Ayakları yere basmayan festival

Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'te 4. gün geride kaldı. Aydınlık, Ayakları Yere Basmayan Festival’i gezdi, devrim gibi gelişmelere tanıklık etti...

Bu yıl 4'üncüsü düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji fuarı TEKNOFEST, Atatürk Havalimanı'nda müthiş bir atmosferde devam ediyor. Yüzbinlerce insanın akın akın ziyaret ettiği festival alanı, onlarca yarışma, gösteri ve aktiviteye ev sahipliği yapıyor. Bizler de bu vesileyle bir kez daha aprona çıktık, genç yarışmacılardan TEKNOFEST lideri Selçuk Bayraktar'a kadar pek çok kişiye mikrofon uzattık. İşte TEKNOFEST'in gösterdikleri...

'BİR ÇOCUK GELSİN UÇAĞA DOKUNSUN'

TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, bu festivali her şeyden çok gençler için düzenlediklerini söylüyor. “Festivali düzenlerken şunu düşünümüştük: Bir çocuk gelsin, bir uçağa dokunsun, belki ileride ülkemizin uzay programını yapacak.” diyen Bayraktar, kendisinin de benzer bir hikayesi olduğunu anlatıyor:

“Benim hikayemde de buna benzer bir şey var. Babam bir pilotluk kursuna yazılmıştı, beni de kokpitin içine koyup uçmuştuk. Tabi bir defa ayağınız yerden kesildikten sonra, bir daha yere normal basamıyorsunuz. Artık hayalleriniz dönüşüyor bir anlamda. Eğer 30 yıl önce böyle bir festivale gelseydim, herhalde bugün Mars'a gitme hayalleriyle coşuyor olurdum... Ama şu anda bile kendim her geldiğimde inanılmaz bir mutluluğa, inanılmaz bir coşkuya kapılıyorum.”

200 BİN GENÇ YARIŞIYOR

Hakikatten de rakamlara bakıldığında gençlerin teknolojiye, inovasyona, üretmeye olan ilgisinin her yıl katlandığı görülüyor. Festivalin ilk yılında 14 farklı kategoride düzenlenen teknoloji yarışmalarına toplamda 20 bin genç başvurmuş. 2019'da 19 farklı kategoride 50 bin yarışmacı yer almış. 2020'de bu rakam 100 bine taşınmış. Bu yıl ise tam 35 farklı kategoride, 44 bin 912 takımda yer alan 200 binden fazla genç yarışıyor. Bu bir dünya rekoru! Üstelik yarışan gençlere 7 milyon liralık malzeme desteği sağlanmış, kazananlara da 5 milyon lira ödül desteği verilecek. Ödüllerini ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar'ın elinden alacaklar. Burası, gençlerin hayallerini gerçekleştirmek için önemli bir basamak.

GENÇLERİN İLGİSİ ZOR KONULARA

Yarıştıkları alanlar da öyle basit alanlar, suya sabuna dokunmaz konular değil. Elektrikli araçlardan insansız hava araçlarına, roketten otonom sistemlere, model uydudan sualtı sistemlerine kadar teknolojinin her alanında yenilik peşindeler. Bu yıl TEKNOFEST 2020’den farklı olarak da Karma Sürü Simülasyon, İletişim Teknolojileri, Savaşan İHA, Yapay Zeka, Kültür ve Turizm Teknolojileri, Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri, Tarımsal İnsansız Kara Aracı ve Sanayide Dijital Teknolojiler konularındaki yarışmalar ilk kez düzenleniyor.

Selçuk Bayraktar, ilk yıllarda savunma sanayi ağırlıklı yarışmalar olduğunu, bu yıl ise yüzde 90 oranında sivil teknoloji üretildiğini kaydediyor.

SERT GÖRÜNÜMLÜ YUMUŞAK GÜÇ

Festivaldeki gözlemlerini sorduğumuz Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin, favori bölümünün yarışma alanları olduğunu söylüyor. Kendilerinin de sualtı sistemlerinde yarışan bir takıma sponsor olduğunu söyleyen Şahin, “Gençlere de söyledim, hakikatten ne kadar büyük işler yaptıklarının farkında değiller. Müthiş projeler geliştirmişler.” ifadelerini kullanıyor.

