102 yaşındayız: Aydınlık gazeteden öte mücadele bayrağı

Batı’nın tüm kumpaslarına, darbelerine boyun eğmeyen, bu uğurda şehitler veren Aydınlık, halkın emek, vatan mücadelesinde bayraklaştı. İşte Aydınlıkçıların bir asırdan fazla süren örgütlü mücadelesinde Aydınlık’ın kısa öyküsü.

Dr. Doğu Perinçek

Gazetemiz Aydınlık bugün 102 yaşına girdi. Siyasi düşünce dergisi olarak işgal günlerinde Dr. Şefik Hüsnü önderliğinde İstanbul’da basılan Aydınlık, 1968 Devrimci Gençlik Hareketinin yükseldiği günlerde Kasım 1968 tarihinde Doğu Perinçek önderliğinde tekrar yayın hayatına atıldı. Asıl büyük atılımlarını 1978, 1993 ve 2011 yıllarında günlük gazete olarak yayımlanarak yaptı. Basındaki Batıcı etkiyi kırdı, okurları Türkiye gerçekleriyle buluşturdu. Her dönem etkili ve vatansever yayınlarıyla Türkiye tarihine de adını yazdırdı. Aydınlık günümüze kadar sıradan bir gazete olarak değil, bir mücadele bayrağı oldu. Devrimci çizgisi siz değerli okurlarıyla geleceğe taşınacak.

İşte 102 yıllık tarihimizin köşe taşları:

UZUN YOLUN KISA ÖYKÜSÜ

Aydınlık, 1 Haziran 1921 günü Dr. Şefik Hüsnü (Değmer) önderliğinde yayımlandı. İstanbul’un işgal günlerinde ayrı bir soluk ve mücadele aracı oldu. Devrimden sonra da Türkiye’nin sorunlarına emekçi bakışı getirdi. 1925 yılında hükümet kararıyla kapatıldı.

Kasım 1968 tarihinden sonra Doğu Perinçek önderliğinde dergi ve gazete olarak yayın hayatını sürdürdü. Aydınlıkçılar bu isim dışında başka isimlerle de dergiler çıkardı.

Halkın Sesi, 15 Nisan 1975 günü yayımlandı. 151 sayı çıkan dergi, çok önemli konuları gündeme getirdi. Kontrgerillanın tertiplerini Türkiye’de ilk kez Halkın Sesi yazdı ve üstüne gitti. 1 Mayıs 1977 tertibi ve darbe girişimlerini açığa çıkardı. İşçi ve köylünün sorunlarına sayfalarını açtı. Türkiye, Kahramanmaraş, Urfa ve Söke köylülerinin toprak mücadelelerini dergimizden okudu.

Halkın Sesi 7 Mart 1978 günü, günlük Aydınlık’a bayrağı devretti. 25 Ekim 1977 günü ‘Günlük Aydınlık geliyor’ müjdesini verdi. Sonraki bütün sayılarında kampanya hakkındaki gelişmelerini okurlarıyla paylaştı.

Dr. Şefik Hüsnü

İLK GÜNLÜK GAZETE

İlk günlük Aydınlık halk kampanyasıyla 20 Mart 1978 günü bayilerde yerini aldı. Aydınlık ofset tekniğiyle 8 sayfa olarak hazırladı. Daha sonra sayfa sayısını artırdı. O heyecanı yaşayanlar o günü hâlâ unutmaz. Aydınlık 1978 yılından 12 Eylül 1980’e kadar aralıksız 2,5 yıl yayımlandı. Türkiye’nin en zorlu yıllarıydı. Kontrgerilla en kanlı cinayetlerini işledi. Aydınlık Kahramanmaraş, Malatya, Çorum ve Sivas katliamlarının da üstüne gitti ve kanlı elleri açığa çıkardı. Bu dönemde 5 binin üzerinde aydın ve gencimizi kaybettik… Aydınlık hep birlik ve beraberlikten yana oldu. Anarşiye karşı durdu.

1 Mayıs 1977 katliamının çok önemli belgesi olan telsiz konuşmalarını Aydınlık 30 Nisan 1978 günü yayımladı. Bu haber tertibi yapan merkezi suçüstü yaparak açığa çıkardı.

12 EYLÜL SONRASI

12 Eylül sonrası en önemli yayın organımız 2000’e Doğru haftalık haber dergisiydi. 2000’e Doğru, 4 Ocak 1987 günü çıktı. Türkiye’nin en cesur dergisi oldu. Korkusuzca 12 Eylül rejiminin üzerine gitti. Kenan Evren’in ‘Kenanizm’ini tüm açıklığıyla sergiledi. Yazar ve muhabirlerimiz hakkında yüzlerce dava ve onlarca yıllık hapis cezaları verildi. Körfez Savaşı yıllarında Özal’ın macerasına ‘dur’ dediğimiz için dergimiz kapatıldı. Yayın Yönetmenimiz Doğu Perinçek cezaevine atıldı. Ama yılmadık. Zonguldak işçisinin eylemiyle de bu macerayı durdurduk. 14- 20 Şubat 1988 günkü kapağımız MİT raporuydu. Bu sayımız da çok konuşuldu ve sarsıntı yarattı. Bugüne kadar gelen tartışmalara ışık tuttu. Çetenin şemasını yayımladı.

