Yeni yılda hediyen Atatürk'ün Bütün Eserleri (ATABE) olsun
Türkiye yüzyılına kılavuzluk eden Atatürk’ün Bütün Eserleri bütün kitaplıklarda yerini almalı. ATABE Genel Yayın Yönetmeni Şule Perinçek, ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı ile Türkiye Yüzyılı’nın buluştuğu tarihsel kavşakta bu eser ile Türk Devriminin pratiğini sunuyoruz.' dedi.
Emperyalizmin namlularını üzerimize doğrulttuğu, bölgemizin ateşle çevrildiği bir dönemde Atatürk’ü ve devrimlerini öğrenmenin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Atatürk’ün yazdığı, söylediği bütün belgelerin özenle hazırlanıp, kronolojik sırayla bir araya getirildiği 30 ciltlik Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE) eşsiz bir yapıt olarak önümüzde duruyor.
KAYNAK YAYINLARI'NIN YAYINLADIĞI 30 CİLTLİK ATABE'YE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
ATABE Genel Yayın Yönetmeni Şule Perinçek, bu devasal eserin nasıl ortaya çıktığını ve neden Atatürk’ün Bütün Eserleri’ne ihtiyaç duyulduğunu Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Perinçek şunları ifade etti:
TÜRKİYE BİR DEVRİMİN EŞİĞİNDE
“Cumhuriyetimizin Yüzüncü yılında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti olarak “Türkiye Yüzyılı”nı kurma kararıyla yola çıkıyoruz. Biliyoruz, önümüzde büyük zorluklar var. Ancak o zorlukları yenecek güce ve tarihsel mirasa sahibiz. Bu bağlamda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderlik ettiği devrim pratiğini yansıtan yazıları ve konuşmaları, önümüze ışık tutuyor. Büyük devrimci önderin yazdıklarını ve söylediklerini on yılların emeğiyle, Türkiye ve dünya arşivlerinden topladık ve yayınladık.
‘Neden şimdi Atatürk’ün Bütün Eserleri’ne ihtiyaç var?’ diye sorarsak. Türkiye bir devrimin eşiğinde, bu eser önümüzü aydınlatacak. Bu tecrübeye bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç var.”
ATATÜRK HAYATIYLA DA ÖRNEK OLDU
“Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin bir özelliği daha var. Bir tarihe, olaylara, tartışmalara tanıklık ediyoruz. Ancak yalnız bu değil. ATABE’de eşine, annesine, arkadaşlarına yazdığı mektuplar da var. Onlar da örnek tavırlardır. Çok şey öğreniyoruz.
Biraz da tartışmalı bir şekilde eşinden ayrıldığı zaman Başbakanlık’a bir tezkereyle bildirir:
“Uşakîzade Lâtife Hanımefendi Hazretleriyle iki buçuk seneden beri devam eden evlilik hayatımıza son vererek birbirimizden ayrılmaya karar verdik. Hanımefendi’ye 5 Ağustos 1925 tarihiyle talâkname (boşanma kâğıdı) takdim ettim. Keyfiyeti hükümetin bilgisine arz ederim. Efendim.” (ATABE, c.17, s.271)
O dönem için eşit iki kişiden, ortak karardan söz ediyor. Üzgün olabileceğini. Kendisine anlayışlı davranılmasını rica eder.
Hele daha sonra Lâtife Hanım’a yazdığı bir mektup var. Bugün bile boşananlar için anlamlıdır. Bir devrim liderine yakışan bir tutum içinde. Bütün kıymetli eşyalarını gönderdiğini, bazılarının “genel kıymeti nakliye masrafına değmeyeceğini, isterse oradan yenilerinin alınabileceğini, bir tek kitapların bazılarını alıkoyduğunu, yok mutlaka hepsini istiyorsa dikkatle ayırıp göndereceğini çok saygılı biçimde tek tek yazmış. (age.272)”
TÜRKİYE’NİN EN SEÇKİN BİLİM İNSANLARI ÇALIŞTI
“Türkiye’nin en seçkin tarihçilerinin, bilim insanlarının, eski yazı uzmanlarının karşılıksız büyük özveri ve emeği sayesinde, Atatürk’ün bütün yazı ve konuşmalarındaki yanlış okumalar düzeltildi, tahrifatlar temizlendi. Müthiş bir emek seferberliği oldu. Bu eser için 20 yıldan fazla çalışıldı. Atatürk'e daha doğrusu devrimimize yakışır bir eser olsun istedik. Danışma Kurulumuz -hatta bu kurulumuzun yarısından fazlası hayatını kaybetti- karşılıksız emek verdi.
Yerli ve dünyanın birçok yerindeki yabancı arşivler, dönem gazeteleri ve yayınlar, kitaplar tarandı. Belgelerin asıllarına ya da ilk kaynaklarına, kasalarda gizlenen metinlere özel araştırma faaliyeti yürüterek ulaşıldı. Eski yazıların çevirisi tek tek, harf harf yeniden yapıldı ve denetlendi. Yalnızca, Atatürk'e ait olduğu kanıtlanmış metinlere yer verildi. Hiç yayımlanmamış belgelere ulaşıldı. Atatürk'ün Bütün Eserleri yalnız bir derleme ve özgün metinlere göre düzeltme çalışması değildir. Bir araştırma ve keşif faaliyetidir.”
