Ayçiçeği yağında fiyat artışına çözüm: Üretim

KARADENİZBİRLİK Genel Müdürü Ünal Erarslan, "Fiyatların son zamanlarda önemli şekilde artışının sebeplerinden biri, Türkiye'nin kendi ihtiyacı olan ayçiçeğini üretemiyor olması. İhtiyacın yarısından fazlası ithal ediliyor. Önemli dövizler ödeniyor." dedi.

Erarslan, AA muhabirine, KARADENİZBİRLİK olarak yılda ortalama 30 bin ton ayçiçeği yağı üretimi yaptıklarını söyledi.

Son yıllarda üretimlerinin iklimsel şartlar ve salgın nedeniyle farklılaştığını dile getiren Erarslan, 2019 yılında 50 bin ton, 2020 yılında 20 bin ton, bu yıl ise yaklaşık 28 bin ton ayçiçeği yağı ürettiklerini anlattı.

İhtiyaçları olan ayçiçeğinin bir kısmını yurt dışından temin etmek zorunda kaldıklarını anlatan Erarslan, "Fiyatların son zamanlarda önemli şekilde artışının sebeplerinden biri, Türkiye'nin kendi ihtiyacı olan ayçiçeğini üretemiyor olması. İhtiyacın yarısından fazlası ithal ediliyor. Önemli dövizler ödeniyor." ifadesini kullandı.

Üretimde sulama başta olmak üzere yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Erarslan, şöyle devam etti:

"Ülkemizin hem ekolojik şartları hem de diğer ürünlerle kıyaslandığında ayçiçeği üretimindeki olay dikkate alındığında, sulama problemi de halledilirse ülkemizin kendi ihtiyacı olan ayçiçeğini üretmesi mümkün. Eğer böyle bir seviyeye ulaşırsak, ayçiçeği yağını yüzde 100 yerli yapabilirsek fiyat dalgalanmalarından etkilenmememiz söz konusu olabilir. Bunu sağlamak için de ayçiçeği ürününün desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekir. Destekleme primlerinin de artırılması gerekir"

"Ayçiçeği üretiminde sulama sistemlerinin tamamlanması lazım"

Eraslan, üretim aşamasında iklimsel şartların önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Üretim için yağışlar çok önemli. Yağışların yeteri kadar olmaması hem rekolteyi hem kaliteyi düşürmekte. Bunu en az zararla atlatabilmek için sulamaya önem verilmesi ve ayçiçeği üretiminde sulama sistemlerinin tamamlanması lazım. Özellikle damla sulama sistemine geçilmesi hem sudan tasarruf edilmesi hem de ürünün daha kaliteli olması için çıkar yol gibi gözüküyor. Vahşi sulama dışında damla sulama, bilinçli sulamaya geçilmesi hem sudan tasarruf yapılmasını hem de istenilen sonucun alınması için çok önemli."

Samsun ve çevresinin ihtiyaç duyduğu yağışı alamadığını belirten Erarslan, "Yağış böyle az giderse üretim düşecektir. Üretimin düşmesi de önümüzdeki dönem ithalata daha fazla ihtiyaç duymamız anlamına geliyor. Kendi ihtiyaç duyduğumuz üretim seviyesine çıkabilmek için hem üretici birliklerinin hem de devletimizin gerekli teşviklere destekleri sağlaması gerekir." diye konuştu.

Sonraki Haber