Avrupa’da demokrasi ve monarşi

‘Çağdaş’ Avrupa’da demokrasiler ve monarşiler bugün yanyana gözüküyor olsa da, karşı karşıya gelebilecekleri nedenler de ortaya çıkıyor.

Bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde monarşilerin demokrasilere etkisi daha güçlü ve kralın yetkileri parlamentodan daha kapsamlı. İspanya’ya bakıldığında demokrasiyle (halk) monarşi ‘karşı karşıya’ gelmiş bulunmakta. İskoçya’da da Milliyetçi Parti, Birleşik Krallık’tan ayrılmayı hedefleyen referandum mücadelesine devam ediyor. İrlanda’daki Cumhuriyetçi Sinn Fein (Biz Kendimiz) partisi, İngiltere Krallığı karşısında Cumhuriyet ideolojisini ve ‘birleşik federatif İrlanda’yı’ benimseyen, siyasi oluşum olarak bilinir. Cumhuriyet talepleri baskın gelirse, Avrupa genelindeki monarşiler sorgulanmaya başlanabilir mi?

ÖNCE BÖLDÜLER SONRA BİRLEŞTİRDİLER

Bugünkü AB’de bulunan devletlerin üyelik öncesi yönetim biçimleri üç kategoriye ayrılabilir. Parlamenter demokrasi, parlamenter monarşi ve sosyalist halk cumhuriyetleri.

AB’ye katılımıyla birlikte “Sosyalist” kökenli ülkelerin, yönetim şekilleri değiştirilir. Bunlar sırasıyla: Alman Demokratik Cumhuriyeti, Çekoslovakya Cumhuriyeti, Macaristan Halk Cumhuriyeti, Polonya Halk Cumhuriyeti, Romanya Sosyalist Cumhuriyeti ve Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti‘ne bağlı bölgelerdi. Bazı doğu blok ülkerinin yönetim biçimi 'normal' geçişle değiştirilirken, Romanya’da dış destekli darbeyle sistem çökertilir, Doğu Almanya’nın 2 milyar Mark değerindeki halkın ekonomi serveti, gasp edilerek yabancı tekellere peşkeş çekilir ve Çekoslovakya Cumhuriyeti iki ayrı devlete bölünür. Emperyalist saldırıyla Yugoslavya Federasyonu’ndan kopartılan toprakların ve halkların başına gelenler ise, anlatmakla bitmez. Emperyalizm önce milletleri böldü, sonra 'barıştırdı' ve AB üyeliğiyle tekrar “birleştirildi.”

MONARŞİ’YE KARŞI CUMHURİYET

Sosyalist kökenli ülkelerin yönetim biçimleri alt üst edilirken, diğer yapılara neden 'dokunulmadı'? Mesela Belçika ve İspanya’daki monarşiler yapılarını koruyabildiler. AB; parlamenter demokrasi ve parlamenter monarşilere sahip olan ülkelerin yönetim şekillerini yıpratmadan, bunları kapitalist sisteminin omurgasına yerleştirdi. Meclis yanında bugün hâla içerisinde monarşiyle yönetilen AB üye ülkeleri şunlardır: Belçika, Danimarka, Hollanda, Lüksemburg, Norveç, İsveç ve İspanya. Üye olmayan Lichtenstein, Andorra ve Monaco’da da monarşiler bulunmakta. Vatikan Şehir Devleti de monarşiyle idare ediliyor. AB üyeliğinden ayrılan İngiltere’de de, meclis yanında kraliyetin yönetimi devam ediyor.

Monarşiler, AB ‘demokrasisini’ hiç rahatsız etmedi, uyum içerisinde varlığını korudular.

Ancak İspanya’da artık bir istisnadan sözedilebilir. kralın yetkileri ve yöneticiliği gerek halk ve gerekse parlamenter yönetim kademelerinde sorgulanmaya başlandı ve monarşi tartışmaları sürüyor. Anketlerde referandumla monarşinin kaldırılmasını istiyenlerin oranı %50’lere yaklaşıyor. Bu oran içerisinde ezici çoğunluk Cumhuriyet yönetimi tercih ediyor.

AB MERKEZİNDE CUMHURİYETÇİ PARTİ ‘YASAK MI’?

Parlamenter demokrasi ve monarşiye sahip olan AB ülkelerinin çoğunda, dikkat çekici bir durum var. Fransa ve Portekiz hariç, diğer ülkelerde Cumhuriyet adıyla siyasi partiye veya cumhuriyetçi bir partiye rastlanmıyor. AB üye devletlerin meclislerinde ve AB Parlamentosu’nda güçlü bir cumhuriyetçi parti göremezsiniz.

Örneğin AB’nin merkezi Belçika’da cumhuriyetçi partinin kurulması bile ‘kolay’ değil. Önünde aşılması neredeyse imkansız olan anayasal engeller bulunmakta. Hukukçuların bir kısmı ‘yasak’ olabileceğini bile düşünüyor.

Çünkü Belçika’da kralın yetkileri parlamentodan daha etkilidir. Belçika anayasasına göre, federal yürütme yetkisi krala aittir. Mahkemelerin kararları kral adına uygulanır, kral bakanları atar ve görevden azleder, dışişlerini yürüten kadroları görevlendirir ve orduya komuta eder. Kral şahsi dokunulmazlığa sahiptir, bakanlar hesap vermekle yükümlüdür. Monraşik sistemi sorgulayan siyasi yapıların yükselmesi bir yere kadar. Önceki yıllarda Flaman bölgesinin Belçika monarşi topraklarından ayrılmasını hedefleyen siyasi parti bile kapatıldı.

Sonraki Haber