BU BİR MİRASTIR
“Cumhuriyetimizin 100. Yılı ile Türkiye Yüzyılı’nın buluştuğu tarihsel kavşakta, Türkiyemizin karar vericilerine, siyaset adamlarımıza, akademi dünyamıza ve gençliğimize Türk Devriminin pratiğini sunuyoruz. Gençlerimizi bu fikirlerle donatmamız lazım. Atatürk demek bağımsızlıktan yana olmak, emperyalizme karşı olmak demektir. Bugün de gençlerimizi bu fikirlerle bu güvenle donatacağız ki vatanları bağımsız kalsın. Gençler Atatürk’ü, fikirlerini tanıdıklarında bağımsızlıklarına dört elle sarılacaklardır. Bizim milletimiz hakikaten bağımsızlığına düşkün, vatanını sever, toprağını sever. Üretmeyi sever, nereden öğrendik? Geleneklerimizden ve Türk devriminden öğrendik. Gelecek kuşaklara bırakacağımız en büyük armağan da bu anlayış ve bilgi birikimi olacaktır. Atatürk’ün Bütün Eserleri bir mirastır. Bir devrim mirasıdır.”
MEZUN OLDUĞUNUZ OKULA ATABE’Yİ ARMAĞAN EDEBİLİRSİNİZ
“Yurt dışındaki yurttaşlarımızın bu konudaki hassasiyetlerini vatan özlemlerini ve sevgilerini biliyorum. Memleketlerindeki, köylerindeki okullara Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni armağan ederek çocuklarımızın Atatürk’ü ve devrimleri öğrenmelerine vesile olabilirler. Armağan eden kişinin adını kitabın ilk sayfasında vereceğiz. Şu kişinin şu okula armağanıdır diye yazacağız. İsimleri Atatürk ile birlikte uzun yıllar yaşayacak. Çocuklarımız ATABE’nin sayfasını açtıklarında armağan eden kişinin adını görecek. Daha da önemlisi gençleri biz bu fikirlerle donatmış olacağız. Kendilerine güvenleri gelecek, yaptığımız kahramanlıkları görecek. Kendisi de onlardan daha ilerisini yapmak için çalışacak.”
BİRİKİMLİ, UZMAN KADRO
Şule Perinçek’in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı Atatürk’ün Bütün Eserleri, Türkiye’nin konusunda uzman seçkin bilim insanları ve araştırmacılardan oluşan 28 kişilik Danışma Kurulu'nun titiz denetiminden geçti.
Danışma Kurulu (Harf sırasıyla): M. Türker Acaroğlu, Prof. Dr. Feroz Ahmad, Prof. Dr. Sina Akşin, Talip Apaydın, Prof. Dr. Zeki Arıkan, Prof. Dr. İlhan Arsel, Ercüment Hüsnü Baki, Nejat Birdoğan, E. Kur. Alb. Dr. Orhan Coşkun, Muazzez İlmiye Çığ, Ali Dündar, Erol Şadi Erdinç, Yrd. Doç. Dr. İsmet Görgülü, Ahmet Hezarfen, Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, Suphi Karaman, Prof. Dr. Nejat Kaymaz, E. Tümg. Turhan Olcaytu, Emin Özdemir, Ahmet Bekir Palazoğlu, Dr. Doğu Perinçek, Sadık Perinçek, Prof. Dr. Tülin Sağlamtunç, Zeki Sarıhan, Prof. Dr. Taner Timur, Prof. Dr. Şerafettin Turan, Gürbüz Tüfekçi, Memet Türkkan
‘ATABE, Türkiye’ye armağan edilen eşsiz birikimin adıdır’
TUNCA ARSLAN / KAYNAK YAYINLARI GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE), Şule Perinçek’in yayın yönetmenliğinde, Kaynak Yayınları tarafından 20 yılı aşan bir çalışmayla Türkiye’ye armağan edilen eşsiz birikimin adıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün genç bir subay olduğu dönemlerden başlayarak, değişik cephelerde görev yaparken, Kurtuluş Savaşı’nı yürütürken ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetirken, resmi kayıtlara geçmiş bütün yazışma ve konuşmaları, 30 cilt halinde okurlara sunulmuştur. Yurt içi ve yurt dışındaki kütüphane ve arşivler büyük bir titizlikle taranmış, bulunan bütün belgeler, her biri kendi alanında uzman tarihçi ve akademisyenlerden oluşan Danışma Kurulu’nun onayından geçmiştir. Kaynak Yayınları, ancak bir devlet faaliyeti olabilecek bu çalışmayı kararlılıkla sürdürmüş ve ortaya Atatürk’le ilgili bugüne kadar yapılmış bütün çalışmaları aşan devasa bir eser koymuştur.
Türkiye, Asya uygarlığının yükselişe geçtiği ve bölgemizin ateş çemberine döndürülmek istendiği bir dönemde Atatürk’ü de yeniden keşfetmek, onun ilkelerine bağlılığı sürdürmek zorundadır ve bu süreç başlamıştır. Ülkemizde ve yurt dışında yaşayan bütün vatanseverleri, bütün Cumhuriyet sevdalılarını, bütün devrimcileri, Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni edinmeye, yaklaşan Noel ve yılbaşı günlerinde dostlarına ATABE’yi armağan etmeye davet ediyorum.