Avrupa’da eski bölünmeler geri geliyor! Yeni üyeler eskilere karşı
ABD merkezli Financial Times gazetesinde 'Kriz hissi artarken, Avrupa’nın birliği ayakta kalabilir mi?' başlığıyla yayınlanan makalede AB’nin içinde bulunduğu durum ortaya kondu.
Donald Trump’un yeniden Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı seçilmesi, dünyada önemli yankılar doğurdu. ABD’nin uluslararası ticaret politikasında ve diğer mali ilişkilerinde yenilikler bekleyenler arasında konuya ilişkin tartışmalar seçim öncesi başlamıştı. Bu gündemi en sıcak hisseden ise ekonomisi ABD’ye sıkı sıkıya bağlı olan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri oldu.
‘ESKİ BÖLÜNMELER GERİ GELİYOR’
ABD merkezli Financial Times gazetesinde “Kriz hissi artarken, Avrupa’nın birliği ayakta kalabilir mi?” başlıklı makalede konu işlendi.
İkiz krizler diye adlandırılan Kovid-19 pandemisi ve Rusya-Ukrayna savaşı makaleye göre “birlik duygusunu” güçlendirirken Trump’un seçim zaferi aksi yönde etki yaptı: “Rekabet gücü mücadelesinin nasıl finanse edileceği ve Trump'ın etkisinin nasıl azaltılacağı sorusu, bu kolektif iyi niyeti ortadan kaldırıyor, eski bölünmeleri geri getiriyor ve anlaşmayı geciktiriyor.”
Bu da AB’nin çok ciddileşen diğer sorunları gibi “rekabetçilik” sorununu çözmesini de zorlaştırıyor. Makalede Avrupalı bir diplomatın konuya ilişkin şu ifadelerine yer verildi: “Rekabet gücü için para ödeyemezsiniz. Bunun için gerekli koşulları yaratmanız gerekir. Bu yeni koşulların nereden gelmesi gerekiyor? Gelecek nesillere karşı borçlanarak mı kaynak sağlayacaksınız? Ya da diğer üye devletlerin sizin için ödeme yapmasını mı bekleyeceksiniz?”
Bu sözler, Avrupa’da borçlanma sürecine ilişkin başlayan tartışmaları yansıtıyor. Halihazırda üye devletler pandemi sonrası borca dayalı olarak finanse edilen 724 milyar avroluk Kurtarma ve Dayanıklılık Fonu’ndan (RRF) faydalanıyor ancak bunun süresi 2026'da dolacak. Bu da bütçedeki ihtiyaçların nasıl karşılanacağı sorusunu gündeme getirdi.
ASKERİ HARCAMALARI ARTIRMA BASKISI
Bu noktada, makalede önümüzdeki bütçe görüşmelerinde anlaşmazlıkların yüksek olacağına dikkat çekildi: “Geçtiğimiz on yıldaki farklı yaklaşımlar ve ulusal stereotipler, 27 başkentin 2028'den 2034'e kadar sürecek bir sonraki ortak bütçe üzerinde üç yıl sürecek çekişmelere hazırlandığı şu günlerde yeniden su yüzüne çıkıyor.” AB’nin savunma bütçesine ilişkin tartışmalar bütçe görüşmelerinin ana konularından biri olacak. Uzun süredir üye ülke bütçelerinde gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 1’ine denk gelen savunma harcamalarının, Avrupa Merkez Bankası eski Başkanı Mario Draghi’ye göre yüzde 4.7 seviyelerine çıkarılması gerekecek. Makaleye göre, bütçe üzerinde askeri harcamalara yönelik baskı Trump’un seçilmesiyle iyice artıyor.
GÜNEYDOĞU İLE KUZEYBATI KARŞI KARŞIYA GELİYOR
Makalede aktarılana göre, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yatırımları finanse etmek için daha fazla ortak borçlanmayı açıkça reddetti ve ulusal katkı paylarında ya da AB çapında yeni vergilerde ısrar etti. Geçen hafta yaptığı açıklamada “Gelecekteki projeleri finanse etmenin başka yolu yok” ifadelerini kullandı. Ancak üye devletler arasında bulunanlar von der Leyen’in bu önerisine yanaşmıyor. Makaleye göre, “Brüksel'e daha fazla gelir yaratma yetkisi vermek pek çok ülke için en büyük tabu.”
AB’nin içindeki mevcut ayrışmaları ortaya koyan makale, görece zengin ve yoksul AB üye ülkeleri arasındaki karşıtlıklara dikkat çekti. “Görüşmeler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, AB'nin kuzeybatısı ile güneydoğusu arasındaki mali savaşta kısa vadede bir uzlaşmaya varılabileceğini düşünenlerin sayısı oldukça az.” ifadeleri kullanıldı.