İsrailli bazı bakan ve yetkililer ateşkesi yenilgi olarak değerlendiriyor
Son saatlerde ateşkesin tekrar tehlikeye girdiğine dair haberler geliyor. Netanyahu yeni bahaneler öne sürüyor. Tel Aviv'in bir kısmı anlaşmayı 'utanç' ve 'HAMAS'a teslim' olmak olarak görüyor. Anlaşmanın ayrıntıları Netanyahu'nun daha önce reddetiklerini kabul etmek zorunda kaldığını gösteriyor.
Batı Asya'nın geleceğini kökten değiştiren, sınırları yıkan, caydırıcılığı ortadan kaldıran İsrail-HAMAS savaşına ara verildi gibi görünüyor. İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog'un çağrısıyla İsrail kabinesinin bugün anlaşmayı onaylaması bekleniyordu. Ancak İsrail Başbakanlık Ofisi perşembe öğle saatlerinde HAMAS'ın bazı anlaşmalardan çekildiğini ve mutabakatı sonuçlandırmada son dakika "krizi" yarattığını iddia etti.
Ofisin İngilizce ve İbranice olarak yayınladığı bildiri şöyle noktalanıyor: “İsrail kabinesi, arabulucular HAMAS'ın anlaşmanın tüm unsurlarını kabul ettiğini İsrail'e bildirinceye kadar toplanmayacak."
HAMAS'ın üst düzey yetkililerinden İzzet el-Rişk, hareketin anlaşmasının bazı ayrıntılarından caydığı yönündeki iddiaları reddederek, dün arabulucular tarafından duyurulan şartlara bağlı kaldıklarını söyledi.
'YENİLGİMİZİN ALTINA İMZA ATTIK'
Hükümet oylaması ne zaman yapılır bilinmez ancak birkaç çatlak ses de zaten çıkacak. Bunların başında iki aşırılıkçı var: Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir. Her ikisi de ateşkes anlaşmasını bugüne kadar sabote etmekle övünen, istedikleri zaman Netanyahu hükümetini düşürebilecek kilit isimler.
Nitekim Maliye Bakanı Smotrich'ten öfke dolu ayrıca itiraf niteliğinde açıklamalar geldi:
“Sanki herkesin kendisinden bir terörist hareketin savaşarak yenemeyeceğini anlamış gibi görünüyor. İsrail'in desteği tek çözüm Gazze'ye yerleşmek ve orada yaşayanlar Sina ya da Ürdün'e sürülüyordu. Ama şimdi yenilgimizin imzasını attık.”
'SAVAŞ KAZANIMLARI GİTTİ'
Ayrıca Dini Siyonizm Partisi'nin Başkanı olan Smotrich, ateşkesin birinci aşamasının ardından İsrail'in HAMAS'a karşı "tam zafer" elde edene kadar mücadelesini yeniden başlatmaması durumunda partisinin koalisyondan çekileceğini açıkladı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı bir Yahudi yerleşimde yaşayan Maliye Bakanı, anlaşmayı "İsrail Devleti'nin ulusal güvenliği açısından kötü ve tehlikeli” olarak niteledi. Mutabakatın “savaşın birçok kazanımını da tersine çevirdiğini” söyledi ve bu kazanımların “İsrail kanı pahasına satın alındığını” da sözlerine ekledi.
NETANYAHU'DAN RÜŞVET
Kamu yayıncısı KAN, Binyamin Netanyahu'nun Smotrich ve Ben Gvir'e hükümette kalmaları karşılığında "sağ için kazanımlar" teklif ettiğini bildirdi. Habere göre Netanyahu'nun siyasi rüşveti, Batı Şeria'da yeni yerleşimlerin inşası ve güvenliğin artırılması anlamına gelecek. Kanal bu önerinin her iki bakan için de cazip olabileceğini bildirdi.
'UTANÇ. HAMAS'A TESLİM OLDUK'
İsrail basınına konuşan ve adı gizli tutulan bir üst düzey ordu yetkilisinin itirafları da aşırılıkçı Maliye Bakanı'ndan farklı değildi:
“Bu tam anlamıyla bir felaket anlaşması. Bir yılı aşkın bir süredir böyle bir anlaşmaya karşı direniyoruz. Bu anlaşma Gazze'de kaydettiğimiz tüm ilerlemeleri faydasız ve boşa çıkarıyor. HAMAS'ı iktidardan uzaklaştıracak hiçbir mekanizma yok. Bu anlaşmaya göre - şu anda yapılandırıldığı şekliyle - HAMAS, Gazze'yi yönetmeye devam edecek. Muhtemelen yeniden silahlanacak ve eskisinden daha fazla savaşçı toplayacak.”
Üst düzey asker sözlerini şu çarpıcı ifadelerle noktaladı: “Size tek bir kelime söyleyeceğim: Utanç. HAMAS'ın teröristlerine teslim olduk.”
