Avrupa’da alarm zilleri

Türkiye’de düzensiz göçmenlere kapıların açılması Yunanistan’ın şiddetini artırırken, Avrupa’yı da telaşlandırdı. Avrupalı liderler, daha fazla parayı da güvenli bölgeyi de gözden çıkardı

Türkiye’nin, Suriye’nin İdlib kentinde 33 Türk askerinin şehit düştüğü hava saldırısının ardından batıdaki sınır kapılarını açmasıyla başlayan göçmen krizi, Avrupa’da alarm zillerini çaldırmaya başladı.

Türkiye, AB ile yaptığı anlaşma doğrultusunda, şimdiye kadar sığınmacıları ülkede tutmak için çeşitli önlemler uyguluyordu. AB’nin taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine, Türkiye anlaşmayı askıya aldı ve sığınmacıların önündeki engelleri kaldırdı. Gelişmeler, Avrupa liderlerini ‘AB sınırlarını korumak’ için harekete geçirdi.

GÜVENLİ BÖLGE ÖNERİSİ

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in İdlib bölgesinde güvenli bir bölge oluşturulmasını gündeme getirdiği öğrenildi. Reuters haber ajansı konuyla ilgili haberinde, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri meclis grup toplantısına katılanların aktardıklarına yer verdi. Buna göre, Merkel, bölgede yaşanan insani felaketin önlenmesi için uluslararası toplumla güvenli bölge kurulmasının gerekli olduğunu söyledi.

Merkel, toplantıda Batı’nın izlediği Suriye siyasetini de eleştirdi. Merkel, Suriye’de dışarıdan gösterilen çabalarla bir hükümet değişiminin mümkün olmadığını söyledi.

İdlib krizinin patlak vermesi üzerine ABD’li yetkililer, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ‘artık gitmesi gerektiği’ yönünde açıklamalar yapmıştı.

HOLLANDA: DAHA FAZLA PARA VERELİM

AB’nin diğer başkentlerinin de gündemi göçmen krizi. Hollanda Meclisi, önceki günkü oturumda, Türkiye’den Yunan sınırına yönelen sığınmacıları görüştü. Erdoğan’ın, siyasi amaçlar uğruna mültecileri kullandığını savunan Hollandalı milletvekilleri, Türkiye’yi Avrupa’ya karşı şantaj yapmakla suçladılar. Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakan Yardımcısı Ankie Broekers - Knol, “Türkiye, göçmen almak için Avrupa’dan daha fazla para istiyorsa, buna hayır demeyeceğiz” dedi.

ÖLDÜRENLERE TEŞEKKÜR ETTİ!

Sığınmacıların Türkiye’de tutulması için taahhüt ettikleri mali yardımı yapmayan AB, sınırını sığınmacılardan “koruması” için Yunanistan’a kesenin ağzını açtı. AB yöneticileri Yunanistan ziyaretinde, Yunan yetkililerin sığınmacılara insanlık dışı muamelelerini gündeme bile getirmedi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel önce Yunanistan’a ardından Bulgaristan’a giderek Türkiye sınırında incelemelerde bulundular.

Von der Leyen, Yunanistan’da yaptığı açıklamada, “Yunan yetkililer durumu kontrol altında tutma konusunda çok zor bir görev üstleniyor. Yunan sınır ve sahil koruma muhafızlarına, sivillere ve polise teşekkür etmek istiyorum” dedi. Yunanistan’ın sorunlarının kendilerinin de sorunları olduğunu vurgulayan Von der Leyen, “Bu sınır sadece Yunanistan sınırı değil, Avrupa’nın da sınırıdır. Sizinle dayanışma içindeyiz” ifadesini kullandı.

‘AVRUPA’NIN KALKANI’

Von der Leyen, Yunanistan’a gerekli yardımı sağlamaya hazır olduklarını belirterek, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansının (Frontex) Hızlı Müdahale Ekibi ile 7 gemi, 2 helikopter, 1 uçak, 3 ısı tespit edebilen araç ve 100 sınır muhafızı göndermeye hazırlandığını açıkladı.

Yunanistan’a aynı zamanda 700 milyon avro mali yardım sağlayacaklarını bildiren Von der Leyen, şöyle konuştu: “Avrupa’nın birliğini test etmeye çalışanlar hayal kırıklığına uğrayacaktır. Birliğimiz hakim gelecek. Şimdi değerlerimizi temel alarak serin kafayla hareket etme vakti.

Türkiye düşmanımız değil ve insanlar bir hedef için araç olarak kullanılmamalı. Yunanistan’a Avrupa’nın kalkanı olduğu için teşekkür ediyorum.”

AB HEYETİ TÜRKİYE’DE

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Ankara’da önce Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile görüştü.

Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016’da varılan uzlaşı çerçevesinde, göçmenler, vize serbestisi, Gümrük Birliği’nin canlandırılması, üyelik müzakereleri gibi konuları kapsayan mutabakatın da ele alındığı kabulde, AB tarafının taahhütlerini yerine getirmesinin ve adil sorumluluk paylaşımının gereği vurgulandı.

Sonraki Haber