Atatürk'ün sesinden 'Eklemedir Koca Konak' türküsü ve hikâyesi
'Eklemedir Koca Konak' türküsü yapay zeka programı aracılığıyla Atatürk'ün sesiyle yeniden düzenlendi. Dinleyenleri duygulandıran türkünün ise hikâyesi merak ediliyor. İşte Atatürk'ün sesinden 'Eklemedir Koca Konak' türküsü ve yürek burkan hikâyesi...
Yapay zeka teknolojisi ile Mustafa Kemal Atatürk'e Aydın yöresine ait 'Eklemedir Koca Konak' türküsü söyletildi.
Hikâyesi 19. yüzyıla kadar uzanan türkü sosyal medyadan kısa sürede beğeni topladı.
Beğenilen türkünün hikâyesi ise sosyal medya kullanıcıları tarafından merak ediliyor.
Aydın yöresine ait olan türkü Ahmet Yamacı ve Kemal Kazdağı tarafından derlenerek notaya alındı.
İşte çoğumuzun aşina olduğu türkünün hikâyesi...
'EKLEMEDİR KOCA KONAK' TÜRKÜSÜNÜN HİKÂYESİ
Rivayete göre; bir bey,19. yüzyılda günümüz coğrafyasında, İstanbul'dan Denizli ilinin bir ilçesi olan Buldan'a göç eder. Bu beyefendi Buldan'a, inanılmaz güzellikte bir konak yaptırır. Aydın Paşası'nın kulağına kadar bu konağın namı gider. Paşa, kendi adamlarını Buldan'a göndererek; konağın incelenmesini ve kulağına geldiği gibi çok gösterişli ve kendi konağından daha güzel ise, bu konağı yakarak yıkmalarını emreder. Paşanın adamları aldıkları emir üzerine intikal ederler ve konak sahibi Bey'in konağını yakarlar. Konağından asla vazgeçemeyen beyefendi ise, daha sonra bu konağa çeşitli eklemelerde bulunarak, mevcut konağını kurtarmak için çabalar. Bölge halkı ise bu duruma şahit olarak, olayı türkülere dökerler.
Fakat Eklemedir Koca Konak türküsünün hikayesinin gerçek olup olmadığı noktasında kesin bir yazılı belge bulunmuyor.
Bir başka rivayete göre ise türkünün hikayesi şöyledir:
Ziya bey, köyün sayılı gelenlerinden bir tüccardır. Oğlu Şefik, okumuş eğitimini tamamlayıp baba evine işlerin başına geçmek için dönmüştür. Halide hanım, Ziya beyin eşidir oğlunun gelmesini bekler ve onu zabıta müdürünün kızı Vildan'la baş göz etmek ister.
Osman ise konağın şoförü olup, içkici serserinin tekidir. Ve Nagihan, annesi ile birlikte konağın işlerine bakarlar. Şefik ve Nagihan uzun zamandır gizlice aşk yaşarlar ancak Osman'ın da gözü Nagihan'dadır.
Halide hanım oğlu Şefiğe Vildan'la baş göz edeceğini söyler oğlu buna karşı çıkar ve Nagihan'ı sevdiğini söyler. Konağın hanımı buna karşı izin vermez onları kovmak ister ancak Ziya bey buna karşı çıkar ve bir suç işlenmedikçe kovmayacağını söyler.
Halide hanım yüzüğünün kaybolduğunu ve bunu Nagihan'ın yaptığını söyler ve yüzük onun yastığı altında çıkar. Nagihan ve annesi konaktan kovulur. Bir zaman sonra Nagihan Şefiğin nişanlandığı haberini alır. Ancak yüzük olayının tamamen bir iftira olduğunu duyan Şefik nişanı atar ve Nagihan'ın kapısına dayanır.
Günlerce kapısında bekler ve en son dere kenarında buluşan Nagihan ve Şefik evlilik kararı alır ve evlenirler. Bir vakit Şefik işten çıkarılır ve başka bir yerden iş bakmak için köyden ayrılır. Babası Ziya bey gelini ve torununu bir başına bırakmak istemez konağına alır.
Alkolik şoför Osman ise işten kovulur üstüne de babasının dükkanı zabıta tarafından kapatılır. Bir sabah Vildan'ın önünü keser ondan babasına kapatılan dükkan hakkında konuşmasını ister Vildan ise bir şartla bunu kabul eder o da Osman'ın Nagihan'ı alıkoymasını ister.
Nagihan, annesi rahatsızlandığı için yola düşer daha sonra yolu Osman tarafından kesilir. Ve Vildan'ın istediği olmuştur. Olayın travmasından ötürü Nagihan canına kıyar ve ölür.
İşte Atatürk'ün seslendirdiği Eklemedir Koca Konak türküsü