Avrupa’da kollar sıvandı: Yurt dışında hedef bin öncüyü AYDINLIK’la donatmak

Aydınlık’ın atılım kampanyası Avrupa’nın dört bir yanında sürüyor. Avrupa’da kampanya yeni başladı ama ilk haberler iyi. Türklerin Aydınlık’a ilgisi büyük. Bu haberi yayına vermeden önceki üç günde, daha önce hiç abone olmamış 45 kişi Aydınlık’a abone oldu.

Avrupa’daki Türklerden Aydınlık Gazetesi e-abonelik kampanyası için büyük bir hamle geldi. Abonelik için adeta seferberlik oluşturan Aydınlık Avrupa ailesi hedefine ulaşmak için emin adımlarla ilerliyor. Abone çalışmasını yürütenler Aydınlık Avrupa’ya konuştu.

‘AYDINLIK’LA DONANALIM’

Yener Güneş (Aydınlık Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi): Yurtdışında da planlı ve programlı, adım adım hedefine ilerleyen bir kampanya yürütüyoruz. Aydınlık’ın 2020 yılı kampanyasında ve Ulusal Kanal’ın Digitürk-Tivibu kampanyasında önemli tecrübeler birikti, geniş bir ilişki ağına da ulaşıldı. Bu birikime dayanarak hedefe ulaşacağız.

Kampanya, tahminimin çok daha üzerinde bir başarıyla ilerliyor.

Siyasal açıdan süreç keskinleşti. Hasan Yalçın’ın Aydınlık’ta Çivi Yazısı köşesinde sıklıkla yazdığı “Gri renkler silindi, ya beyazsın ya siyah” dediği yere geldik. Gri renkler hızla siliniyor, saflar netleşiyor ve Aydınlık bu süreçte toplumun öncülerinin birleştiği bir merkez haline geliyor.

Hakikati savunmak vicdan ve cesaret ister. Bizde vicdan da var cesaret de. Hakikati Aydınlık’tan öğrenecek, belleğimizi gerçekle besleyecek ve Aydınlık’ın gösterdiği mevzide konumlanacağız.

En geç aralık ayında, yurtdışında yaşayan bin öncüyü Aydınlık’la donatmış olacağız.

‘EMPERYALİZME KARŞI MAZLUMLARIN YANINDAYIM’

Gökhan Dağtekin (Teori Dergisi Avrupa Temsilcisi): Aydınlık okumamın nedeni taraf olmasıdır. Neoliberal karşıdevrim tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sözde tarafsız, özde Amerikancı bir gazetecilik anlayışı yerleştirdi. Buna karşılık Aydınlık, Türkiye'nin devrimci milli mücadele birikimini temsil etmektedir. Neoliberalizm tarafsızlığı "doğruluk" olarak etiketler, paketler ve insanları emperyalizme karşı pasif yığınlara dönüştürür. Aydınlık doğruları yazar, tarafsız olduğu için değil, bilakis taraf olduğu için. Doğruları Mehmetçiğin, polisin, korucunun gözüyle yazar. Üreticinin, köylünün, emekçinin gözüyle yazar. Filistin halkının, mazlum milletlerin, emperyalizme karşı savaşanların gözüyle yazar. Batı'nın yalanlarını değil, büyük Türk milletinin doğrularını yazar. Aydınlık okurları, vatan ve insanlık mücadelesinin neferleridir. Ben tarafım. Onun için Aydınlık okuyorum. Herkesi Aydınlık abonesi olmaya, taraf olmaya davet ediyorum.

‘YURTDIŞINDAKİ TÜRKLERİN HAKLARINI SAVUNAN TEK GAZETE’

Barış Göktepe (Bilim ve Ütopya Dergisi Yurtdışı Temsilcisi):

