Aydınlık başyazarı Aziz Nesin Aydınlık satışında
1995'in 6 Temmuz'unda yitirdiğimiz Aydınlık'ın başyazarı Aziz Nesin, 1 Mayıs 1993 tarihli İşçi Bayramı'ndaki ilk başyazısında 'Aydınlık olarak halkın gazetesi olacağımıza söz veriyoruz' demişti.
Aziz Nesin 1 Mayıs 1993 günü günlük olarak ikinci kez çıkmaya başlayan Aydınlık gazetesinde Başyazar olarak tadına doyum olmayan yazılarını kaleme aldı. Gazetemiz 5 Nisan 1994 ağır ekonomik kararlardan sonra tekrar haftalığa döndü. Bu süre içinde ses getiren yayınlara imza attı. 2 Temmuz 1993 günü Sivas katliamını da yaşayan Nesin, dumandan zehirlenmekten son anda kendisini dışarıya atarak kurtardı.Yardıma gelen itfaiye görevlisinin saldırısına da uğrayan Nesin, dönemin Çiller hükümetinin tutumunu eleştirdi. Gericiliğin bir gün Çiller'i bile saçından tutarak sürükleyeceğini vurguladı. Nesin Sivas katliamı sonrası Ankara'da 4 Temmuz 1993 günü yaptığı basın toplantısında şunları söyledi: "Bir otel içinde mahsur kalan 60- 70 insanı kurtaramıyor bu devlet. Bu utancı duymuyorlar, şeriat isteyen insanlar hakkında takibat açtıklarını söyleyemiyorlar ama Aziz Nesin tahrik etti diyebiliyorlar.
'ÇİLLER'İ SAÇLARINDAN SÜRÜKLERLER
Ben insanların hoşlanacağı şeyleri değil, doğruları söylerim. Şu Aczmendiler beni zorla Müslüman yapıp cennete mi sokmak istiyorlar? Atatürk'ün sağlığında Kubilay olayı bile bu ölçüde değildi. Bu gericiliğe verilen ödün devam ederse inanın bunlar bu başbakanı saçından, Süleyman Demirel'i kravatından tutup sürüklerler.Olayların bu hale geleceğini hiç ummadım. İyi kötü bir devlet var diye düşünüyordum, yanılmışım. Türkiye laik değildir, laik yapmak gerekir. Türkiye uçuruma gidiyor. Gericilere ödün vere vere uçuruma gidiyor." (Aydınlık, 5 Temmuz 1993)
NESİN'İN İLK BAŞYAZISI
6 Temmuz 1995 günü 79 yaşında kaybettiğimiz ve dünyaca ünlü mizah yazarı olan Nesin, 1 Mayıs 1993 günlü Aydınlık'taki 'merhaba' yazısında şunları vurguladı: "Önce şunu bilmeliyiz: Yediden yetmiş yediye, herkesin gazetesi değil Aydınlık. Çünkü kendini herkese beğendirmek isteyen, sevimli görünmek için çırpınan insanın, partinin politikanın, inancın hiçbir gerçek değeri yoktur. Herkese kendini beğendirmek, hem olanaksız, hem gereksiz, hem de böyle yapanın kendisi ve karşısındaki için onur kırıcıdır. Aydınlık halkın doğrularını halka yansıtan bir gazetedir. Halk deyince, bu kapsama giren işçileri, köylüleri, emekçileri, dar gelirli memurları, esnafı ve bunların içinden sömürdüğünden çok sömürülenleri anlıyoruz. İşte bu anlamda, Aydınlık halkın gözü, halkın kulağı, halkın dili olacak ve halkın doğrularını halka bildirecek ve yorumlayacaktır. Okurlarımız bize sormalıdır: Hani halkın gözü kulağı, dili olacaktınız, hadi olun da görelim. Büyük bir çaba ve özveriyle halkın gazetesi olmaya çalışacağız, söz veriyoruz."