PKK/PYD'nin Tel Aviv'deki en üst düzey destekçisi Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da Roma'daki Yahudi cemaatine hitaben yaptığı konuşmada, “özellikle de teröristlerin serbest bırakılması anlamına geldiği için ateşkesi kabul etmenin çok zor bir karar" olduğunu söyledi.
'TUFANIN ETKİSİ ATEŞKES İLE SONA ERMEYECEK'
HAMAS'ın Gazze'deki lideri ve müzakere heyetinin başkanı Halil el-Hayya, Aksa Tufanı Savaşı'nın Filistin davasının tarihinde “önemli bir dönüm noktasını temsil ettiğini” ve “etkilerinin çatışmanın sona ermesiyle bitmeyeceğini” vurguladı. Hayya, “Kassam Tugayları'nın yaptıkları düşman varlığa ölümcül bir darbe indirdi ve tarihin sayfalarında kalacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Ateşkesin duyurulmasının ardından televizyonda bir konuşma yapan Gazze'deki lider, Filistin halkının tüm haklarını geri kazanacağını ve İsrail'in işgal ettiği topraklarda, Kudüs'te ve kutsal mekanlarda yenilgiye uğratılacağını vurguladı.
'DİRENİŞ YENİLGİYE UĞRATILAMAZ'
Hayya ayrıca “halkımızın kararlılığı ve direnişin cesareti düşmanın planlarını bozdu” dedi ve ekledi: “Savaşçılarımız düşmana karşı dünyanın daha önce benzerini görmediği bir irade ve güçle operasyonlar yürüttü. Direnişin asla yenilgiye uğratılamayacağını kanıtladı.”
Filistinli lider sözlerini şöyle sürdürdü: “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz ve halkımızın Gazze'deki fedakarlıklarını göz ardı etmeyeceğiz. Düşmanımız bizden asla bir zayıflık anı görmeyecek ve halkımız imha savaşına katılan hiç kimseyi unutmayacak.”
İsrail ve destekçilerinin Gazze'de yaptıklarını “467 gün boyunca acımasız bir imha savaşı, Nazi suçları ve insanlığa düşmanlık” olarak nitelendiren Hayya, işgalin işlediği suçların “modern zamanların en iğrenç soykırımı” olarak sonsuza kadar dünyanın hafızasına kazınacağını belirtti.
TÜM CEPHEYE TEŞEKKÜRLER
Flistinli üst düzey yetkili, İslami Cihad ve Kudüs Tugayları'ndaki “silah arkadaşlarına”, “Kudüs yolunda yüzlerce şehit, lider ve mücahit veren Hizbullah'a, Şehit Genel Sekreter Hasan Nasrallah'a ve liderlikteki kardeşlerine” ayrıca “coğrafi boyutu aşarak savaş denklemini ve bölgeyi değiştiren hakikat kardeşleri” olarak tanımladığı Yemen'deki Ensarullah'a teşekkür etti, selamlarını iletti.
Hayya ayrıca “direnişimizi ve halkımızı destekleyen, savaşa katılan ve Gerçek Vaat 1 ve 2 operasyonlarında varlığın kalbini yok eden” İran'ın çabalarına ve “Filistin'i ve direnişini desteklemeye katkıda bulunmak için tüm engelleri aşan, füze ve İHA'larıyla işgal altındaki topraklarımıza ulaşan Irak direnişine” teşekkür etti.
Bir başka teşekkür ve takdir de hareket adına müzakereleri yürüten Katar ve Mısır'a gitti.
Filistinli lider son olarak direnişi destekleyerek “onurlu bir tutum gösteren” Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin ve diğer tüm ülkelere teşekkür etti.
'ONURLU BİR ANLAŞMA DAYATTIK'
HAMAS'tan sonra Gazze'nin en büyük ikinci gücü olan Filistin İslami Cihad, ateşkes anlaşmasının "şerefli" bir esir değişimi içerdiğini kaydetti. İslami Cihad, "Bugün halkımız ve direnişimiz, saldırganlığı durdurmak için onurlu bir anlaşma dayattı." açıklamasında bulundu. Gazze'deki direniş örgütlerinin "bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını sağlamak için uyanık kalmaya devam edeceğini" duyurdu.
TAKİP MEKANİZMASI GELİYOR
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani, Kahire'de konuşlanacak ABD, Katar ve Mısır temsilcilerinden oluşan bir "takip mekanizması" olacağını açıkladı. Bu oluşum, anlaşmasının uygulanmasını izlemekle sorumlu olacak. Sani, "Anlaşmanın detayları kesinleştikten sonra önümüzdeki birkaç gün içinde yayınlanacak." diye ekledi.
ROKET ATARAK KUTLADILAR
Yemenli Ensarullah Hareketi, Gazze'deki direniş gruplarını alkışladı. Anlaşmayı geceleyin gökyüzüne roket fırlatarak kutladı. Ancak Ensarullah, İsrail'in "bölgenin istikrarı ve güvenliği için bir tehdit olmaya devam ettiği" uyarısında da bulundu.