DASAL İş Geliştirme Direktörü Onur Güzel Meriç ise, “Gençlerde inanılmaz bir istek var. İnanılmaz yetenekler var. Bilgi toplama, bilgi edinme ve bunu başka bir değerli bilgiye dönüştürme, yani 1+1'den 3 yapma istekleri çok fazla ve buna yetenekleri de var. Bütün bunlara devam ettiğimiz sürece ülkemizi sadece savunma sanayi alanında değil, teknolojik anlamda da çok ilerilere götürebileceğimiz inanıyorum.” diyor.

Emekli Tuğgeneral Fahri Erenel ise TEKNOFEST'in önemini şöyle anlatıyor:

“Bu festival entelektüel sermaye dediğimiz, savunma sanayinin en önemli gücünü oluşturan insan sermayesine ciddi bir katkı yapacaktır. Ar-Ge araştırmacısı olacaklara, inovatif alanda çalışma yapacaklara inanılmaz katkı sağlayacaktır. Çok ciddi bir farkındalık yarattığını görüyoruz. Kız öğrencilerimizin inanılmaz ilgisini görüyoruz. Bazı silah sistemlerini benden iyi biliyorlar. Tez ve araştırma sayıları giderek artırıyor, bu konulardaki bölümlere ilgi duyuyorlar. İnanın 3-5 yıl sonra, bu işin meyvesinin nasıl toplandığımızı göreceğiz.

“Bu aynı zamanda dosta güven, düşmana korku salan bir etkinlik. Öğrencilerin katıldığı bir festivalin çok çok ötesinde bir anlamı var. Buradaki unsurlar belki askerlerin sert gücüdür ama şu festival, bu gençler ile birlikte Türkiye'nin dışa açılan bir yumuşak güç unsurudur. İnanın dünyadaki birçok ülkenin vatandaşlarını da etkilediğini düşünüyorum.”

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ise festivalde kendisine yöneltilen “Gençleri işe alırken neye dikkat ediyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Açıkçası biz gençleri işe alırken hangi üniversitede okuduğundan ziyade; üniversite hayatı boyunca takım halinde çalışmalarda yer almış mı, proje eksenli çalışmış mı, pratik tecrübesi var mı gibi kriterlere önem veriyoruz.”

Bu da bize teknolojide nasıl bir ekosistemin oluşmaya başladığını açıkça gösteriyor.

'UÇURMAK ZOR DURDURMAK KOLAY'

TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar; çarpıcı bir örnek ile kültürel dönüşümün önemini anlatıyor: “Akıncı'yı görüyorsunuz... 6 ton o uçak. İçinde 100'den fazla bilgisayar bulunan bir robot uçak. Yüzbinlerce satır yazılım var. Neredeyse 17 senedir üzerinde çalıştığımız, büyük bir emeğin sonucunda geliştirdiğimiz bir hava aracı. On binlerce, yüzbinlerce saat emeği bir araya koyduğunuzda bir tane Akıncı'nız oluyor. Bütün bu sistemleri bir araya getirip, pilotlarınız, yer sistemleriniz hazır olduğunda da Akıncı kalkıp görev yapıyor. Binlerce kilometre öteye gidip operasyon yapabiliyor. Hatta üzerindeki mühimmatların da hepsi milli, yerli. Bütün bunları yapmak bu kadar kompleksken, bu dev zinciri oluşturmak bu kadar zahmetliyken; Akıncı'nın önüne bir ahşap takoz koyduğunuzda hiçbir şey yapamıyor. Onu o hala getirmek o kadar zor, fakat durdurmak bu kadar kolay. Dolayısıyla bizim bu takozları hem kültürümüzde hem de düşünce alemimizde kaldırmamız gerekiyor ki, böyle eserler ortaya çıkabilsin.”

İNSANLI VE İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI BİRLİKTE UÇTULAR

TEKNOFEST'in en keyifli anlarından biri de insanlı ve insansız hava araçlarının yaptığı ortak gösteri. Böyle bir gösteri dünyada ilk kez yapılıyor. Türk mühendislerin tasarladığı insanlı ve insansız 6 hava aracı, aynı anda gökyüzünde süzülüyor. Gökbey, Akıncı, ATAK, HÜRKUŞ, Bayraktar TB2... İzleyenler gerçekten gurur duyuyor.

Sonraki Haber