Gençler yeni döneme hazır
Türkiye Gençlik Birliği (TGB) geleneksel yaz kampını tamamladı. TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin, “Hep beraber arkadaşlık dünyasını, ortak aklı, keşfetmeyi öğrendik.” dedi
TGB’nin, 11-17 Ağustos tarihleri arasında düzenlediği yaz kampı başarıyla tamamlandı. Kamplara, Türkiye’nin birçok farklı ilinden katılan gençler, paylaşmayı ve birliği doyasıya yaşadı.
FORUMLAR VE EĞİTİMLERDE TARTIŞILDI
Atatürkçü ve milliyetçi gençliğin buluştuğu bu kamplarda gençler, son dönemde de en çok gündeme gelen konulardan biri olan “Sosyal Medya ve Özgürlük” konusunu düzenledikleri bir forumda tartışıldı. Gençler; ABD’ye bağlı sosyal medya platformlarında mazlum milletlerin bağımsızlık mücadelesinin sansürlendiğini, emperyalist tahakkümün boyutunu, Türkiye’nin önündeki yerli sosyal medya platformu kurma zorunluluğunu konuştu.
Emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa da TGB Geleneksel Yaz Kampı’nda gençlerle buluştu. “Türk-Amerikan Savaşı” konulu eğitimde bir araya gelen gençler, Türkiye’nin yakın tarihine mercek tuttu. ABD emperyalizminin ülkemizi dört bir yandan kuşattığının konuşulduğu eğitimde, Türkiye’nin NATO’ya, Sovyetlere karşı İncirlik Üssü’nün kurulması için alındığı belirtildi.
E. Hv. Kur. Alb. Sefa, gençliğin ABD emperyalizminin hedefinde olmasının üzerinde durdu. Sefa, “ABD emperyalizminin bugün en çok gençliği hedef almasının bir sebebi var. Gençliği olmayan bir ülkenin geleceği olmaz. TGB’nin varlığı Türkiye’nin geleceğine güven veriyor” dedi.
Müzisyen-Yazar Ekrem Ataer ve Yazar Ece Ataer de Ayvacık’ta düzenlenen yaz kampında gençleri ziyaret etti. Ataer’in katılımıyla düzenlenen “Yasaklar ve Müzik” konulu söyleşide gençler, bu topraklara ait şarkılar ve türküler söyledi. Bir yandan da milli müzik politikasındaki eksikler tartışıldı. Neoliberalizmin etkileriyle giderek içi boşaltılan sanata karşı devrimci sanatın önemini vurgulandı. Ataer, toplumlara sanat yoluyla dayatılan fikirlere de pencere açtı.
Ataer, “Bir fikri sanat yoluyla bir millete dayatmaya çalışırsanız orada yasaklamalar gerekir. Netflix'te yapılan LGBT dayatması bunun en önemli örneklerinden biridir.” dedi. Bu dayatmalar içinde gençliğin bir kuşatma altına alınmaya çalıştığının altını çizen Ataer, “Gençliğin kuşatıldığı bu süreçte insanlar, Türk gençliğinin gerçek karakterini TGB'den öğreniyor. Gençliğin ve sözcüklerin gelecek yüzyıllara söyleyecek sözleri var.” diye konuştu.
YENİ TEMSİLCİLİKLER KURULDU
Kampa katılanlar arasında TGB üyesi olmayan onlarca gençler de tam bağımsız Türkiye mücadelesinde TGB saflarında yer almak için katılım sağladı. Katılanlar arasında TGB’nin yeni temsilciliklerini oluşturan ve farklı alanlarda çalışma yapmak üzere görev alan gençler de vardı. Kamp boyunca 4 yeni il temsilciliği kuruldu.
Trabzon Temsilciliğine Yiğit Selvi getirildi. Atatürk’ün devrimlerine sahip çıkan tek teşkilatın TGB olduğunu, bu sebeple TGB’ye üye olduğunu belirten Selvi, birliğin çalışmalarında en önde sorumluluk alacağını ifade ederek, “Kampı değerlendirdiğimde dostluğun, paylaşmayı öğrenmenin ve fedakarlığın çok güzel öğrenildiğini düşünüyorum. Aynı zamanda kampın insanlara özgüvenli olmayı öğretmekte çok yüksek bir etkisi var. TGB bayrağını Türkiye’nin her yanında dalgalandıracağımıza ve yükselteceğimize söz veriyorum.” İfadelerini kullandı.
