Atlantik Gine’de ‘renkli devrim’ peşinde
ABD ve Fransa’nın başını çektiği Atlantik cephesi, Çin-Afrika işbirliğine savaş açtı. Fildişi Sahili ve Nijerya’nın ardından Gine’de de Cumhurbaşkanlığı secim sonuçlarını bahane ederek kışkırtma peşindeler.
Gine Cumhuriyeti’nde 18 Ekim’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini üçüncü kez Alfa Konde oyların yüzde 59.49’unu alarak kazanırken, yüzde 33.5’ de kalan Cellou Dalein Diallo, seçim sonuçlarını tanımayarak ‘sokak’ çağrısı yaptı. Gösteriler çatışmaya dönüştü, 10’un üzerinde Gineli çatışmalarda yaşamını yitirdi.
Uzmanlar daha önce ülkede seçim zamanı, Batı destekli muhalefetin harekete geçirilip istikrarsız bir ortam yaratılabileceğini söylemişti. ABD’nin klasik ‘renkli devrim’ stratejisinin Gine’de devreye sokulmaya çalışıldığı belirtiliyor.
ABD dışında diğer ülkelerle de ticari ilişkiler kuran, Çin, Rusya, Türkiye gibi ülkelerle ilişkileri geliştirmeyi hedefleyen, pan-Afrikancı Cumhurbaşkanı Konde ise bu planların baş hedefi haline geldi. Konde’ye karşı ‘demokrasi’ sloganları ile ABD destekli bir muhalefet örgütleniyor.
Diallo, 2010 ve 2015 yıllarında da seçimlere katılmış, ancak o yıllarda seçim sonuçlarına itiraz etmemişti.
Siyasi uzmanlar, Dialla’daki tavır değişikliğini, “Çin’in Gine’yle özellikle 2015 yılından sonra artan ortak yatırımlarını engellemek” olarak ifade ediyorlar. Uzmanlara göre, daha seçim sonuçları sayılırken ve sonuçlar açıklanmamışken Diallo’nun kendisini Cumhurbaşkanı ilan etmesini hatırlatarak, “Amaç kargaşa çıkarmak ve kaos yaratmak. Ötesi yok” diyor.
IMF VE DÜNYA BANKASININ GÖZDESİ MUHALİF
1996 yılından 2006 yılına kadar başbakanlık dahil pek çok bakanlık görevinde bulunmuş olan Diallo, IMF ve Dünya Bankası’nın Gine’deki gözdesi. Partisi, “Demokratik Güçler Birliği”, “Liberal Enternasyonal” üyesi. Kendisi Enternasyonal’in başkan yardımcısı.
ÇİN’DEN 20 MİLYAR DOLARLIK DEV YATIRIM PAKETİ
Gine Cumhuriyeti, 2017 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’yle 20 milyar dolarlık, yirmi yıllık bir kalkınma programında anlaştıklarını açıklamıştı. Kalkınma Programına göre, Çin, Gine’nin ihtiyacı olan altyapıları yaparken, Çinli firmalar da Gine’nin madenlerini Gine devlet şirketleriyle ortaklaşa işletecekler.
10 milyar dolar milli geliri olan, 12.5 milyon nüfuslu, yüzde 85’i Müslüman olan ülkede bu anlaşma büyük sevinç yaratmıştı.
Gine, alüminyumun hammaddesi boksit madeninde dünya birincisi. Keza, dünya toplam rezervinin üçte biri Gine’de.
Yüksek kaliteli demir cevheri, altın ve elmas yatakları diğer maden zenginlikleri arasında.
Aynı zamanda Gine’de madencilik kadar önemli diğer bir iş alanı ise tarım. Yıllık 400 milyar metreküp yağmur alan Gine, iklim çeşitliliği, verimli ancak henüz işlenmemiş toprakları ile tarım için adeta bir cennet niteliği taşıyor.
Fakat buna rağmen dışarıdan gelen müdahaleler sonucu yaşanan askeri darbeler ve siyasi krizler sebebiyle dünyanın en fakir ülkeleri arasında bulunuyor.
BATILI ŞİRKETLER HAVLU ATMIŞTI
Çin’in Gine’ye girişi, Batılı şirketlerin “havlu attığı” döneme denk geldi.
Çin’in büyük alüminyum şirketi Chinalco, 2016 yılında Avustralya-Amerika merkezli Rio Tinto firması “yatırım” yapamayacağını belirtince, firmanın bütün hisselerini satın aldı.
Gine hükümeti 2018 yılında Çinli TBEA Grup’un 2.89 milyar dolarlık boksit ve alüminyum yatırımına onay verdi.
Yoksullukla mücadeleye önem veren Çin devleti, kalkınma planı çerçevesinde, önceliği elektrik ve içme suyuna veriyor. Batı Afrika’nın “su şatosu” Gine’de Kaleta, Suapiti ve Amarya hidroelektrik santrallerini inşa etti. Başkent Konakri dahil olmak üzere pek çok mahrumiyet bölgesini elektriğe ve suya kavuşturdu. Dahası, Gine, elektrik ihraç eder oldu.
Gine, Çin’in yatırımları sayesinde 2015 yılından bu yana yüzde 6.6 oranında büyümesini sürdürüyor.
ÇİN VE RUSYA’DAN TEDİRGİNLER
Gine ile ticaret konusunda büyük ülkeler birbiriyle yarışıyor. Ülkenin, en büyük iki ticaret ortağı Çin ve Hindistan, ABD ilk ona girse de rakiplerine yetişemiyor. Rusya da son zamanlarda Gine ile ilişkilerini geliştiren ülkelerden. Bu durum ABD’yi endişelendiren nedenlerden biri gibi görünüyor. Öyle ki ABD Hazine Bakanlığı Rusya’nın Gine ile ticaret yapan şirketlerine yaptırım uyguladı.
AFRİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
1958 yılında Sahraalti Afrika’sında Fransızlardan ilk bağımsızlığını elde eden Gine’nin kurucu lideri Ahmet Seku Ture yirmi yıl boyunca ülkeyi sosyalizmle yönetmiş; Fransa’nın darbe girişimlerine ve ekonomik ablukasına maruz kalmıştı.
60’ların başında Gine, Mali ve Gana’yla bir araya gelerek Afrika Birleşik Devletleri’nin kuruluşunu yapmış, ancak Mali ve Gana’daki darbe girişimlerinin ardından tek başına kalmıştı. Ture, 1960 yılında Çin’i ziyaret eden ilk Afrika lideri olmuştu.
80’li yıllardan bu yana ülkede IMF politikaları uygulanıyordu. Genç nüfusun yüzde 80’inin işsiz olduğu ülkede, nüfusun yüzde 55’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
2016 yılında İsrail ile diplomatik ilişki kurması Müslüman ülkelerde tepkiyle karşılanmıştı.
Yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Konde, 18 Ağustos Mali devrimine diğer Batı Afrika Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECOWAS) üyeleri gibi başta tavır almış, ancak 15 Eylül’de tavrını değiştirerek, Mali’ye ilk desteği verenlerden olmuştu.