Aydınlık havai fişek patlamasının yeni bilirkişi raporuna ulaştı: Ölüm fabrikasının belgeleri yok!

Havai fişek patlamasının yeni bilirkişi raporuna ulaştık. Fabrikada kaydı olması gereken birçok bilgi belgelenmemiş. Denetimlerde değerlendirilmesi gereken bu belgelerin olmaması dikkatleri olayın kamu sorumlularına çekerken fabrika sahiplerinden birinin tutuksuz yargılanması da vicdanları yaralıyor

Sakarya Hendek'te kurulu Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda, 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı 3 Temmuz 2020'de yaşanan patlama hâlâ hafızalarımızda. Sıcağı sıcağına olay yerinde edindiğimiz ihmal bilgileri dehşete düşürmeye yetmişti. Fakat buzdağının görünen kısmıymış. Yayınlanan ilk bilirkişi raporuyla yangın sisteminin olmaması, elektrik tesisatının mevzuata aykırı olması, aşırı depolama, patlayıcı maddelerin ahşap yani yanıcı raflarda saklandığı belirtilirken, izinsiz barut üretimi yapıldığı da ortaya çıkmıştı. Kimya, makine, inşaat, elektrik ve bilgisayar mühendislerinden oluşan iş güvenliği uzmanlarının hazırladığı ikinci bilirkişi raporuyla şu nitelemeyi yapmak işten bile değil: Havai fişek değil adeta ölüm fabrikası!

Aydınlık'ın ulaştığı yeni bilirkişi raporunda söz konusu ihmallerin dahası da ortaya çıktı. Bilirkişi heyeti elde edilen bulgularla asli kusurluların şirket sahipleri olduğu tespitini yaparken, SGK müfettiş raporunda da, patlamadan, patronlar Ali Rıza Ergenç Coşkun ile oğlu Yaşar Coşkun'un yüzde 95 kusurlu olduğu kanısına varıldığı ortaya çıktı. Yeni raporla uzayan ihmaller zinciri ise şöyle:

ACİL DURUM TOPLANMA NOKTASI 8 KİLOMETRE UZAKTA

  • Acil Durum Eylem Planının Tahliye talimatı bölümünde acil durum toplanma noktası olarak, Sakarya-Arifiye içerisinde yer alan ve başka bir fabrika olan Özbir Vagon Araç, Makina İmal İnş. Tic. ve San. AŞ'nin "fabrika dinlenme alanı önü" belirlenmiş. Havai fişek farbikasıyla mesafesi ise 8 kilometre. Yani patlayıcı ürünlerin üretildiği fabrikanın acil durum toplanma noktası aslında yok, sadece kağıt üzerinde.
  • Havai fişek fabrikasının yerleşkesinde yapılmak üzere bir sığınak yapısına ait proje hazırlanmış ve ilgili resmi makamlarca 25 Ekim 2014'te onaylanmış. Ancak bu önemli yapı sahada inşa edilmemiş.
  • İdari binanın ikinci katına ait kullanım ruhsatı olmadığı gibi arazinin kuzeyinin uç kısmında depo amaçlı kullanılan irili ufaklı baraka türünden yapıların da ruhsat kayıtları yok.
  • Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi Ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul Ve Esaslarına İlişkin Tüzüğe göre "Üretim yerlerinde, bir binadaki patlayıcı madde karışımı miktarı bir kilogramı geçmez. Üretim sırasında, bu maddelerin nem oranı hiçbir zaman yüzde on beşten aşağı olamaz". Olay yeri incelemesinde çekilen fotoğraflar ve İş Sağlığı ve Güvenliği Tespit ve Tavsiye Defterine 2020 yılında yazılan tutanaklardan işyerinde belirtilen yükümlülüğe riayet edilmediği anlaşıldı.

7 Temmuz 2020

DENETİM İÇİN GEREKLİ BELGELER HAZIR DEĞİL

  • Aynı tüzüğe göre, her çeşit patlayıcı maddenin sarsıntı denemesinden geçmesi zorunlu. Bu denemelerin sonuçları, üretim miktar ve muayene oranları, noterlikçe onaylı bir deftere yazılarak denetim için hazır bulundurulmalı. Ancak bilirkişi heyeti teslim edilen evraklarda yaptığı incelemede, deneme sonuçlarını içeren noterlikçe onaylı bir defter tespit edemedi.
  • Yine, tüzüğe aykırı olarak, patlayıcı maddelerin taşındığı aracın egzozunun kıvılcım çıkarmayan nitelikte olmadığı tespit edildi. Patlayıcı maddelerin işyeri içinde taşınırken kapalı veya örtülü özel kaplar veya borularla gerekli önlemler alınarak taşınması gerekirken, bilirkişi heyeti olay yeri incelemesinde bu niteliklere sahip bir taşıma aracına rastlayamadı.
  • İşyerlerinin bölümlerinde yapılmasına izin verilen işin ne olduğu, bulundurulabilecek azami patlayıcı miktarı ile kaç işçinin çalışabileceğinin belirtildiği levhalarda düzenlemedeki patlayıcı madde miktarı ve işçi sayısıyla ilgili yükümlülüğe uyulmadı.
  • Depolarda deneyimli görevlilerin çalışması gerekirken deneyimsiz kişilerin çalıştığı anlaşıldı.

  • 5 Temmuz 2020 - Havai fişek patlamasının ardından ortaya çıkardığımız ihmaller zinciri, iki bilirkişi raporuyla da doğrulandı.