‘TGB, EKSİKLİKLERİNİZİ TAMAMLADIĞIMIZ BİR YER’
TGB Şanlıurfa Temsilciliği görevine getirilen Seyyid Muhammed Seyit de bu yıl TGB Yaz Kamplarına ilk kez katılanlardan. Seyit, kampta gençlerin her alanda kendini gösterebildiğini ve TGB’nin mücadelesinde herkesin kendine yer bulabildiğini anlattı. Seyit, “Buraya gelirken sıradan bir kamp geçireceğimi düşündüm fakat geldiğimde kurduğunuz arkadaşlıkların bütün yorgunluğa değdiğini gördüm.
"Eve dönüş otobüsünde kendinizdeki eksiklikleri anlamaya başlıyorsunuz. Çoğu zaman biraz daha aktif olmamanızdan ya da verimli geçirmediğiniz zamanlardan şikayetçi oluyorsunuz. Ama TGB bütün bu eksiklerinizi tamamlayabilmeniz için var. Yeni aldığım il temsilciliği görevinde bu aileyi büyütmeye, TGB’nin tam bağımsız Türkiye mücadelesini Şanlıurfa gençliğiyle buluşturmak için elimden geleni yapacağım.” şeklinde konuştu.
‘MÜCADELEYE ÖNCÜLÜK EDECEĞİM’
TGB Kocaeli İl Temsilcisi Yusuf Koçak da “TGB’nin varlığını üniversiteye geldiğimde keşfettim ve ilk olarak 29 Ekim 100.yıl yürüyüşüne katıldım. Daha sonra TGB’nin ürettiği siyasetlerin bana uygun olduğunu ve yönetim biçiminin beni yansıttığını gördüm. Aslında hep buna benzer bir oluşuma dahil olmak ve öncülük etmek istiyordum. TGB benim için çok büyük bir sürpriz oldu. Önüme il temsilciliği görevi de koyulunca elimi taşın altına sokmaktan çekinmedim. Türkiye’nin geleceğinde önemli işler yapabileceğimizi düşünüyorum.” dedi.
‘BUGÜN EN ÇOK BİRLİK OLMAYA İHTİYACIMIZ VAR’
TGB Balıkesir İl Temsilciliği’ne getirilen Mert Eren ise “1 haftada birçok tecrübe biriktirdim. Bu süreçte gençlerin iş birliği içerisinde takım ve ekip olmayı oyunlar aracılığı ile öğreten, günümüz problemlerini nasıl çözebileceğimiz konusunda bizlere yardımcı olan, kimsenin kendini yalnız hissetmediği, Türkiye’nin yarınları için herkesin çok önemli roller oynayabileceğini keşfettim. Bu kamplarda gerçekten ‘ben’, ‘biz’ oluyormuş.
Türk gençliği bugün en çok birlik olma duygusunu tatmaya ihtiyaç duyuyor.” ifadelerini kullandı.
YÜZLERCE GENÇ HEP BİR AĞIZDAN “DUR YOLCU” DEDİ
Atatürkçü Gençlik Kampları sırasında gençler Gelibolu Yarımadasını ziyaret etti. Anafartalar Zaferi’nin 109. yıl dönümünde Çanakkale Şehitleri Abidesi önünde yüzlerce genç Dur Yolcu şiirini okudu. Abide’yi ziyaret edenler arasında da yoğun ilgi duyuldu. Çanakkale Zaferi’nin kazanıldığı toprakları ziyaret eden gençler, zaferin ruhunu kamplarına da taşıdılar.
YENİ MÜCADELE DÖNEMİ İÇİN YENİLENDİK, DERİNLEŞTİK, UMUTLANDIK
KAYHAN ÇETİN
Türkiye Gençlik Birliği 2024 Yaz Kampı’nı tamamladık. Türkiye’nin dört bir yanından Atatürkçü, Milliyetçi, Devrimci gençliğin bir araya geldiği kampımızda ülkemizin geleceğinde üstleneceğimiz görevler için bir kez daha irademizi tazeledik. Kampın ilk gününde açılış yaparken “bu kapından şimdiki halinizle girdiniz, kamptan evlerinize dönerken ise dünyanız değişecek” demiştik kampa ilk kez katılan arkadaşlarımıza. 5 gün boyunca dolu dolu, hiçbir anımızı boşa geçirmeden, tadı damağımızda kalan bir kamp geçirdik hep birlikte.
KENDİ FİKİRLERİYLE ÜRETTİLER
TGB Yaz Kampları sistemin her gün kendini yeniden üreterek, binbir türlü araçla saldırdığı ve yönetmeye çalıştığı kıymetli varlığımız “zamanımızı” değerlendirmede başka bir alternatif sunuyor. İlk günkü takım oyununda kendilerine bir isim, flama, marş, manifesto hazırladı takımlarımız. Kimisi çizdi, kimisi besteledi, kimisi manifesto yazdı, kimisi ilk kez bir topluluğun önünde emek verip hazırladıkları sunumu anlattı.