Emperyalizmin, Türkiye’ye ve yurtdışındaki Türk toplumuna karşı saldırılarında vites büyüttüğü bir dönemde Aydınlık, yurtdışında yaşayan Türk toplumunun haklarını savunan tek gazetedir. Aynı Bilim ve Ütopya dergimiz gibi, Aydınlık da safsataların karşısında bilimsellikten yana taraf tutmaktadır. Bu niteliğiyle emperyalist merkezlerince ülkemize yöneltilen yalan ve kirli bilgilerle, soykırım yalanıyla sözde değil ama özde mücadele eden, mücadele edenleri birleştiren ve Türk toplumunu doğru yönlendiren, onlara ışık tutan bir özellik taşımaktadır. Bu nedenle bugün yurtdışındaki her bir vatansever için Aydınlık’a abone olmak elzemdir. Yeni E-Aydınlık kampanyası sayesinde dünyanın her köşesinden anında Aydınlık’a ulaşmak hiç olmadığı kadar kolaylaştı. Bilim ve Ütopya dergisi olarak, yurtdışında yaşayan toplumumuzu, doğru bilgiler için ve safsatalarla mücadele için bizimle aynı mücadeleyi paylaşan Aydınlık gazetesini okumaya ve okutmaya çağırıyoruz.

‘GENÇLER TÜRKİYE’Yİ SADECE AYDINLIK’TAN ÖĞRENEBİLİR’

Kaan Karagöz (Vatan Partisi Öncü Gençlik Almanya Başkanı):

Yurtdışında bölücülerin sesi var, gericilerin yayını var, Türkiye düşmanlarının basını var, bir de bunlarla mücadele edecek vatanseverlerin gazetesi Aydınlık var. Gazetemiz hepsine yeter. Bugün FETÖ ve PKK davalarından yurtdışına kaçan ne kadar sanık varsa, başta Almanya’da olmak üzere gazete ve televizyonlara çıkarılıyor, “Türkiye’yi açıklayan, siyasetini yorumlayan, geleceğini analiz eden” sözüm ona uzmanlar diye kamuoyuna tanıtılıyor. Yurtdışındaki Türk gençliğinin bunlara kulak vermesi, yalanlarına kanması, algılarına inanması isteniyor.

Avrupa basını üzerinden Türk gencine yönelik yabancılaştırma, yalnızlaştırma, kimliksizleştirme dayatması varsa, buna karşı Vatan, Emek, Namus şiarını yükseltecek Aydınlık da var. Aydınlık’ın e-gazete atılımı sayesinde Türk genci, kendi ülkesi hakkında gerçekleri artık Avrupa’nın her bir köşesinden öğrenebilecek. Spordan kültür-sanata, ekonomiden siyasete her alanda uzman görüşleri, analizler ve yorumlar cep telefonlarımızda ve tabletlerimizde olacak.

Bütün arkadaşlarımızı e-Aydınlık abonesi yaptık. Şimdi çevremizdeki gençleri abone yapma hedefini önümüze koyuyoruz. Maddi sorunları olan arkadaşlara, gençlik olarak aramızda yardım ediyoruz. Dayanışma kültürünü yaşatıyoruz. Aydınlık budur. Avrupa’daki üniversitelerde ve okullarda her Türk genci Aydınlık abonesi olmalı. Yurtdışında Aydınlık okuyan Türk genci omuzlarının üzerinde kendi başını taşır, okumayan kendi başını taşıdığını zanneder.

Berlin, Paris, Londra, Viyana ve Amsterdam’da omuzlarının üzerinde kendi başını taşıyan Türk gençleri e-Aydınlık abonesi olmalı.

‘AVRUPALI TÜRKLERİN GÜNDEMİNE IŞIK TUTUYOR’

Can Çakır (Aydınlık Gazetesi Almanya Temsilcisi): İsminin taşıdığı sorumluluğu böylesine karşılayan bir gazete tanımıyorum. Aydınlık, adı üzerinde, bilgi ışığında aydınlatma, söylenmeyeni söyleme, kitleleri gerçeklikle buluşturma iddiasını taşımakta ve bu iddiasını 100 yıldır yerine getirmektedir. Ancak daha da önemlisi, sorumluluğunu yerine getirirken savunduğu ilkelerdir. Hem ülkemizde hem yurtdışında sürekli olarak basının tarafsız olması gerektiği vurgulanır ya, işte Aydınlık, gerçekliğe sadakat ve nesnellik ışığında nasıl taraf olunacağının öğreticisi olan gazetedir.

Ben Aydınlık’ı, ABD’nin FETÖ eliyle vatanseverlere karşı yürüttüğü operasyon döneminde tanıdım. Mücadele kararlılığıyla ve okurlarına verdiği cesaretle, diğer gazetelerden farkını gösterdi.

