Avukatlardan ‘savunmayı savunma’ eylemi
İstanbul’un Bakırköy ilçesinde önceki gün Abdullah Türkoğlu'nun, kendisine dava açan Öznur Tufan ve avukat Servet Bakırtaş’ı ateşli silahla katletmesinin ardından barolar ‘Savunma, savunmayı savunuyor’ dedi
İstanbul Barosu, meslektaşları Servet Bakırtaş’ın öldürülmesini Bakırköy Adliyesi önünde protesto etti. Eyleme, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu’nun yanı sıra Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Avukat Bakırtaş'ın ailesi ve çok sayıda avukat katıldı. Bazı barolar dün ve bugün duruşmalara girmeme çağrısı yaptı. Birçok şehirde eş zamanlı basın açıklamaları yapıldı.
‘BAŞIMIZ SAĞ OLMAYACAK’
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Türkiye'de bütün adliyelerde saat 11.00'de, aynı anda okunan olan bildiriyi okudu. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbete mahkum edilmelerinin artık acılarını hafifletmediği kaydedilen bildiride şunlar ifade edildi:
''Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. Savunma olmazsa, 'olmaz yargılama' diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafii olmazsa, bu katil zanlısını da 'bir avukat' savunacak. Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş'ın yüreği şimdi bizde atacak."
‘AVUKATA ŞİDDET TÜM YURTTAŞLARA ŞİDDETTİR’
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da şu ifadeleri kullandı:
"Dün Konya'da bir doktoru sadece ve sadece işini yaptığı için sekreteriyle katlettiler. Bunları artık bireysel münferit olaylar olarak göremeyiz. Burada arkasında yatan sebepleri konuşmak bilmek irdelemek ve ortadan kaldırmak hepimizin boynunun borcudur. Savunma hakkının temsilcisi avukatın yaşam hakkını güvence altına almadığınız müddetçe ülkede hiçbir vatandaşın savunma hakkı güvence altında değildir. Avukata dönük şiddet, tüm yurttaşlara dönük şiddettir.”
2 AY SONRA KIZINA CÜBBE GİYDİRECEKTİ
Bakırtaş’ın ortağı avukat Tuğçe Karadağ ise, "İki ay sonra kızının cübbesini giydirecek 8 yıllık ortağımı, abimi, hukuk danışmanımı kaybetmenin derin acısını yaşıyorum… Acımız doruktadır. Rehberim, abim, avukat Servet Bakırtaş'ın gittiği yoldan yürümeye devam edeceğiz" dedi.
ZANLININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Şüpheli Abdullah T, cezaevinden çıktıktan sonra maktulün kendisi hakkında 900 bin liralık tazminat davası açtığını, ablasına sattığı ev ile maaşına haciz yazısı geldiğini kaydetti.
Şüpheli Abdullah T, intihar etmek amacıyla 2019 yılında silah aldığını savunarak, "Ancak benim ve ablamın üzerine aşırı gelmeleri üzerine avukat Servet Bakırtaş ve Burak Ocak’ı öldürmeye karar verdim. Mahkemeler adli tatile giriyordu, Kurban Bayramı tatili de araya girdiğinden avukatı bulamayacağımı düşünerek, cinayet için bugünü özellikle seçtim. Sabah kalktım, 12.30 gibi Servet Bakırtaş ve Burak Ocak’ı öldürmeye karar verdim." ifadelerini kullandı. Buradan çıktıktan sonra taksiyle Büyükçekmece'deki Spotçular Çarşısı'na gittiğini ve Öznur Tufan'ı mobilyacıda görünce herhangi bir şey demeden direkt ateş ettiğini aktaran şüpheli Abdullah T, çıkışta esnafın kendisine müdahale ederek yere düşürdüğünü ve ardından gelen polislere teslim ettiklerini söyledi. Abdullah T, iki cinayeti de kendisinin yaptığını, kimseden talimat almadığını söyledi.