İkinci günde takımlar, onlara verilen birer kelimeyi bir sessiz tiyatral kurguyla sergilemeye çalıştılar. Emperyalist sistemin yozlaştırdığı ve her gün gençlikle arasındaki mesafeyi daha da açtığı sanata ve tiyatroya yeniden ısındılar. Hem de kendi eylemleri ve emekleriyle.
Kampımızın en zorlu oyunu olan uyum oyununda Çanakkale Babakale’nin dağlarında tepelerinde koştular, taşların, kayaların arasında gizlenmiş hedeflerini buldular, sorulan soruları bildiler, 35 derece sıcağın altında koşarken karşılaştıkları sorunları beraber çözmeyi yeniden öğrenerek ve en önemlisi “uyumu” bozmamak için hiçbir arkadaşlarını geride bırakmadılar. Yorulanı yeniden kuvvetlendirdiler, ayağı takılanı sırtlarında taşıdılar. Uyum için ortak emek vermeyi ve kolektife güvenmenin gücünü yeniden keşfettiler.
İkna oyununda kamp boyunca gündemimizde olan kavramları masaya yatırdık. Bağımsızlığı, özgürlüğü, eşitliği, emperyalizmi, bireyciliği ve toplumcuğu, Batıcılığı ve devrimciliği yeniden tartıştık, dönem başında üniversitelerde başlayacağımız yeni mücadelelere bugünden hazırlandık.
DEĞERLİ KONUKLAR
Çok değerli konuklarımız vardı kampımızda. Müzisyen, yazar ağabeyimiz Ekrem Ataer ve yazar Ece Ataer misafirimiz oldular. Ekrem Ataer ile yaptığımız “Yasaklar ve Müzik” söyleşisinde fark ettik ki Ekrem ağabeyimizle beraber başka konuklarımız da varmış: Trakya’nın Vardar Ovası, Kızılcıklar Oldu Mu türküleri, Aşık Mahzuni, Yunus Emre, Can Yücel, Fikret Otyam… Hepsi o akşam hikayeleriyle, anılarıyla, mücadeleleriyle konuğumuz oldu.
Yaratıcı sanatın karşısına geçip parmak sallamaya kalkanların tarih boyunca nasıl komik durumlara düştüğünü, sanatın Anadolu’da ve tüm dünyada halkın bağrından fışkıran bütün mücadelelerin nasıl en önünde olduğunu bir kez daha hatırladık. Sanatsız kalan bir mücadelenin yavan ve kupkuru kalacağını hissettik, gençliğin sanatla buluşma heyecanını kucaklayacak yeni işler için kolları sıvadık.
Gençlik hareketinin forum geleneğini yeniden canlandırdık. Son günlerde çokça konuştuğumuz Instagram vb. küresel tekellerin sınırlandırılması konusunu “Sosyal Medya ve Özgürlük” forumunda enine boyuna tartıştık. Biliyoruz ki, emperyalist sistem en çok aslında ortak programda birleşebilecek gençlik kesimlerinin arasına suni ayrılıklar sokmaya çalışıyor. Tartışmada hoşgörü, eylemde birlik dedik, tüm fikirleri dinledik, tartışa tartışa ortak bir mücadele programında buluştuk.
Ekrem ağabeyimiz söyleşisinde “amatör” kelimesinin anlamındaki “aşkla yapmak” eyleminden bahsetmiş ve devrimciliğin kökündeki duygulara işaret etmişti. TGB Yaz Kamplarında arkadaşlık dünyasını, bir ekmeği bölüşmeyi, zorlukları paylaşmayı, ortak aklı ve sistemin üzerine beton döküp öğüttüğü yeteneklerimizi yeniden keşfetmeyi, paylaşarak mutlu olmayı öğrendik hep beraber.
Şimdi emperyalist-siyonist saldırganlığa karşı Tam Bağımsız Türkiye davasında, işçiyle, çiftçiyle, emekçiyle omuz omuza sıcak paracı-faizci düzene karşı Üreten Türkiye mücadelesinde yeni görevlerimize, yaklaşan yeni döneme dünden daha hazırız. Bütün zorlukların altına güle oynaya gireceğiz, “aşkla yapacağız”, milletimizin kaderiyle kendi kaderimizi bir göreceğiz ve Türk gençliğinin tarihteki tüm devrimci atılımlarda oynadığı öncü rolünü yeniden hayata geçireceğiz.
Kararlıyız, hazırız ve umutluyuz.