2015’ten bu yana Aydınlık’a haberler yazıyordum. Yazdığım her haberle birlikte hem olgulara bakış açımı geliştirdim hem devrimci gazeteciliğe olan ihtiyacı kavradım. Aydınlık, 1921’de Kurtuluş Savaşı günlerinde kurulurken kendini, Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğindeki kurtuluş mücadelesini desteğe adamış, Türk milletinin bağımsızlık devrimi için çözümler üretmişti. 100 yıldır bu çizgisinden bir kez bile taviz vermemiş, yıllar boyunca nice emekçileri bu bilinçle donatmıştır.

Aydınlık, her şeyden önce vatanına ve milletine karşı sorumlu bir gazetedir. Türk insanı, nerede olursa olsun ona yönelen saldırılara göğüs germek, derdine çözüm aramak ve vatanıyla olan bağını pekiştirmek zorundadır, bu, sorumluluğunun bir parçasıdır. Bugün Avrupa’da yaklaşık 5 milyon Türk yaşıyor. Bu insanlarımız “uyum” adı altında vatanlarından koparılma, yalnızlaştırılma girişimleriyle karşı karşıya. 60 yıldır Avrupa’da yaşayan bir millet olarak yaşadığımız ülkelerin dillerini öğrenip tüm hayatımızla ikili ilişkileri geliştirecek şekilde yaşamalıyız. Ancak bu sadece güçlü bir vatan bilinciyle, bu bilinç etrafında örgütlenmeyle olur.

Aydınlık’ın bu örgütçülüğü olmasa soykırım yalanlarını nasıl çökertebilirdik?

Hem vatana olan bağımızı güçlendireceğiz hem de ikili ilişkileri geliştirmek için yeni fikirler üreteceğiz. Nisan ayının başından beri bu hedef doğrultusunda, en yoğun Türk nüfusunun yaşadığı Avrupa’ya özgü bir Avrupa eki çıkarıyoruz. Her pazar günü yayınladığımız bu ekle Avrupalı Türklerin gündemine ışık tutuyoruz, yani Aydınlık’ı Avrupa’da da tam anlamıyla halkın gazetesi yapmak için çalışıyoruz.

‘EN YAKINIMIZDAN BAŞLAYALIM’

Sevil Tapkan (Vatan Partisi Öncü Kadın Avrupa Başkanı):

Aydınlık’ı çıkarın kadroların tam bağımsız, üreten ve birleşen bir Türkiye hayali, tamamen vatan-emek-namus ilkeleri etrafında şekilleniyor. Türkiye’nin bugün adım adım özlediğimiz günlere ilerlediği, bağımsızlığın ve üretimin değerinin anlaşıldığı bir süreçten geçiyoruz. Aydınlık’tan başka bu değerleri gerçeğe sadakatle savunan başka bir gazete yok. İşte Aydınlık’ın yüklendiği bu misyonun başarıya ulaşmasında, bir tuğla daha koymaktır Aydınlık’a abone olmak.

Şunu ifade etmezsek eksik kalır, Aydınlık okurlarının gerçekten bilinç düzeyi çok yüksek. Aydınlık adeta bir üniversite.

Aydınlık’ın sorumluluğunun bilincinde olan, bu sorumluluğa omuz vermek, katkıda bulunmak isteyen herkes mutlulukla abone oluyor ve mutluluğunu çevresiyle de paylaşıyor. Abonelik kampanyası başladığında işe ailemden başladım. İlk kazandığım aboneler de aile bireylerim oldu. Abone olan ayrıca yeni aboneler bulmak için çalışıyor. Salgın koşullarından dolayı şu an belki yüz yüze çalışmalar yürütemiyoruz ama telefonla, e-postayla, işyerinde, mahallelerimizde bu çalışmayı yürütme şansımız var.

Aydınlık’a abone olan herkes çok memnun. Hani, “Aydınlık’ı üç gün okuyan elinden bir daha bırakamaz” denir ya, hakikaten öyle oluyor.

Aydınlık’a abone olmak çok kolay, sadece e-posta adresi, telefon numarası bildirmek yeterli, dakikalar içinde Aydınlık’ı okuma imkanına kavuşuyoruz.

Sonraki Haber