Avrupa’da petrol krizi: İthalat 10 kattan fazla düştü

Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonrası petrol ithalatı azalan Avrupa, şimdi de OPEC+’nın petrol üretimini azaltma kararıyla ikinci bir darbe yedi. Ukrayna’ya operasyon başlamadan önce şubat ayında Rusya’dan alınan petrol 1,2 milyon varil iken bu sayı mart ayında 95 bin varile düştü

Uzun süredir Rusya'dan ham petrol sevkiyatı olmadan idare eden Avrupalı petrol rafinerileri, şimdi de Kuzey Irak'tan gelen sevkiyatların kesilmesi karşısında zor durum yaşıyor. Dünyanın en büyük üretici ülkelerinden bazılarının üretimlerinde şok bir azalma yaşaması Avrupa’yı daha da kötü bir duruma getirdi.

Eskiden Avrupa Birliği'nin en büyük tedarikçisi olan Rusya'dan gelen sevkiyatlar, ülkenin geçen yıl şubat ayında Ukrayna'ya başlattığı operasyondan bu yana, giderek sıkılaşan yaptırımların da etkisiyle günde bir milyon varilden fazla azaldı.

1,6 MİLYON VARİL DAHA AZ ÜRETİLECEK

Irak'ın Akdeniz'deki bir Türk limanı üzerinden Avrupa'ya ulaşan sevkiyatları durdurması nedeniyle bu düşüşler şimdi daha da sertleşmeye başladı. Buna ek olarak, Rusya'nın da aralarında bulunduğu OPEC+ üreticileri önümüzdeki aydan başlayarak temmuz ayına kadar günde yaklaşık 1,6 milyon varil üretim kesintisi yapacaklarını açıkladılar.

Avrupa için bu kayıp talihsiz bir zamana denk geliyor. Rus ve Irak menşeli petroller benzer yoğunluk ve sülfür kalitesine sahip ve başta Çin olmak üzere Asya'daki rafineriler, bu kükürtlü ham petrole olan talebi arttırıyor.

EnergyAspects Ltd. analistleri Amrita Sen ve ChristopherHaines, küresel petrol piyasalarını ele aldıkları son notlarında, "Avrupa ve Asya arasında zorlu bir mücadele yaşanabilir ve Asya, Avrupa'dan daha fazla varil satın alarak Avrupa'nın ham petrol piyasasını dengelemek için kesinti yapmasını tetikleyebilir." dedi.

SEVKİYAT BULGARİSTAN’A

Bloomberg tarafından derlenen verilere göre, Avrupa Birliği (AB) mart ayında günde 95,000 varil Rusya menşeli Ural ham petrolü ithal ederken, bu rakam geçen yılın şubat ayında günde yaklaşık 1.2 milyon varildi. Tüm sevkiyat, AB'nin Rusya'dan deniz yoluyla ham petrol ithalatına uyguladığı yaptırımlardan muaf olan Bulgaristan'a gönderildi.

Energy Aspects'e göre Avrupa, 2022 ilkbaharından bu yana Rus tedarikinin en az dörtte birini Batı Asya’dan gelen ham petrolle ikame etti. Uluslararası Enerji Ajansı bu ayın başlarında yayınladığı aylık raporunda, Atlantik Havzası'ndan, Norveç ve Angola'dan ABD'ye olan akışların da bu yılın ilk üç ayında arttığını söyledi.

KUZEY IRAK’TAN GELEN PETROL DURDU

Ancak şimdi Batı Asya'dan gelen bir başka sorun daha var. Geçen aydan bu yana Kuzey Irak’tan günde yaklaşık 450 bin varil ham petrol sevkiyatı ödeme anlaşmazlığı nedeniyle durduruldu. Tanker takip verilerine göre mart ayında, Türkiye'nin Ceyhan limanı üzerinden sevk edilen bu petrolün günlük en az 169 bin varili AB ülkelerine gitti.

HAM PETROL PİYASASINDAKİ SIKIŞIKLIK

Batı Asyalı üreticiler de yeni yerel rafinerilerde işlemeyi artırmak için kendi petrollerini daha fazla kullandığından, kısıtlamalar kükürtlü ham petrol piyasasındaki sıkışıklığı artırıyor.

