Atatürk'ü reddeden ABD'ye sarılır

ABD başkanı Biden’ın sözde soykırım açıklaması sonrası Türkiye Gençlik Birliği olarak Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana-İncirlik başta olmak üzere Türkiye’nin birçok merkezinde basın açıklamaları düzenlemiştik.

Bu açıklamalarda durumun hukuksuzluğunu dile getirmiştik. Ayrıca Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta egemenliğimize, Suriye’nin kuzeyinde bütünlüğümüze, 15 Temmuz’da devletimize ve milletimize kast eden ABD’nin Türkiye’yi hizaya getirmek için uygulanacak yeni projenin ilk hamlesi olduğunu tespit etmiştik. CHP milletvekili Orhan Sarıbal’ın Dersim tweetlerini bu bakış açısıyla okumak gerekmektedir. CHP’nin dersim ihanetinin yeni olmadığı açıktır. Ancak Biden’in hücüm borusu üflediği bir sürecin sonrasında CHP’nin bu meseleyi ısıtıp gündeme getirmesi ABD planlarını dahilinde gerçekleştiğini bizlere gösteriyor.

EMPERYALİZMİN DERSİM KIŞKIRTMASI

Emperyalizmin Dersim kışkırtması yeni değil. “Ermeni Soykırımı” yalanıyla Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışan emperyalistler, şimdi de “Dersim'de soykırım uygulandı.” yalanıyla kıskacı büyütmeye çalışıyor. 13 Kasım 2008 günü, Avrupa Parlamentosu çatısı altında, DTP’li milletvekillerinin de katılım gösterdiği “Dersim Soykırımı” konferansı gerçekleştirilmişti. Aradan bir yıl geçtikten sonra yeniden 19 Kasım 2009 günü aynı konuda bir konferans daha yapıldı. Sondaki yıllar da bu tarz konferanslar ve açıklamalar yapılmaya devam etti. Sadece konferanslarla değil, Türk devletini suçlamak için ve etnik-mezhepsel bölücülük yaratmak isteyen kurum, kuruluş, şahıslara AB’den fonlar yağdırıldı. Bu konferanslarla dünyada yaratmaya çalıştıkları etkileri, Türkiye’de CHP ve HDP gibi yapılarla yaratmaya çalıştılar.

Türkiye’nin ABD hegemonyasından sıyrılıp, yönünü Avrasya’ya dönmesiyle birlikte ABD, Türkiye’yi ‘’hizaya sokma’’ yani yeniden Atlantik çizgisine geri getirme çalışmalarını hızlandırdı. Türkiye’yi diz çökertme planlarını muhalefet üzerinden gerçekleştirme raporları yayınlandı. Biden muhalefeti olarak nitelendirdiğimiz millet ittifakı ise bu görevi yerine getirmek için canhıraş çalışmaya devam ediyorlar. Biden’ın sözde soykırım açıklamalarına cevap vermedikleri yetmezmiş gibi Türkiye’yi suçlu bulan millet ittifakı şimdi de dersim kışkırtmalarıyla hem Türkiye’ye hem de Atatürk savaş açmış durumdalar.

DEVRİM ADINA ÖZÜR DİLİYORLAR

Dersim meselesini Orhan Sarıbal’ın şahsına bırakamayız. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendini Dersimli Kemal ilan etmiş, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu televizyonlardan CHP adına özür dilemiştir. Hali hazırda CHP İstanbul İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu açıktan “Dersimden o günkü devlet iradesi sorumludur. Yüzleşme ikrarla başlar, inkarla değil.” diyerek, Türk devrimini inkarla suçlamıştır.

Bugün CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Biz Dersimli fakir bir ailenin dördüncü çocuğunu genel başkan yaparak Dersim ile helalleştik, Dersim ile yüzleştik." diyor. Bu yüzden bu mesele CHP’nin Dersim siyasetini oluşturmaktadır. CHP’lilerin Dersim meselesinde özür dileme yarışmasının ne anlama geldiğini iyi tespit etmek gerekiyor. Dersim neyi ifade ediyor? Tunceli’de ne olmuştu?

