalarına kadar çeşitli noktalarda kalıcı yayıncılık yapıyoruz. Sipariş alan kitaplarımızın çoğu 20-30 yıllık kitaplar. Dolayısıyla Kaynak Yayınları'nın piyasaya dönük kitaplar değil, okurların düşünsel hazinesini genişleten kalıcı ve etkili kitaplar yayınlamak gibi bir hedefi var. Aslında kampanyaya da soyut ve somut anlamda en büyük katkı bu. Türkiye’nin enerjisine ve düşünsel zenginliğine yenilerini katmak... Daha somut olarak da Kaynak Yayınları, Görev Vakfı’nın önemli bileşenlerinden bir tanesi. Kampanyaya hedefleri gerçekleştirmeye yönelik her türlü tüzel ve özel çabanın içerisinde yer alacağız.”

‘KALICI VE GÜVENİLİR BİR KURUM’

“Topraklarımızdaki vakıf oluşumuna baktığımız zaman geleceğe dönük karşılıksız, kalıcı bir yatırım görürüz. İnsanın verdikçe zenginleşmesi gibi bir şey. Bu açıdan vakıf önemli ve sağlam bir kurum. Vakıflar devlet tarafından çok sık denetlendiği için çok güvenilirdir. Görev Vakfı da böyle bir kurum. Geleceğe dönük bir çaba içerisinde ve bu açıdan insanların Görev Vakfı’na üye olması ve katkıda bulunması gerekiyor. Görev Vakfı yapılamaz denilenleri yapmış bir kurum.”

‘KÂĞITTA DA ÜRETİM DEVRİMİ ŞART’

Gazete ve yayınevlerinin yaşadığı ithal kâğıt sorununa da değinen yayın yöneticileri bu sorunu da Görev Vakfı ile birlikte çözeceklerini ifade ettiler. Mehmet Sabuncu konuya ilişkin şöyle konuştu: “Türkiye’de bir kâğıt sıkıntısı yaşanıyor. Görev Vakfı’nın önüne biz bu sorunu da koyuyoruz. Kâğıt şu anda yüzde yüz yurt dışından geliyor. Önümüzdeki dönemde kâğıt sorunu çok büyük bir kriz yaratacak. Hatta küçük yayınevleri dayanamayarak kapanmaya başladı bile. Görev Vakfı’nın önünde Üretim Devrimi programı olmasından dolayı kâğıt meselesini de Görev Vakfı’nın önüne bir görev olarak koyuyoruz. Mesela biz Nutuk kitabını basacağız ama iki aydır kağıdının gelmesini bekliyoruz. Türkiye’de kâğıdı yok. Bunları biz vakıfla beraber çözeceğiz. Kâğıtta da Üretim Devrimi şart. Üretim Devrimi içinde kâğıdın da olması lazım çünkü şu anda en pahalı iş kollarından birisi yayıncılık ve bu çok olumsuz etkiliyor.”