ŞEHİTLER VERDİK

Körfez Savaşı sonrası ABD, adım adım Irak’ın işgali ve kuzeyde kukla Kürt devleti kurma inşasını sürdürdü. Dergimiz bunları da takip etti ve haberleriyle kamuoyunu bilgilendirdi. ‘Pentagon’un Kürt Senaryosu’ kapağımız bugünlere nasıl geldiğimizin göstergesiydi. Dergimiz Kürt köylüsüne yapılan baskıları da cesurca gündeme getirdi. 1989 yılında yaptığımız “Kasaplar Deresi” haberimiz buna güzel örnektir. Bu dönemde yazarımız Turan Dursun ve Diyarbakır muhabirimiz Halit Güngen’i şehit verdik.

1 Mayıs 1993 günü tekrar günlük Aydınlık’ı yayımlamaya başladık. 5 Nisan 1994 ağır ekonomik kararlarından sonra 22 Nisan 1994 günü yayınımızı haftalığa çevirmek zorunda kaldık. Bu dönem de Kürt vatandaşlarımız ve Türkiye üzerinde oynanan oyunlar devam etti ve Org. Eşref Bitlis’i şehit verdik. Basın bu olaya ‘Suikast değil kaza’ diye bakarken, Aydınlık kuşkuyla yaklaştı ve olayın ‘Suikast’ olduğunu kanıtladı. Arkadaşlarımız Nusret Senem ve Adnan Akfırat tertiple cezalandırılmaya çalışıldı. Bu dönemde yazarımız Aziz Nesin Sivas’ta saldırıya uğradı, Metin Altıok’u ise 34 vatandaşımızla birlikte şehit verdik.

TERTİBE BOYUN EĞMEDİK

21 Mart 2008 günü toplu tutuklamalarla başlayan ‘Ergenekon’ tertibinin üzerine en cesur şekilde yine Vatan Partisi ve Aydınlık gitti. Tertibin bütün yalanlarını belgeleriyle ortaya koydu. Hatta tertibin içinde 35 CIA’cı ekibin olduğunu da yazdı. Hem de merkezini göstererek. 28 Şubat 2010 tarihli sayımız buna en güzel örnekti. Tertipçiler telaşla merkezi ‘yasallaştırmak’ zorunda kaldı. Başyazarımız Doğu Perinçek daha ilk gün tertibin hedefinde TSK olduğunu haykırdı. 10’a yakın arkadaşımız tutuklandı… Bütün baskılar bizi yıldırmadı. Aydınlık 1 Mart 2011 günü tekrar günlük yayımlanarak mücadele bayrağını yükseltti.

Başyazarımız Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek. 40 yıldır yılmaz bir kalem ve fikir savaşçısı. Kontrgerillanın hedefi oldu. Bugüne kadar değişik tarihlerde 14 yıl zindanda kaldı. Kalemiyle yine de mücadele etti. Onun için yer ve mekân önemli değil, yeter ki kâğıt kalem bulsun… Bugün de dimdik ayakta!

Ergenekon tertibi halkın da desteğiyle çöktü ve 10 Mart 2014 tarihinden itibaren tutsaklar özgürlüklerine kavuştu. Dava tekrar görüldü ve vatanseverler hak ettikleri neticeyi aldı. Başyazarımız Perinçek, cezaevinden çıkarken “Zıpkın gibiyiz. İrticânın kökünü kazıyacağız. Silivri’ye tertipçiler girecek” dedi. Öyle de oldu. Tertipçiler bir bir tutuklanarak Silivri’ye hapsedildi ve çoğu yargılanarak ağır cezalar aldı.

ÜRETİM DEVRİMİ GAZETESİ

Türkiye bu süreçten sonra yeni bir döneme girdi. Daha bir bağımsız hareket ederek ABD’nin Gladyo merkeziyle hesaplaşmaya başladı. Devlet içindeki FETÖ’cü ekip adım adım temizlendi. ABD’nin Irak ve Suriye’deki kukla devlet girişimini 24 Temmuz 2015 atılımıyla bozdu. Suriye’nin kuzeyine girdi. ABD planlarını yerle bir etti. Rusya ve İran ile Astana sürecini başlattı. Akdeniz’de Mavi Vatan mücadelesini yükseltti. İşte bütün bu süreçlerde Aydınlık Türkiye’nin yanında oldu.

Türk devleti içindeki mevzilerini kaybeden Amerikancı FETÖ, 15 Temmuz 2016 günü darbe girişimiyle Hükümeti yıkmaya kalktı. Başkentimizi bombaladı… Ordu ve halk birliğiyle bu tarihi girişim yerle bir edildi. Ardından da büyük temizlik başlatıldı. Darbe girişimini Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, “Amerikancı girişim” olarak ilan etti. Aydınlık ve Ulusal Kanal ilk andan itibaren halkı ve orduyu mücadeleye çağırdı.

Aydınlık yeni dönemde yapıcı ve çözüm üretici oldu. Yol gösterdi. Üretim ekonomisi programının hazırlanmasında belirleyici oldu. İç cephenin güçlendirilmesini savundu. Amerikan emperyalizminin ülkemiz ve bölgemizdeki planlarını ifşa etti. Mücadele azmi gösterdi. İç yıkıcılığa işaret etti.

102 yaşındayız ve okurlarımızla daha da güçlü bir şekilde Türkiye mücadelemiz sürüyor…

Sonraki Haber