‘Acının estetiği’ paneli yapıldı: Toplumsal trajediler ve sanatta acı

Atölye Sanat Hayatı, 3. ArtContact İstanbul Uluslararası Çağdaş Sanatlar Fuarı’nda ‘Acının Estetiği’ başlıklı panel düzenledi. Panelde, toplumsal acıların sanatçılar tarafından dışa vurumu ele alındı.

Caner Karavit, Zafer Enver Bilgin, Belma Bozkurt, Seyit Yöre

3. ArtContact İstanbul Uluslararası Çağdaş Sanatlar Fuarı kapsamında “Acının Estetiği” başlıklı panel düzenlendi. Atölye Sanat Hayatı’nın düzenlediği etkinlikte, sanatçının yaşanan acılar karşısındaki tavrı ve sanat üretimi, güncel toplumsal olaylar üzerinden ele alındı. İnsan Hayat Sanat Vakfı girişiminin kurucusu ve Ulusal Kanal Sanat Hayatı programı yapımcısı Zafer Enver Bilgin’in yönettiği panele; ressam ve sanat terapisti Belma Bozkurt, ressam Prof. Dr. Caner Karavit ile müzisyen Prof. Dr. Seyit Yöre konuşmacı olarak katıldı.

Belma Bozkurt, konuşmasında sanat terapisi aracılığıyla insanların hayatlarında yaşadığı ve bilinçaltında yer eden bir acı, bir yas, bir kayıp gibi konuların açığa çıkarılmasını ve sanatla dışa vurulmasını anlattı. Bozkurt, acıları bastırmak yerine yüzeye çıkartırken insanların anlam bulmalarını sağlayacak şekilde sunmalarının kıymetli olduğunu ifade etti.

Moderatör Zafer Enver Bilgin, 950 bölüme ulaşan Türkiye’deki en uzun soluklu sanat programını yaptığını belirterek Türkiye’de sanat ile siyaset ilişkisinde, hep siyasetin ağırlığının sanata bastığını belirtti. Bilgin, “İnsan, sanat ve hayat bütündür. Felsefe ve tarih bilinciyle birlikte, Mustafa Kemal’in sözüyle ‘arasız devrimleri’ isteyen ruha sahip olacağız. İnsan olabilmek için…” şeklinde konuştu.

‘SANAT ACIYA İHANET ETMEZ’

Prof. Dr. Caner Karavit, acıların unutulmaması için sanata ihtiyaç olduğunu belirterek “en vefakâr olan sanattır. Trajedilerin devamlılığını sürdürebilen sanattır. Sanat ihanet etmiyor. Diğerleri unutabiliyor, ama sanat devam ediyor” dedi. Karavit, acı ve trajediyle ilgili sanatçının kendini konumlandırdığı yerin önemli olduğunu vurgulayarak üç farklı konum olduğunu belirtti. Karavit bu üç konumu; acıya dışarıdan bakmak, içerde olup bakmak ve acı nesnesinin ta kendisi sanatçının olması şeklinde sıraladı. Dünyadaki çeşitli sanat çalışmalarıyla bu üç konumu örnekleyen Karavit, Türkiye’deki 6 Şubat depreminde yaşanan acılar üzerinden gerçekleşen tanrısal, dogmatik, revizyonist estetik olaylarına örnekler verdi.

‘SANATÇININ GÖSTERDİĞİ DUYARLILIK GÖRECELİDİR’

Prof. Dr. Seyit Yöre de acıyı en çok yansıtan eserlerin halk arasında yakılan ağıtlar olduğunu belirtti. Konuyla ilgili bir doktora tezi çalışması yaptırdığını belirten Yöre, Anadolu’da şu anda ağıtların kalmadığını tespit ettiklerini söyledi. Yöre, “Bu insanlar doğal olarak acılarını yansıtmak için bir söz ve müzikle kendilerini ifade ediyorlar. Ama bunu bir sanat yapma adına yapmıyorlar. Onları biz sonradan sanat eseri olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Yöre, bir bestecinin yaşanan bir felaketin ardından hemen piyanosunun başına geçip acıyı yansıtmak gibi bir yükümlülüğünün olamayacağını belirterek toplumsal acılara karşı duyarlılık ve duyarsızlık meselesinin göreceli olduğunu söyledi. Sanatçı bir acıyı estetiğe dönüştürse de sanat alıcısının bunu ne kadar hissettiğinin de ayrı bir soru işareti olduğunu belirten Yöre, afet ve yas dönemlerinde müzik yapılmasının toplum tarafından eğlence olarak algılandığı olgusuna da dikkat çekti.

Fuarın son günü olan yarın da saat 18:00’da “Dün, Bugün, Yarın. Tarihsellik İçinde: İnsan, Hayat, Sanat” başlıklı panel düzenlenecek.

ULUSLARARASI TURİZM VE SANAT FESTİVALİ BAŞLADI

Antalya'nın Alanya ilçesinde bu yıl 21'incisi düzenlenen Uluslararası Turizm ve Sanat Festivali, kortej yürüyüşüyle başladı.

Atatürk Anıtı yanında, Kaymakam Fatih Ürkmezer, İlçe Belediye Başkanı Âdem Murat Yücel, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi Genel Sekreteri Mehmet Süreyya Er, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman, Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva ile yabancı dernek temsilcilerinin de katıldığı yürüyüş, Şelale Meydanı'nda sona erdi.

Yörük göçünü canlandırmak için bazılarının deve üzerinde yöresel kıyafetleriyle katıldığı yürüyüşte, Türk devletlerinden ve bazı ülkelerdeki kardeş şehirlerden gelen heyetler, gösteri grupları ile mehteran takımı yer aldı.

DANS VE MÜZİK

İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu, kortej sonunda sahne aldı.

Belediye Başkanı Yücel, yaptığı konuşmada, 21 yıldır aynı coşkuyla festivali düzenlediklerini belirterek, etkinliğin temasının "Cumhuriyetimizin 100. yılında Türk Cumhuriyetleri" olduğunu söyledi.

Dünyada hiç esaret altına girmemiş, özgürlüğün, bağımsızlığın, asaletin, demokrasinin en yüce örneğini simgeleyen Türk devletlerini festivalde bir araya getirdiklerini anlatan Yücel, "Festivalimiz boyunca, dünyanın dört bir tarafına yayılarak birçok devlet kuran Türklerin, Türk dünyasının zengin kültürünü yaşayacak, yaşatacak ve dünyaya tanıtacağız." dedi.

Yücel, festival kapsamında 16 ülkeden 300 kişilik heyeti ilçede ağırladıklarını bildirdi.

Kaymakam Ürkmezer de turizm ve sanat festivali olan etkinliğin aslında Türk kültürünü yansıtan program olarak öne çıktığına dikkati çekti.

Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Kocaman da Türk toplumunun, ekonomisi ve genç nüfusuyla dünyanın geleceğinde önemli bir yere sahip olacağını ifade etti.

Kültür, sanat, yemek ve fotoğraf sergisi stantlarının kurulduğu festival, 4 Haziran'da sona erecek.

Festivalin ilk günü müzisyen Arslanbek Sultanbekov ve şarkıcı Hadise konser verdi.

Sonraki Haber