Genç Cumhuriyetin varlığı Tunceli’de bazı aşiretlerin derebeyliklerini tehdit ediyordu. Bunun sonucunda Seyit Rıza Cumhuriyete ve Atatürk’e karşı isyan etmişti. Atatürk de egemen bir devletin içinde çıkan bir isyana yapılması gereken ne varsa onu yapmış ve bastırmıştır.

Bugün dersim adına özür dileyenler, Atatürk adına özür diliyorlar. Aslında söyledikleri ‘’ Kusura Bakmayın Atatürk sizi öldürdü. Biz Atatürk’ün partisi olarak sizden özür diliyoruz.’’ dur. Sadece Atatürk’ün şahsında değil, yaptıkları adına da özür diliyorlar. Atatürk’ün ilan ettiği Cumhuriyet ile ortaçağ derebeyliği aynı ortamda bulunamayacağı için isyan başladı. Yine aynı sebepten dolayı o isyan bastırıldı. Yani Cumhuriyet Devrimi adına özür diliyorlar.

Atatürk'e savaş açanlar, emperyalist savaşlarda piyondan farksız olamazlar. Bu toprakların tunç kanunu budur.

SAMİMİYETSİZLER ANCAK TUTARLILAR

Emperyalizmin emrinde Türkiye düşmanlığı yapanlara samimiyet testi yapsak sınıfta kalacakları ortadadır. Türk devletinden sözde Dersim katliamı için özür isterlerken bugün yapılan kırımlara gözlerini kapatmalarını gayet iyi görüyoruz. 1 milyon Iraklıyı katleden ABD’nin emrinde bozgun aparatlığı yapanların, Arap Baharı adı altında evlerinden edilenler için, hayatlarını kaybedenler için, o insanların yakınlarının kaderleri için mücadele etmelerini beklemiyoruz. Ancak Türkiye düşmanlığında ki tutarlılıklarının da farkındayız. İnsanlık düşmanı, terörist PKK’nın siyasi ayağı HDP’ye kolkanat germekten, ittifak yapmaktan tutalım, sözde Ermeni soykırımı meselesine kadar her alanda bozgunculuk yapmaya devam ediyorlar.

Atatürk, bu gerici isyanı ezerek Türkiye’ye Kurtuluş Savaşı’nda yaptığı gibi eşsiz bir hizmette bulunmuştur. Bunu görmemek gibi bir durum söz konusu değildir. O sebeple bir tercih yapmaktadırlar. Dersim İle helalleşiyorlar ama Tunceli ile birleşmiyorlar. Bugün Dersim ile helalleşmek emperyalizme esaretle helalleşmektir, etnik bölünme ve ağalık ile helalleşmektir. Dünün Dersimiyle helalleşenler bugün Amerika ile helalleşir. Bu sebeple Atatürk’ün partisi olduğunu iddia edip, Atatürk adına Cumhuriyet devriminin yaptıklarından özür dileme hayasızlığına da düşüyorlar.

Siyaseten yalpalayan, Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vermeye, sorunlara çözüm üretmek bir kenara daha fazla sorun çıkaran CHP’nin Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı millet önünde bir kere daha tescillenmiştir. CHP Grup Başkanvekili Orhan Sarıbal’ın tweetleri sonrasında,’’ Ben böyle bir tweet atmam ancak arkadaşımızın da linç edilmesine izin vermeyiz’’ diye açıklama yaptı. Özgür Özel’e hatırlatalım üyesi olduğunuz CHP Atatürk’ü hedef tahtasına koyuyor. Ona ses çıkartmıyorsunuz. Arkadaşınızı laf söyletmiyorsunuz ama Atatürk’ü ayaklar altına almaya kalkıyorsunuz. İşte CHP’nin geldiği nokta budur. Bu milletin Atatürk sevgisini rant haline getirip, bundan beslenenleri milletimiz bütün yönleriyle gözlemliyor. Köklerinin Atatürk olmadığını, Atatürk’ün mirasını reddettiğini görüyorlar.

Sonraki Haber