Avrupa’da ‘savaş ekonomisi’ sesleri

Artan enflasyon ve enerji krizine çözüm bulamayan Avrupa artık daha radikal planları tartışıyor. Bu krizi durdurmak için savaş ekonomisine geçilmesi tartışmaları alevlendi. Macron’dan sonra De Croo da aynı söylemi dillendirdi

Savaş ekonomisi, hükümetin ekonomik kaynakların yönetimini kontrol altına aldığı savaş benzeri veya felaketli bir durumdur. Bütün bunlar, nüfusun seferber edilmesi, üretimin kontrolü ve kendi kendine yeterlilik gibi önlemleri ima eder.

Rusya’nın Ukrayna’ya askeri operasyona başlaması sonrası savaş, kriz, ekonomi, kıtlık gibi birçok kavram çok konuşulur oldu. Özellikle Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonrasında Rusya ekonomisinin çökeceği ve Putin’in kısa sürede yenilgisiyle bu krizin aşılacağından bahsediliyordu. Peki öyle mi oldu?

Yaklaşık 7 aydır devam eden operasyonlar sonucunda ilk başta esen “Avrupa” rüzgârı tersine döndü. Avrupa ülkelerinin binlerce(!) yaptırımı Rusya ekonomisine başta zarar veriyor gibi olsa da kendisini vurdu. Enerjide Rusya’ya büyük ölçüde bağlı olan Avrupa, gaz tedariğinin ciddi derecede azalması ve enerji fiyatlarının yükselmesiyle Avro Bölgesi tarihinin en büyük enflasyon krizine girdi. Artık çift hanelerde gezinen enflasyon oranı, duracağa benzemiyor.

ÖNCE MACRON DEMİŞTİ

Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, 13 Haziran 2022’de ilk kez “savaş ekonomisi” vurgusu yapmıştı. Fransa ve Avrupa'nın savaş ekonomisi vaziyetine girdiğini söyleyen Macron, ülkelerin uzun süre bu doğrultuda organize olacaklarını ifade etti.

Macron, başkent Paris'te düzenlenen uluslararası savaş silahları endüstrisi sergisi Eurosatory 2022'nin açılışında yaptığı konuşmada, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'ndan gelecek haftalarda askeri programa dair yasaları jeopolitik durumlar ışığında gözden geçirmelerini istediğini belirtti.

Macron, Avrupa savunma sanayisinin daha fazla güçlendirilmesi çağrısı yaparak Avrupa'nın savunma endüstrisi ve teknolojik altyapısının güçlendirilerek daha sağlam ve talep edilir hale getirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

‘ENERJİDEN ÇOK DAHA BÜYÜK BİR KRİZ’

Ukrayna krizi devam ederken yeni bir savaş ekonomisi uyarısı da Belçika’dan geldi. Belçika Başbakanı Alexender De Croo, Belçika'nın VRT televizyon kanalında son dönemde hızla artan enerji fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Enerji faturaları nedeniyle şirketlerin iflas etmesine veya binlerce insanın sokağa atılmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan De Croo, "Bu enerjiden çok daha fazlasıyla ilgili bir kriz. Bu Avrupa kıtasının istikrarı ve güvenliği ile ilgili bir durum. AB Komisyonu müdahale etmezse, gerçek bir savaş ekonomisine girme riskimiz var" diye konuştu.

İlk önceliklerinin fiyatlardaki artış olduğunu belirten De Croo, bu durumun sürdürülebilir olmadığını ve daha önce konuyu AB Liderler Zirvesi'nde gündeme getirdiğini anımsattı.

MÜDAHALE ÇAĞRISI

De Croo, enerji krizine Avrupa'nın müdahale etmesi gerektiğine işaret ederek, AB Komisyonu'nun bu konuda yavaş adım atmasını eleştirdi.

De Croo, doğal gaza tavan fiyat uygulanmasının önemine dikkati çekerek, bu konunun da Avrupa düzeyinde ele alınması ve kararlaştırılması gerektiğini ifade etti.

Başbakan De Croo, geçen ay da artan enerji fiyatları nedeniyle gelecek 5-10 kış sezonunun zorlu geçeceği uyarısında bulunmuştu.

Ülke ekonomisi, özellikle enerjiyi yoğun olarak kullanan sektörler başta olmak üzere artan enerji fiyatlarından etkilendi. Bazı sektörlerde üretim kapasitesinin yarı yarıya düşürüldüğü belirtiliyor. Ülkede doğal gazın yaklaşık dörtte biri sanayi tesislerinde kullanılıyor.

Alexender De Croo

AB’NİN ENERJİ POLİTİKASI YETERSİZ

De Croo, AB’nin enerji krizine karşı hazırladığı ve Rus gazına tavan fiyat uygulanmasını da içeren planın elektrik ve gaz fiyatlarını düşürmekte yeterli olmayacağını söyledi.

De Croo, Belçika basınına, Avrupa'daki enerji krizi ve AB Komisyonunun almayı planladığı tedbirlere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

AB Komisyonu'nun masaya koyduğu tekliflerin sorunu çözemeyeceğine işaret eden De Croo, sadece Rus gazına tavan fiyat uygulamanın elektrik ve gaz faturalarını azaltmakta yeterli olmayacağını ifade etti.

Sonraki Haber