Akdeniz'de, Irak'ın Basrah Medium gibi indirimli olan türlerin fiyatları, birçok rafineri işletmecisinin çok pahalı olarak gördüğü bir seviyeye yükseldi.

Yunan rafineri Hellenic Petroleum SA da Basrah Medium'un acil tedariki için iki yıl sonra ilk kez bir ihale açtı. Bazı tüccarlar bu hamlenin, Kuzey Irak’tan gelen kaliteli petrolun kaybı nedeniyle olduğunu söyledi.

‘ENERJİ KRİZİ KAÇINILMAZ’

Fransız petrol ve gaz şirketi Total Energies'in Başkanı Patrick Pouyanne, Bloomberg'e verdiği bir röportajda Avrupa Birliği'nde bir enerji krizinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Poyanne tarafından dile getirilen korkular, yüksek enerji fiyatlarının üstesinden gelmenin bir yolu olarak hidrokarbon yakıtları reddetmekte acele eden Brüksel'in yöntemlerinin de işe yaramadığını gösteriyor. Çünkü yeşil enerji, fosil yakıt kadar enerji sağlayamıyor.

Pouyanne, Avrupa'nın geleceğine ilişkin bu tür karamsar tahminlerde bulunan ilk temsilci değil. Shell ve Uluslararası Enerji Ajansı gibi şirket ve kuruluşların temsilcileri de, Avrupalıların gaz, petrol, benzin, elektrik ve ısınma için fahiş fiyatların yanı sıra potansiyel enerji kıtlığı dönemiyle karşı karşıya kalacağını belirtti.

KÖTÜ TASARLANMIŞ ‘YEŞİL GEÇİŞ’

Avrupa Birliği'nde süregelen ve derinleşen enerji krizinin nedenleri konusunda uzmanların çoğu iki görüşü dile getiriyor. Bunlardan biri Avrupa Komisyonu'nun hızlandırılmış bir "yeşil geçiş" için yürüttüğü kötü tasarlanmış kampanya. Diğeri ise AB'nin Rusya ile olan anlaşmazlığı.

Brüksel son birkaç yıldır, Avrupa'nın yenilenebilir, çevreye zarar vermeyen enerji kaynaklarına geçişini hızlandırmak için aktif bir şekilde çaba sarf ediyor. Fakat bu, modern güneş ve rüzgar enerjisi üretim teknolojileri sadece verimsiz ve doğal olaylara bağımlı olmakla kalmayıp, aynı zamanda karmaşık enerji depolama sorunlarını da beraberinde getirmekte.

SANTRALLERİN ZAMANSIZ KAPATILMASI

Ayrıca, güvenilir nükleer, gaz, kömür ve petrol santrallerinin zamansız kapatılması ve bunların yerine rüzgar türbinleri ve güneş panellerinin kullanılması, elektrik sıkıntısına ve maliyetlerin artmasına neden oldu. Bu da Avrupa’da Rusya ile dostluğun tekrardan kurulmasını savunan partiler ve gruplar tarafından eleştirilen bir durum.

AB ortak gaz alımına başlıyor

Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki enerji şirketleri yeni mekanizma ile ortak doğal gaz alımına hazırlanıyor.

AB Komisyonu, Avrupa şirketlerinin birlikte gaz alımı için kurulan mekanizma çerçevesinde ilk talep toplama sürecinin 25 Nisan’da başlatıldığını açıkladı.

Uygulamayla AB'nin ortak pazar gücünü kullanarak uluslararası tedarikçilerle daha iyi fiyatlar müzakere edeceğine işaret edilen açıklamada, böylece gaz depolarını koordineli ve zamanında yeniden doldurarak gelecek kışa hazırlık yapılacağı kaydedildi.

Sisteme kayıtlı şirketlerin ilk talep toplama çağrısına yanıt vermek için 2 Mayıs'a kadar süresi olduğu belirtilen açıklamada, şirketlerin bireysel taleplerini sunmalarının ardından gerekli hacimler birleştirilerek küresel piyasalarda ihaleye çıkılacağı ifade edildi.Açıklamada, Avrupa'nın toplu gaz talebinin uluslararası tedarikçilerinden gelen tekliflerle eşleştirileceği, katılımcı şirketlerin gaz alınması ve teslimi için sözleşme şartları konusunda tedarikçilerle müzakerelere başlayacağı bildirildi.

Sonraki Haber