ABD'YE GÖRE GAZZE'NİN GELECEĞİ
Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'a anlaşmasının HAMAS'ın Gazze savaşının sonunda artık iktidarda olmayacağını garantileyip garantilemediği soruldu. Matthew, bunun İsrail ile HAMAS gelecek ay ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının şartları hakkında yeniden bir araya geldiklerinde belirlenecek bir konu olduğunu söyledi.
Miller, ABD'nin "HAMAS'ın bir daha asla Gazze'yi yönetmeye devam etmemesini sağlamaya" kararlı olduğunu açıkladı. Böyle bir senaryonun İsrail için anlaşmayı bozucu bir niteliğe sahip olacağını savundu.
FİLİSTİN YÖNETİMİ'NİN ROLÜ
Mısır, savaştan sonra Gazze'yi yönetecek geçici bir teknokrat komitesi kurulması konusunda çeşitli Filistinli gruplar arasında görüşmelere bir süredir aracılık ediyor. Arap olanlar da dahil olmak üzere çok sayıda basın kaynağı, Filistin Yönetimi (FY) Başkanı Mahmud Abbas'ın, HAMAS'ın komiteyle hiçbir bağı olmaması hususunda ısrar ettiğini bildiriyor.
Ramallah ayrıca HAMAS'ın silah bırakmasını talep ediyor ve FY'nin Gazze'nin güvenliğini tek başına idare etmesi gerektiğini düşünüyor. Taraflar bu konularda bir anlaşmaya varabilmiş değil.
Mutabakatın şartları
Anlaşmanın maddeleri henüz kamuoyuna tüm ayrıntılarıyla duyurulmadı ancak Katar Başbakanı'nın açıklamaları ve basına sızdırılanlar genel bir fikir edinmek için yeterli.
İsrail güçleri Gazze'deki yoğun nüfuslu bölgelerden, Netzarim Koridoru dahil çekilecek.
İlk aşamada İsrail askerleri, Gazze-Mısır sınırını oluşturan Selahhadin (Philadelphi) Koridoru'ndan kademeli olarak geri çekilecek. İkinci aşamanın 50. gününe kadar işlem tamamlanacak. Netanyahu'nun her iki koridorda da güç bulundurma ısrarı ateşkesin bugüne kadar yapılmamasının ana nedenlerinden biriydi.
İsrail askerleri, taraflar arasında mutabık kalınan haritalar doğrultusunda Mısır-Refah sınır kapısının etrafına yeniden konuşlanacak.
SÜRGÜNLERİN BİR KISIMI TÜRKİYE'YE GELEBİLİR
İşgal güçleri, Gazze sınırında 700 metrelik bir alana konuşlanacak. İşgal ordusu beş nokta istisna olmak üzere Gazze'nin içine doğru 400 metrelik bir alana daha fazla asker yerleştirebilecek.
İlk aşamada 33 rehineye karşılık, 7 Ekim saldırısıyla ilgisi olmayan bin Filistinli tutsak serbest bırakılacak. Bazı kaynaklar bu sayının 2 bin olduğunu vurguluyor. Filistinli tutukluların bir kısmının yurtdışına sürüleceği, bir kısmının da Gazze'ye döneceği belirtiliyor. Kimi basın kuruluşları sürgün yerleri arasında Türkiye'yi de gösteriyor. Serbest bırakılacak 250 Filistinlinin ölüm cezasına çarptırılan isimler olduğu belirtiliyor.
DENETİMSİZ GERİ DÖNÜŞ
Yerinden edilmiş Filistinliler, anlaşmanın yedinci gününde silahsız ve herhangi bir denetime tabi tutulmadan yürüyerek Gazze'nin kuzeyine dönebilecek. Arabulucular ve İsrail'in belirleyeceği özel bir şirket tarafından denetlenecek olan araçların da yedinci günde Gazze'ye geri dönmesine izin verilecek. 22. günde yerinden edilmiş silahsız Filistinlilerin Selahaddin Koridoru üzerinden yine denetim yapılmadan Gazze'nin kuzeyine dönmesine müsaade edilecek.
Aynı koridorlar gibi denetimsiz geri dönüş de Netanyahunun kesinlikle kabul etmeyeceğini iddia ettiği konulardan biriydi.
İNSANİ DURUM
Ateşkes tüm hastanelerin rehabilitasyonunu, sahra hastanelerinin, tıbbi ve cerrahi ekiplerin Gazze'ye girişine ve yaralıların yurtdışına tedavi için seyahatlerinin sağlanmasına olanak tanıyacak.
Bölgeye günlük 600 yardım kamyon giriş yapabilecek. Acil barınma için 200 bin çadır kurulacak, Gazze'ye 60 bin karavan giriş yapacak.