KİME HANGİ ÜRÜN NE KADAR SATILDI, KAYDI YOK

  • Patlayıcı madde tüzüğü kayıt işlemlerini şu maddeyle düzenliyor: "Satıcılar aldıkları, sattıkları ve halen depolarında bulundurdukları patlayıcı madde miktarlarını, nereden ve kimden aldıklarını, ambalaj seri numaralarını noterlikçe onaylanmış deftere günü gününe yazmak ve kimlere ne miktarda satış yaptıklarını da belirterek ay sonunu izleyen yedi gün içinde yerel güvenlik makamlarına bildirmekle yükümlüdürler. Üretici ve ithalatçılar da ürettikleri ve ithal ettikleri patlayıcı maddelerin satış ve devir işlemlerinde kimlere ne miktarda satış ve devir yaptıklarını, ambalaj seri numaralarını da belirterek noterlikçe onaylanmış deftere yazmak zorundadırlar." Ancak bilirkişi heyeti incelemesinde düzenlemede belirtilen noter onaylı deftere de ulaşamadı. Yani ne kadar, hangi maddeden, kime satılmış; kayıtları yok.
  • Fabrikanın tartışılan bölümü Çin mahallesindeki misket laboratuvarında bulunması gereken barut, katı ve sıvı kimyasalların yasal miktarına ilişkin yapılan değerlendirmede o bölgeye ait herhangi bir iş emri vb belge bulunmadığından madde miktarı tespit edilemedi. Patlama şiddeti dikkate alındığında misket laboratuvarındaki patlayıcı madde miktarının yasal sınırlar üzerinde olduğu anlaşılırken, patlama çukurlarının çapları dikkate alındığında depolarda yüksek miktarlarda gök bombasına eş değer patlayıcıların yer aldığı belirtildi. Çin mahallesinde yasal olmayan şekilde tüzüğe aykırı depolama ve üretim yapıldığını tespit eden bilirkişi heyeti aynı bölgede bulunan iki adet sütrenin (siper) de mevzuata uygun olmadığını tespit etti.
  • İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre iş güvenliğinin işverenin yetkisinde olduğu hatırlatılan raporda fabrikada daha önce meydana gelen iş kazalarının ardından yapılan denetimlerin hepsinde işveren şirketin sorumlu tutulduğu tespit edildi. İş güvenliği ve sağlığı açısından yapılan iş müfettişleri denetimlerinde de mavzuata aykırıklar nedeniyle idari para cezaları uygulandığı ve 9-11 Şubat 2011'de yapılan denetimde işyerinin geçici olarak kapatıldığı belirtildi.

3 Eylül 2020

YASADIŞI ÜRETTİĞİ BARUTU SATACAKMIŞ!

Ruhsatı karıştırma odası olarak verilen bölümde barut üretildiği tespit edildi. Çinli kimyager Yang'la yapılan barut üretimi yaklaşık 6 ay sürmüş. 1 aylığına Çin'e giden Yang, koronavirüs salgını başlayınca Türkiye'ye dönememiş. Müşteki şüpheli Ahmet Çağırıcı, savcılık ifadesinde "Dönseydi barut üretimine devam edilecekti" diyor. 2012 yılında fabrikada kimyager olarak çalışmaya başlayan Çağırıcı, Coşkun ailesinin de akrabası. Başta imalathanede çalışsa da ilerleyen dönemde Çin mahallesinde çalışmaya başlayan Çağırıcı, Hendek Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadede yasadışı barut üretimini de anlatmış; kendi ifadeleriyle yer veriyoruz:

"Yaklaşık 2-3 yıl önce Ali Rıza Coşkun, (Çinli kimyager) Yang'ı yaına çağırarak barut üretmesini istedi. Çinli usta bunu başta kabul etmedi. Çünkü fabrikanın çalışma şeklini bildiği için bunun büyük tehlike arz edeceğini ve üretilen barutun kalitesiz olacağını söylemekteydi. Ancak bir süre sonra Ali Rıza Coşkun yine Yang'ı yanına çağırarak kendisi ile görüşmüş ve burada Yang'a barut üretimi yapmayı akbul ettirmiş. Yang, Ali Rıza Coşkun'un yanından ayrılarak benim yanıma geldiğinde bana '1 hafta havai fişek misket bölümünü kapatacağız, burada barut üreteceğiz.' dedi. Benim bu duruma soğuk bakmam nedeniyle bana 'Zaten üreteceğimiz barut kalitesiz olacak. Bir deneyelim, sonrasında Ali Rıza Coşkun'un hevesi geçecektir.' dedi. Bu şekilde 1 hafta yaklaşık 200 kilogram olacak şekilde tane barut üretimi yaptık ve ürettiğimiz barutla gerçekleştirmiş olduğumuz denemelerde barutun kalitesiz olduğunu gördük. Çünkü 16'lık kovan halindeki havai fişekten tamamı patlayarak çıkması gerekirken 12-13 tanesi çıkıyor, geri kalanı da yeterli seviyeye gelmeden patlıyordu. Biz barutun kalitesiz olduğunu ali Rıza Coşkun'a söyledik ama buna rağmen Ali Rıza Coşkun üretilen barutu beğenerek 'Çok güzel olmuş, üretime devam edelim.' dedi. Bunun üzerine Yang, misket bölümünde üretim yapılamayacağını, barut üretimi yapılacaksa başka bir yer bulmaları gerektiğini söyledi. Bunun üzerine fabrika içerisinde barut imalathaneleri ve barut kurutma fırını inşa edildi. Çinli Yang, Çin'deki arkadaşlarıyla irtibata geçerek 2 adet makine getirtti ve barut üretimine başlandı. Üretilen barutlar imal edilen ürünlerde kullanılmaktaydı. Bir keresinde idari binada çay molası için bulunduğum sırada kulağıma gelen söylentiye göre Ali Rıza Coşkun'un bir şahıs ile görüştüğünü ve üretilen bu baruttan satacağını ve bu şekilde de gelir elde edeceğini duydum."

Sonraki Haber