Atalay’dan ‘sarı sendika’ sözlerine yanıt: Ben dimdik yürürüm

Asgari ücretin belirlenmesi sürecine ilişkin ayrıntıları anlatan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, "Kanun değişmeli, biz burada olmamalıyız. Bedelini ben ödüyorum. Biz burada kamu görevi gibi iş yapıyoruz. Gelsin masada 5 tane asgari ücretli otursun, ben orada oturmayayım." diye konuştu. Toplantıdan bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştüğünü hatırlatan Atalay, şunları kaydetti: “Sayın Bakan 500 dolara karşılık gelecek rakam olsun demişti. Bugün 16-17 dolar eksik bir tablo oldu. Yarın faiz indiği zaman 500 dolar olacak. Yani söylenene yakın anlaşma olmuş. Bu rakam yeterli mi, değil, mükemmel mi, değil, davul zurna çalınır mı, değil. Ama ülke şartlarında bu başlangıç ücreti. Dolar üzerinden görüşmeler başladığından bu yana en yüksek rakam bu. Yeterli mi, tabii ki değil.”

ENFLASYONU ÇÖZELİM

Atalay, ancak enflasyonun önüne geçince rahatlanacağına dikkat çekti ve ekledi: “Biz enflasyonun arkasından koşarak bu işi çözemeyiz. Enflasyon da olmasın, bana para da vermesinler. Bugün asgari ücret açıklandı. Biz bu parayı 40 gün sonra alacağız. Biz 100 gündür asgari ücretle çalışıyoruz. Bunu konuşurken ete, süte, ulaşıma, kiraya, suya zamlar devam ediyor. Adam daha asgari ücret lafı çıkmadan zammı koymaya devam ediyor. Et oldu 350 lira. Nasıl oluyor bu işler? Haksız kazançların önüne geçelim, haksız kira artışlarının önüne geçelim. Enflasyon olmasın, asgari ücrete de zam olmasın.”

SİYASİ PARTİLERE SESLENDİ

Asgari ücretin belirlenmesinin ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Beni şaşırtan Türk-İş Başkanı'nın buna hiç itiraz etmemesi. 'Makul' diyor. Sendika iradesini Saray'a ipotek etmişse, sendika olmaktan çıkar. Hukuktaki adı sarı sendikacılıktır." ifadelerine yanıt veren Atalay, şöyle konuştu: “Kemal Bey bu ülkede ana muhalefet partisinin genel başkanı. Benim CHP'li bir sürü üyem var, sendika başkanım var. Kemal Bey 2019'da da buna benzer bir şey söyledi. Söylediği doğru değil. Geçen sene benimle konuştuğunu kendisi de biliyor. Kemal Bey kıymetli bir siyasetçimiz. Ben ona cevap verme durumunda değilim, ama bir şey söylemem lazım. Ağzınıza girenin hesabını ahirette, ağzınızdan çıkanın hesabını bu dünyada verirsiniz. Ben seçimle geliyorum. Sendikacılar akıllı adamlardır, yanlış yapanı 1 dakikada tutmazlar. Ben kafamı hiçbir yere ipotek etmiyorum. Meclis'in yüzde 30'u işveren. Onlara bir sorar mısınız '15 bin lira asgari ücret veriyor musunuz?' diye. Belediyelerde şu anda asgari ücretin altında para alan işçiler var. Bütün siyasi partilere sesleniyorum, kendi belediyelerinize söyleyin, asgari ücreti 15 bin liradan net yapsınlar.”

‘MECLİS’TE ÖRGÜTLENMEYE ÇÖZÜM ÜRETSİNLER’

“Ben siyasetçi değilim. TÜRK-İŞ Başkanıyım. Benim CHP'li üyem var. MHP'li üyem var. Bizi siyasete bulaştırmasınlar. Geçmişte muhalefet partileri Türk-İş'i kucaklar, sorunlarını anlatırlardı. Şimdi Türk-İş Başkanı sarı vs. Ne sarısı? Ben dimdik yürürüm. Hesabını arkadaşlarıma veririm. Kemal Bey'in 'sarı sendikacılık' sözünü kabul etmiyorum. Ben köşeli adamım. Hayırlı ömür hayırlı ölüm. Herkes ağzından çıktığına dikkat etsin. O lafları ben hiç hak etmiyorum. Onlar Meclis'te örgütlenmeyle ilgili çözüm üretsinler.”