Atılım Tekstil’de direniş çadırı kuruldu

E-Devlet şifreleri toplanarak sendikaya üyelikleri tespit edilince işten atılan Atılım Tekstil çalışanları, fabrikanın önüne direniş çadırı kurdu. Aydınlık’a konuşan işçiler, çalışmaya devam eden sendikalı arkadaşlarına baskıların arttığını anlattı.

Bursa Kestel'de faaliyet gösteren ve 460 kişinin çalıştığı Atılım Desen Apre Boya Tekstil işletmesine ait iki işyerinde işçiler TEKSİF Sendikası’na üye olunca işveren sendikal faaliyeti engellemek için harekete geçti; 4 işçi daha işten çıkarıldı. İşten atılanların sayısı 24’e çıktı. İşçiler, fabrikanın önüne direniş çadırı kurdu. TEKSİF Sendikası Bursa Şube Başkanı Nihat Şeker, toplu iş sözleşmesi masasına oturana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

Bursa’da bir tekstil fabrikasında sendikaya üye olan işçilere baskı uygulandı. İşçilerden önce çalışma izin belgesi alma bahanesiyle e-Devlet şifreleri toplanarak sendikaya üye olanlar tespit edildi. Daha sonra bir işçiye işbaşı yaptırılmadı. Mesaideki diğer işçiler işverene üretimi durdurarak yanıt verdi. Ardından işbaşı yaptırılmayan arkadaşlarına üretimi durdurarak destek olan işçiler de işten çıkarıldıklarını öğrendi. Üretimi durduran vardiyada çalışan 20 işçiden sonra 4 işçi daha e-Devlet şifreleri vasıtasıyla sendikalı oldukları öğrenilerek iş akitleri fesh edildi. Aydınlık’a konuşan işçiler, fabrikanın önüne direniş çadırı kurunca işveren ve vekillerinin içerdeki işçilerle iletişim kurmalarını engellediğini belirtti.

İŞVERENİN BASKISI ARTTI

6’yı aşkın yıldır bu işyerinde çalışan işçilerden Rüstem Samur, birkaç ay önce sendikaya üye olunca vardiya amirliği görevinden alındığını anlattı. Sebepsiz yere tutulan tutanaklarla diğer arkadaşlarının da işten atıldığını söyleyen Samur, çalışmaya devam eden sendikalı işçilere baskıların artırıldığını ifade etti: “Bugüne kadar işyerine uğramayan patron işyerinden çıkmıyor. Direniş çadırımızı kurduk, biz mücadelemizi vereceğiz. Biz baskılara dayanamadık hakkımızı kullandık, işveren ise suç işliyor. Biz de savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Burada olduğumuz için işverenler, müdürler rahatsız oluyor. İçerideki arkadaşlarımızla konuşmaya çalıştığımızda önlerini kesiyorlar. Önceden işçilerin kullandığı mola yerine gelmiyorlardı, şimdi içerideki işçilerin bize desteğini engellemek için geliyorlar.”

ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ

İşçilerden Ümit Subaşı, fabrikada 7 yıl önce 10 makineyle çalışmaya başladıklarını söyledi. “Biz o zaman çok değerliydik” diyen Subaşı, “Fabrika büyünce ekip kurmamız istendi, kurduk şimdi 80-90 makineyle çalışıyorlar” ifadeleriyle işyerine verdikleri emekleri anlattı. Sendikal faaliyet yürüttükleri duyulunca vardiya amirliği görevinden alınan Subaşı, “Sonra da işten atıldık” dedi. Direniş çadırında 2 günü geride bıraktıklarını belirten Subaşı, şunları söyledi: “Müdürler daha önce bizimle ne yemek yerlerdi, ne de mola yerimize gelirlerdi. Şimdi buralarda da şu an çalışan arkadaşlarımıza baskı uyguluyor. Çay molasında da mobbing uyguluyorlar. Arkadaşlarımıza bizimle iletişim kurdurmuyorlar. Servisler önceden dışarıda bırakırdı, şimdi içeri giriyor; dönüşte de içerden alıyor işçileri. Arkadaşlarımız fabrikanın dışına çıkmak istese de içerde servislere binmeye zorlanıyorlar. Ben patronu 7 yıldır 3 kez gördüm, şimdi her gün görüyorum.”

Ümit Subaşı, “Biz belki işimize geri dönemeyeceğiz ama içerdeki arkadaşlarımız hakları için mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘TOPLU SÖZLEŞME İMZALAYANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM’

TEKSİF Sendikası Bursa Şube Başkanı Nihat Şeker de Bursa halkını mücadelelerine destek olmaya çağırdı. Süreci hatırlatan Şeker, şunları söyledi: “Atılım Desen Apre Boya Tekstil'de işveren ve işveren vekilleri, işletmede adeta cehennemin yollarını iyi niyet taşlarıyla örmüştür. Öyle ki tam kapanma sürecinde çalışma izin belgesi çıkaracaklarını bahane ederek işçilerin e-Devlet şifrelerini toplamışlardır. Ancak alınan şifrelerin hangi işçilerin sendikamız TEKSİF'e üye olup olmadığının tespit edilmesi için kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Şifreler alındıktan sonra sendikamıza üye işçilere yönelik baskılar yapılmış ve sendikadan istifaya zorlanmışlardır. Daha sonra işletmede sendikal örgütlenmenin öncülerinden olan Serap Yumuşak, çeşitli bahaneler öne sürülerek 7 Mayıs'ta işbaşı yaptırılmamıştır. Bu durum karşısında vardiyada olan üyelerimiz de üretimi durdurarak arkadaşlarına sahip çıkmıştır. İşveren ve işveren vekilleri, yasadışı uygulamalarını ve baskılarını sürdürmüş, 22 üyemizi daha işten çıkarmıştır. Hâlâ işletmede üyelerimize yönelik bir dizi psikolojik şiddet uygulamaları devam etmektedir. Buradan işçilerin anayasal haklarına saygı duymayarak yasadışı uygulamalara başvuran işveren ve işveren vekillerini uyarıyoruz. İşçileri sendikadan istifaya zorlamak veya sendikal faaliyete katılmamaları için baskı kurmak, tehdit etmek Türk Ceza Kanunumuza göre suç teşkil etmektedir ve iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır. Bir an önce yasadışı uygulamalarınızdan vazgeçin, işçilerin anayasal hakkına saygı gösterin.”

Şeker, işletme önünde 17 Mayıs itibarıyla direniş çadırlarını kurduklarını belirterek, “Bursa halkını ve emekten yana olan herkesi mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz. İşletmede işten atılan üyelerimiz işe geri alınana kadar ve toplu sözleşme imzalanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Sonraki Haber